AKP’nin ‘çılgın proje’ politikasının Antalya ayağında Boğaçayı var..

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Boğaçayı havzası ile Akdeniz’i birleştirip, marina yapmak için kolları sıvadı..

Türel, Boğaçayı Projesi’nin startını verince de geleceği görenler(!)Boğaçayı’nda asa kapatmaya başladı.

Vatandaş taş ve mermer ocakları yüzünden hızla yaşanmaz hale gelen bölgedeki arazilerini kimi zaman değerinde, kimi zaman da değerinin çok altında fiyatlarla elden çıkarmaya başladı.

İşini bilen yatırımcılar, “Artık burada ziraat yapılmaz, ayrıca taşkın alanı, korkulu rüya görmektense sat gitsin’ şeklindeki sözlerin de etkisiyle Boğaçayı havzasını terk etmeye başladı.

Aslında biz bu filme yabancı değiliz..

Kırcami’de de, AKP Büyükşehir Belediyesi ile CHP’li Konyaaltı Belediyesi’nin uzlaşması ile imara açılan Batı Çevre Yolu güzergahında da aynı şeyler oluyor..

AKP’li Belediye Boğaçayı Projesi’ni ‘hizmet’ olarak dayatıyor..

Neymiş efendim burada dünyanın sayılı marinalardan birisi yapılacak, paralı turistler bölgeyi ve Antalya’yı uçuracak..

Boğaçayı’nda eğlence, yeme-içme üniteleri yapılacak, 24 saat yaşayan bir bölge haline gelince pasta büyüyecek, Antalya’da herkesin gelirine katkı sağlanacak..

Pekala Boğaçayı’nda marina yapılır mı ?

Deniz ile Boğaçayı birleşince ortaya nasıl bir tablo çıkar..

İşte bu noktada AKP’liler pek sevmeseler de uzmanların görüşleri öne çıkıyor..

İnşaat Mühendisleri Odası(İMO) Antalya Şubesi’nin 60.Yıl etkinlikleri kapsamında düzenlediği

‘Kıyı ve Deniz Mühendisliğinde Sorunlar ve Çözüm Yöntemleri’ konferansına Türkiye’de kıyı ve marina konularında uzman isimler konuşmacı olarak katıldı.

Konferansın konuşmacılarından Ortadoğu Teknik Üniversitesi(ODTÜ)Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşen Ergin, Boğaçayı Projesi ile ilgili olarak çarpıcı açıklamalar yaptı.

Prof. Dr. Ergin, Boğaçayı’nın taşkın havzası olduğunu vurgulayarak, AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in keyfini kaçıracak bilgiler verdi.

Şöyle diyor Ayşen Ergin:

“Geçmişi unutmamak gerekli. Boğaçayı taşkın havzası. 25 Aralık 2003'te yaşanan taşkın sonrasında 260 metre genişliğindeki kanal tamamen doldu. Boğaçayı Köprüsü kazık temelle inşa edildiği halde suyun yükselmesiyle yıkıldı. 2004 yılında fırtına sonrasında Konyaaltı sahiline paralel Antalya-Kemer karayolunun deniz tarafı, kıyı duvarları ve plaj boyunca hasarlar oluşmuştu. Bunun üzerine plajın yaklaşık 800 metrelik kesimine dairesel yüzeyli kıyı duvarı inşa edilmiştir. Taşkın olursa Boğaçay'ı Konyaaltı'nı yutabilir”

Çabuk unutan bir yapımız var, Antalya’da yaşamayan Prof. Dr. Ayşen Ergin, bir anlamda geçmişte yaşananları anımsatarak, Antalya’nın hizmet söylemi ile yanıltılmasını önlemeye çalışıyor..

Yani hizmetin ikinci planda olduğunu, taşkın havzasında her türlü mühendislik kriterlerinin gözardı edilerek yaratılacak müthiş ranta dikkat çekmek istiyor..

Bir de su kaynakları konusu var..

Bilindiği gibi Antalya’nın içme suyu gereksiniminin bir bölümü Boğaçayı bölgesindeki yer altı kaynaklarından karşılanıyor.

Ayşen Hoca, bu konuda da şu önemli uyarılarda bulunuyor :

“Deniz seviyesine indirilmesi için doğal olarak kazı yapılacak. Dolaysıyla yeraltı su kaynakları etkilenecektir. Arazi kotunun en yüksek olduğu Duraliler yeraltı suyu işletme sahasına en yakın yerde su kotu değişecektir. Bunun sonucunda Boğaçayı yeraltı sondaj kuyu suları hemen tuzlanacaktır. Böylelikle kente verilen su verilemeyecektir” 

Boğaçayı Projesi ile ilgili kamuoyuna henüz geniş kapsamlı bilgi verilmiş değil. Prof. Dr. Ayşen Ergin’in şu yorumu da önem taşıyor : “Boğaçayı Projesi ile ilgili elimizdeki veriler kısıtlı, bize ulaşan projenin görseli ise ‘artistik bir çizim”