Tekrar merhaba sevgili dostlar; Hollanda anılarımı çok uzatmadan, onların hayata bakış açılarını vurgularken bizlerle aradaki yaşam kültürü farklılıklarını ortaya koymaya çalışacağım. 

Bu yazılarımla beni dış ülke özentisi olan bir kişi olarak eleştirenler de olacaktır. Ama ben “gerçekleri görmek, göstermek ve uygulayarak daha mükemmel bir yaşama kavuşmak hakkımızdır” diyerek yaşamımızda değişikliğe yönelmek, yöneticilerimizi teşvik etmek için bu satırları sizlere sunacağım.

Bu yazımda Hollandalıların yaşam felsefesinden, yönetim şeklinden ve de coğrafi özelliklerinden bahsedeceğim.

İnsanlardaki en büyük anlayış farklılığı çok ama çok sade bir yaşam sürmeleri, kıyafetlerine sağlıkları için gerek ve yeter şarta uygun bütçe harcıyorlar, gece hayatları yok denecek kadar az. Düğün, dernek, toplu yemek alışkanlıkları yok. Yaşayacakları ev dışında ev, araba gibi ve lüks yaşam harcama düşünceleri de yok.

Tek amaçları teknoloji takip edip, o imkanları kullanarak yaşamlarını kolaylaştırmak ve güzelleştirmek. Dünyayı tanımak seyahat etmek olmazsa olmazları… Hafta sonları spor, parklarda yürüyüş, sağlıklı yaşam koşullarında dinlence… 

Evet Konya ilimizden biraz büyük Hollanda dört bölgeye ayrılmış, Eyalet sistemi ile yönetilen bu bölgelerde toplam 12 il mevcut. Başta Kral var ama etkin bir meclis ve başbakanla yönetiliyor. Her bölge kendi özellikleri doğrultusunda daha yerel bazda kararlar alıp uygulayabilmesi amacı ile eyalet modelleri oluşturulmuş… Tek amaç ülkenin, vatandaşların refahı olduktan sonra modelin hiç önemi kalmıyor. Yeter ki tüm yönetim ekibinin hedefi aynı olsun…

Önceki yazımda da belirttiğimi gibi Hollanda topraklarının üçte biri deniz seviyesinden iki metreye yakın düşüktür. Taşkın konusu kontrolü Hollanda için en önemli bir sorundur, (Haritada Amsterdam yazısının bulunduğu mavi bölgeler sudan kurtarılıp tarıma kazandırılan yerlerdir). (1 nolu fotoğraf) Bu nedenle ülkenin yaklaşık üçte ikisi taşkına karşı savunmasızdır ve ülke yoğun nüfusludur. 2 nolu fotoğrafta gördüğünüz doğal kumdan ve taş bloklardan inşa edilmiş setler , barajlar ve su kapıları denizden gelen fırtına dalgalarına karşı savunma sağlar.

Avrupa'nın üç büyük nehri olan Ren , Maas ve Scheldt Hollanda'dan geçer; bu nehirlerden Ren ve Maas nehirleri ülkeyi doğudan batıya doğru kat eder. 3 ve 4 nolu fotoğrafta gördüğünüz nehir setleri, ülkeye akan sudan kaynaklanan taşkınları önlerken, karmaşık drenaj hendekleri, kanallar ve pompa istasyonları sistemi (tarihsel olarak: yel değirmenleri)(5 nolu fotoğraf) alçakta kalan kısımları yerleşim ve tarım için kuru tutar.

Sonuç olarak şunu anlatmaya çalışıyorum, bir karış toprağı tarıma kazandırmak için kullanılan teknoloji ve harcanan paraya bakarmısınız!!! Ama bundan sonraki yazımda bu arazi ile yetinmeyip yaptıkları dikey tarım ve yüzen meraları anlatacağım.

101. yıl Bayramımız kutlu olsun…