Doğma büyüme Antalyalı, Antalya sevdalısı, Antalyaspor’un en coşkulu taraftarlarından olan Doktor Cabir Ertuğ, sosyal paylaşım sitesi facebook’tan şu mesajı verdi:

“Arkadaşlar Antalya Stadı’nda otopark imkanı var mı ? Osmanlıspor maçına gittim, rezalet arabayı 4 kilometre uzağa park edebildim. Bu akşam(dün)Akhimar maçına gidicem kazı çalışması nedeniyle yollar kapalıydı, şimdi nasıl ? Bilgisi olan var mı ?”

Cabir Ertuğ’un bu paylaşımı, daha doğrusu feryadı her Antalyalı için geçerli..

Antalya’nın kalbine, kent içi toplu ulaşımın en yoğun olduğu bulvarların bulunduğu bölgeye 33 bin seyirci kapasiteli stadı yapmakta ısrar edenlerin her maçta yaşanan bu sıkıntı yüzünden içleri rahat mı ?

Dahası stadın 5 yıldızlı iki otel, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Antalya Adalet Sarayı, Akdeniz Üniversitesi’ne komşu ve de Meltem Mahallesi gibi Antalya’nın en kalabalık bölgesinde yapılması için diretenler yaşanan bu kaostan dolayı üzüntü duyuyorlar mı ?

Elbette Antalya’ya yakışan bir stadyum yapmak gerekliydi..

Elbette Antalyaspor’un maçlarını sürgünde oynamasına kimsenin gönlü razı olmazdı.

Yiğidi öldürüp hakkını vermeli çok şık, her yönüyle alkışlanacak bir stadyum..

Yeri ise son derece yanlış.

Eğer değerli doktor Cabir Ertuğ, Osmanlıspor maçına bile bu sıkıntıyı çekiyorsa ve bunu facebook üzerinden paylaşarak, gerçeği sorumluların yüzüne şamar gibi vuruyorsa,  stadyumun 100.Yıl Spor Kompleksi’nde yapılmasına karşı çıkanların hakkını teslim etmek gerekli..

Osmanlıspor olsun, Akhisar Belediyespor olsun ya da bir başka takım olsun bu sıkıntı yaşanıyorsa, büyük takımların maçında neler yaşandığını ve yaşanacağını düşünmek bile acı verici..

Beşiktaş ile geçen sezon oynanan açılış maçı, Galatasaray ve Fenerbahçe maçlarında Antalya’da hayat adeta durmuştu..

Bırakın maçı izlemeye gelenleri, insanlar, evlerine gece yarısı güçlükle ulaşmışlardı..

Bu sezon da büyük takımların maçlarında aynı sıkıntılar baş gösterecek..

Olayın bir de milli maçlar yönü var..

Türkiye Futbol Federasyonu, hala Atatürk’ün adının verilmediği Antalya Stadı’na milli maçlar ve Ziraat Türkiye Kupası finalini vererek jest yaptı..

Yaptı da bu jest yapılanların da, izlemeye gelelerin de, güvenlik güçlerinin de burnundan geldi..

‘Ben yaptım oldu’ mantığını sürdürenler, 33 bin kişilik stadyumun 100.Spor Kompleksi’ne yapılmasında ısrarcı oldukları gibi siyasi güçlerini de kullanarak, yasaların arkasına dolanarak planlamayı yapanlar yaşananların baş suçlusu..

33 bin kişilik stadyumun yerinin yanlış olduğunu söyleyenleri ’yatırım düşmanı-Antalya düşmanı’ ilan edenler, bununla da yetinmeyip, yerel basını ve meslek odalarını taraftara, hızlarını alamayarak okulları ziyaret ederek öğrencilere şikayet edenler eserleriyle ne kadar övünseler azdır(!)

100.Yıl Spor Kompleksi’ni amatörlerin elinden alan, birisi toprak 4 futbol sahasını, Türkiye’nin en iyi tartan pistini, uluslararası yarışmaların, olimpiyat elemelerinin, dünya ve Avrupa şampiyonalarının düzenlendiği okçuluk tesisleri ile tenis kortlarını yıkanlar, sökenler suçlu.

Türkiye’nin en zengin yap-sat-çısı TOKİ eliyle yapılan ihale ile 100.Yıl Spor Kompleksi gibi maddi ve manevi değeri ölçülemeyen alanı 33 bin kişilik stadyuma karşılık peşkeş çekenler de suçlu..

‘Ticari alan-AVM –çok katı yapı yok’ diyerek Antalya kamuoyunu kandıran sonra da kapalı kapılar ardında yapılan planlama ile stadyum yapımı karşılığı çok katlı yapılar ve ticari alanlar için planlama yapan TOKİ de suçlu..

Kökten Antalyalı Doktor Cabir Ertuğ isyanında, feryadında yerden göğe kadar haklı..

Antalyalı feryat ederken,y meslek odaları direnirken, yerel basın yanlışlığını ısrarla söylerken sessiz kalan, başını kuma gömen, adam sen de diyenler de  çok ama çok suçlu..