
İbrahim Akkaya
Her şey çok güzel olacak !
Şurası yadsınamaz bir gerçek ki 15 Temmuz Türkiye için de Antalya için de milat..
Darbe girişimi çılgınlığı FETÖ’nün nasıl bir Türkiye ve demokrasi düşmanı olduğunu net bir şekilde ortaya koydu.
Öyle bir sapkınlık ki kendi silah arkadaşını gözünü kırpmadan öldürüyor.
Öyle bir hainlik ki suçsuz, günahsız insanları acımasızca vuruyor.
Öyle bir ihanet çetesi ki başarılı olmayacağı açık seçik belli iken uçaklarla, helikopterlerle, uzun menzilli silahlarla, bombalarla, füzelerle ölüm kusuyor..
FETÖ’nün Türkiye’yi ele geçirmeye planladığı 15 Temmuz gecesi iyice ortaya çıktı.
Günlerdir FETO’nun televizyon, gazete, dergi ve radyolardan nasıl bir çılgın olduğunu anlatıyor sözde itirafçılar..
Ben demokrasi nöbetlerine katılmadım..
Neden mi ?
Öncelikle 250’ye yakın asker ve sivil öldü o gece, binlerce kişi de yaralı..
Yaralıların arasında durumu çok ağır olanlar var.
Gezi direnişinde olduğu gibi gözünü, kulağını, ayağını, kolunu kaybedenler var..
Bir daha asla yürüyemeyecek var.
Asla konuşamayacaklar var..
Asla göremeyecekler var..
Asla duyamayacaklar var..
Tablo bu iken Antalya ile birlikte Türkiye’nin 81 ilinde ve pek çok yerleşim biriminde 15 Temmuz’dan 10 Ağustos gecesine kadar şarkılı, türkülü, marşlı demokrasi nöbetleri gerçekleştirildi.
Onca insan ölürken, binerce insan sakat kalırken, ocaklar sönerken meydanlarda dombra eşliğinde eğlenilmesini içime sindiremedim.
15 Temmuz kurbanlarının kemikleri sızladı bu debdebe karşısında..
PKK terörü ise hiç durmadı..
Şehit haberleri içimizi çok acıttı..
Hainler asker, sivil, çocuk, kadın dinlemeden hain tuzaklarla her gece insanlarımızı öldürdüler, demokrasi nöbetleri şehit haberlerine nazire yaparcasına her gece daha da coşkulu bir şekilde devam etti..
İşte bu nedenle demokrasi nöbetlerine katılmadım…
Demokrasi nöbetlerinin bir başka yönü de demokrasiye sahip çıkmak isterken, kentte yaşamın olumsuz etkilenmesi..
Vatandaşların ve esnafın çektiği sıkıntılar var..
Cumhuriyet Caddesi’nde eczanesi bulunan Ercan Erkan’ın polis barikatları arasından vatandaşlara ilaç vermeye çalıştığı görüntüden çok etkilendim..
Madem ki meydana araç ve insan girişi yasaklandı, böyle bir zorunluluk vardı, önlemleri de alınmalıydı.
Her şeyin başı sağlık deriz ama acil durumu olan hastalar bile ilaçlarını güçlükle alabildiler..
Cumhuriyet Meydanı’na yakın bölgelerde işyeri ve evi olanlar bir hayli çile çekti..
Son günlerde yaşanan gelişmeler demokrasi nöbetlerini eleştirenlerin vatan haini ilan edilmesi noktasına geldi..
Bir takım çevreler ülkenin ve Antalya’nın yaşadığı olağanüstü dönemi fırsat bilerek sakıncalı kişi ve gruplar yaratmaya çalışıyor..
Demokrasiye bir tek kendileri sahip çıkıyor ve yaşatıyor gibi bir tavır takınarak, iktidar partisi muhalifi olanları hedef tahtasına koymaya çalışıyor..
Yetkililerin böylesine nazik bir süreçte bu tür olaylara prim vermeyeceğine inanıyoruz..
Ülkenin birlik ve bütünlüğüne kast eden, rejimi yıkmaya, ülkeyi uçuruma sürüklemeye kalkışanların karşısına hep birlikte çıkalım..
Bir daha bu çılgınlığın yapılmasına fırsat vermeyelim..
El ele, omuz omuza olalım..
Kaş yaparken göz çıkarmayalım..
Kırmadan, dökmeden kararlılığımızı ve tepkimizi gösterelim..
Göreceksiniz her şey çok güzel olacak..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.