
İbrahim Akkaya
Hep iyiler ölüyor…
‘Beyaz atlarına binip birer birer gidiyorlar. Tarık Akan, Türk Sineması’nda yeri doldurulamayacak dev bir oyuncuydu ama oyunculuktan öte iyi insandı. İyi şeyler öğretti Türk insanına’
Ayşe Arman, bunları yazdı Tarık Akan için..
Kuşkusuz çok büyük bir kayıp..
Tarık Akan, sadece bir sinema oyuncu değil, bir eğitimci, bir devrimci, bir halk önderiydi.
66 yaşında çok erken ayrıldı aramızdan..
Ayrılırken de çok büyük bir boşluk bıraktı.
Çünkü düşündüklerini dobra dobra söyleyen, gölgesinden korkmayan, hayatın her alanında iyi işler yapmaya çaba gösteren bir ulusalcıydı.
Güzel adamdı Tarık Akan..
Egosu olmayan, alçak gönüllü, sempatik, her yaştan kişiyle sıcak iletişin kuran gerçek bir halk sanatçısıydı.
Uzun yıllar şimdi adı değiştirilen Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde birlikte olduk.
Altın Portakal’ın ödül rekortmeniydi.
Çok sıcak, verimli, samimi sohbetler yaptık..
Çok şey öğrendim Tarık Akan’dan..
O hem salon filmlerin yakışıklısıydı..
Hem izlemeye doyamadığım Hababam Sınıfı’nın Damat Ferit’i..
Hem de Anadolu sorunlarını, işçi sınıfının sorunlarını, varoşların sorunlarını eğip bükmeden anlatılan filmlerin oyuncusuydu..
Politik filmlere ağırlık verdi.
Yol, Sürü, Kanal, Maden, Eylül Fırtınası, Karartma Geceleri’nin izleyenleri hayran bırakan başrol oyuncusuydu..
Tarık Akan’la bir anımı paylaşmak istiyorum.
Yıl 1986..
Aylardan Eylül
Günaydın Gazetesi’nin Antalya Temsilcisiyim..
Tarık Akan’ın Balerin Acun Günay’la birlikteliği bomba etkisi yaratmıştı..
Çünkü şöhretinin zirvesine çıktığı, yurt içinden olduğu gibi yurt dışından da ödül üstüne ödül aldığı yıllardı..
Tarık Akan, Sibel Turnagöl ile birlikte ‘Adem ile Havva’ filmini çekmek üzere Kemer’de ‘Valtur’ olarak da bilinen Akdeniz Clup’a gelmişti..
Fırtınalı beraberliği nedeniyle Clup içeriye kurt uçurtmuyor, özellikle de dışarıda kamp kuran gazetecilerin içeriye sızmaması için olağanüstü güvenlik önlemleri uyguluyordu.
Günaydın, o yılların en popüler gazetesi..
Türkiye’de 1 milyon satışa yükseldiği yıllar..
Merkez ne pahasına olursa olsun Tarık Akan’la röportaj istiyor..
Yaklaşık 10 gazeteci tesisin dışında bekliyor, içeriye girmek için yöntemler geliştiriyorduk.
İmdada filmde ‘Münir Kozan’ isimli bir ağayı canlandıran Tarık Akan’ın rol gereği koruması olan değerli arkadaşım Erdal Özyağcılar yetişti..
Diğer gazeteciler tesise girmek için çırpınırken, Erdal Özyağcılar, gazetecilerin bilmediği bir kapıya gelmem için bana haber gönderdi..
“Bu iş olmayacak, bizi kesinlikle içeriye almayacak, ben Antalya’ya dönüyorum” diyerek oradan ayrıldım, gazeteci söylemiyle meslektaşlarımı atlatarak Erdal Özyağcılar’ın gizlice önce fotoğraf makinemi, sonra da beni tesise alacağı bölüme yöneldim..
Tarık Akan’la ağırlığı hayat arkadaşı Acun Günay olmak üzerde çok özel bir röportaj yaptım..
Günaydın’da çok geniş yer aldı, elbette gazeteci arkadaşlarım da bana bu çalımımdan dolayı iyi dileklerini ilettiler..
Tam 30 yıl geçmiş bu olay yaşanalı..
Zaman nasıl da hızla geçiyor ?
Hep iyiler ölüyor..
Kötülere bir şey olmuyor..
Azrail hem acımasız, hem de adaletsiz..
Kuşkusuz çok büyük bir kayıp..
Yeri asla doldurulamaz bir ustaydı Tarık Akan.
Işıklar içinde yatsın..
O’nu asla unutmayacağız..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.