Çok kırılgan bir süreçten geçiyoruz.

Hain terör canımızı acıtmaya devam ederken, Türkiye’yi bölmek, bizi birbirimize düşürmek isteyenler de çabalarına hız verdi.

Bir müdür müsveddesi, bir şerefsiz sözde eğitimci “İlk laik şeytandır. Allah var kabul ederim ama koyduğu kanunları kabul etmem demektir laiklik. Kafirliktir laiklik. Dünyada ne kadar hırsız, ne kadar p…venk varsa laiktir” diyor..

Oysa asıl hırsız, asıl kafir, asıl p…venk tam kendisi..

Seni o koltuğa oturtanlara lanet olsun..

İktidar yandaşı Eğitim-Bir-Sen, “Türk eğitim sisteminde Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana sürdürülen temel bir yanlış terk edilmeliydi. Bu sorun da Atatürkçülük ve Kemalizm” diyerek, Atatürk’ün ders kitaplarından çıkarılmasını istiyor..

Avucunuzu yalarsınız, bizi bu oyuna getiremezsiz.

Kazmayla çalıştığınız şer çukurunda boğulacaksınız..

Amaç belli bir laik-anti laik kavgası yaratmak..

Bir Alevi-Sünni kargaşası çıkarmak..

Sistemli çalışıyor iç ve dış düşmanlar.

Bir yandan dini kullanıyor, diğer yandan laik düşünceyi hedef seçerek, bu ülkenin insanlarını ayrıştırmaya, kardeşi kardeşe kıydırmaya çalışıyorlar.

Özellikle yılbaşı kutlamaları Türkiye’de bir iç savaş başlatmak hevesinde olanları harekete geçirdi.

Zaten terör belasından başımız dertte..

Tehlikenin, ne zaman nereden geleceği belirsiz ise, ülkede barış, huzur ve dayanışma duygularına çok fazla gereksinim duyulur iken din bezirganları ile onlara kol kanat gerenler daha çok gerginlik, daha çok huzursuzluk istiyor, bunun için de bizim en özel, üzerine titrediğimiz konuları kaşımaya, en sessiz vatandaşı bile çileden çıkarmaya çalışıyorlar.

Pekala bu oyuna gelecek miyiz ?

Elbette gelmemeliyiz..

Bakınız dün Whatsapp üzerinden devreye sokulan bir ses kaydında Migros ve MarkAntalya otoparklarında bomba yüklü araçlar, Havalimanı’nda ise canlı bomba yakalandığı gibi son derece asılsız, mesnetsiz, halkı paniğe sürükleme amacını taşıyan bir iddia ortaya atıldı.

Bütün bunlar birliğimizi bozmaya çalışan şer odaklarının çabaları.

Sizlerle sosyal medya üzerinden yapılan çok anlamlı bir çağrıyı paylaşmak istiyorum.

Siz de okuyun ve paylaşın ki felaket tellalları Antalya’nın sahipsiz olmadığını anlasınlar.

Şöyle paylaşım :

“19 Ağustos 1978

İran devriminden tam 1 yıl önce ,

İran’ın çok ünlü eğlence merkezi REX sineması saldırıya uğrar.

O dönemin teröristleri aşırı dinci bir örgüt adı altında içeri girerek kapıları kilitlerler ve tüm mekanı yakarlar. 470 kişi hayatını kaybeder.

İnsanlar sosyalliği bırakırlar, ev toplanmaları artar, yollar sokaklar boşalır ve herkes sessizleşir. Alkol satan mekanlar taşlanıp yağmalanır, başını kapatmayan kadınların kocaları neden karına sahip çıkmıyorsun diye dövülür. Bu sırada İran- Irak savaşı başlar büyük abiler silahlarını satarlar...

1 milyon masum insan hayatını kaybeder, 8 sene süren savaş boyuna vatan, millet, şehit diyerek odaklar kırılır. 8 senenin sonunda savaş biter ve halk uyanmaya başladığında artık SİSTEM DEĞİŞMİŞ, aydınlar,iş adamları çoktan ortadan kaybolmuş

ortalıkta kökü belirsiz insanlar cirit atarken, halkın inancına sahip çıkması adına özel bir ordu kurulmuş ve sosyal yaşam bambaşka bir hale gelmiştir.

Başarılı olmuş bir algı yönetiminin ve teorizm girişiminin gerçek yaşanmış bir örneğidir bu!

İşte bu yüzden; ailenizi, dostlarınızı, daha çok birliğinizi koruyun!

Zor da olsa günlük hayatınızdan vazgeçmeyin.

Zaten size yaptırılmak istenen tam da bu !

Keyfinizi kaçırmak, hayatınızı, programınızı, yaşam standartlarınızı değiştirmek !

Kazanan terör değil halkın birliği olmalı !

Kaybetmekten korktuğumuz şey paramız dan ziyade ''BİRLİĞİMİZ '' ise  o zaman bu yazıyı anlıyorsunuz demektir.

Çünkü Birlik olamazsak elimizde ne varsa, bizi hiç bir zaman mutlu etmeyecek, huzur vermeyecektir”

Unutmayın, paylaşın..