Hiç şüphe yok ki 30 Mart 2014 Pazar günü yapılacak yerel seçimler Antalya’da CHP ile AKP arasında müthiş bir mücadeleye sahne olacak.

Elbette Antalya’da seçimin ağırlık noktasını Büyükşehir Belediye Başkanlığı oluşturacak.

Önce MHP açıklamıştı adayını..

2009’da olduğu gibi Kemal Çelik’te karar kılmışlardı.

AKP’de aynı yöntemi belirledi, 2009 seçimlerinde koltuğunu CHP’li Mustafa Akaydın’a kaptıran Genel Başkan Yardımcısı Antalya Milletvekili Menderes Türel’i Büyükşehir başkan adayı olarak açıkladı.

Çelik ve Türel’in adaylıklarının kesinleşmesi ile birlikte gözler doğal olarak CHP’ye çevrildi.

CHP’nin büyükşehir adayının kim olacağı merak konusu.

Sadece CHP tabanı değil, AKP’lisi de, MHP’lisi de, DP’lisi de, İP’lisi de, DSP’lisi de, siyasetle ilgilenen de, ilgilenmeyen de merak eriyor CHP’nin adayının kim olacağını.

CHP Genel Merkezi’nin bu konuda çok yönlü bir çalışma yaptığı ancak dışarıya bilgi sızdırmadığı da biliniyor.

CHP kulislerinde, Antalya’nın siyaset kulislerinde tartışmalar sürüyor, değişik isimler ve olasılıklar üzerinde duruluyor.

Kimi çevrelere göre CHP’nin Antalya merkezindeki yani Büyükşehir, Muratpaşa, Kepez ve Konyaaltı adaylarının 22 Aralık’ta açıklanacağını söylüyor.

CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın’da bu iddiayı pekiştiren bir açıklama yaparak” A takımımız 22 Aralık’ta meydanlarda olacak” demişti.

Genel merkeze yakın olduğunu iddia eden kaynaklar ise 7 Ocak’ı işaret ediyor.

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki CHP, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayını belirlerken, Türel faktörünü öncelikle göz önünde bulundurmak zorunda.

CHP, 2009’da Türel’li AKP’yi yenmekte zorlanmamıştı.

Ancak geride kalan 4,5 yılı aşkın sürede çok şey değişti.

CHP’nin Antalya’yı AKP’ye kaptırmamak için 2004’te olduğu gibi aday yanlışlığı yapmaması, bunun yanında Antalya halkının, sokağın ve de parti tabanının sesine kulak vermesi gerekiyor.

Seçim günü yaklaştıkça heyecan da artacak, partiler ve adaylar arasındaki söz düellosu kızışacak,

İşte bu noktada hem partilerin, hem de başkan adaylarının çok dikkatli olması gerekiyor.

Çünkü Antalyalı kavga istemiyor, seçmen tercihini baskı olmaksızın yapmak istiyor.

Ancak tüm bunların temenni olarak kalacağı endişesi erkenden başladı.

Çünkü hafta sonunu Antalya’da geçiren Başbakan ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP’ye yüklendi, kaygı verici mesajlar verdi.

Erdoğan, seçim sürecinde Antalya’da muhalefetin(CHP ve MHP)istismar dilini kullanacağını, bunun karşısında kendilerinin gönül dilini kullanacaklarını belirterek, şunları söylüyor:

“Antalya, yolsuzluğun, usulsüzlüğün, entrikaların merkezi haline geldi. Antalya, gelenekleriyle, köküyle, ruhuyla örtüşmeyen zihniyetleri hak etmiyor. İşte 30 Mart Antalya için yeni bir milat olacaktır”

Sağır sultan da biliyor ki Başbakan Erdoğan, 2009 yenilgisini bir türlü hazmedemedi.

Antalya’ya olan kızgınlığını ve kırgınlığını her fırsatta gösteriyor, CHP ve CHP’li belediyeler üzerinden Antalya’ya sitem etmekten de geri durmuyor.

Erdoğan, Varsak’ta Kepezpark’ı açılış töreninde Antalya’ya ‘kahramanlar diyarı’ benzetmesinde bulunsa da, eleştirilerinin dozunu artırarak, bakınız neler söylüyor :

“Antalya son 5 yıldır fetret dönemini yaşıyor. Antalya kamu yatırımlarını bolca alsa da yereldeki vizyon eksikliği nedeniyle potansiyelini açığa çıkaramıyor. Bir dünya şehri olması gereken, Akdeniz'de bir yıldız gibi parlaması gereken Antalya ne yazık ki ufuksuzluğa, vizyonsuzluğa mahkum ediliyor. Antalya'ya bir rant kapısı olarak bakanlar Antalya'ya yazık ediyor"

Gerçek şu ki Türel’le seçime girse de AKP’nin işi zor.

AKP’liler ser verip sır vermese de teşkilat içinde Türel’in adaylığından huzursuz olanlar var.

Bunun ötesinde merkezdeki adayların Türel’in istekleri doğrultusunda belirlenecek olması da sıkıntıları artırıyor.

AKP’liler, 2009 seçimlerini işaret ediyor, CHP’ye yine yenilme endişesi taşıyor.

Başbakan Erdoğan’a bu konu aktarılmış olmalı ki Antalya teşkilatına ‘kavga yok” mesajını veriyor.

Şunları söylüyor Erdoğan : "Antalya'da bizi çok yoğun üç buçuk ay bekliyor. 29 Mart akşamına kadar bize Antalya'da uyumak, durmak, dinlenmek yok. 29 Mart akşamına kadar rehavet yok. Gevşeme yok, ihmal yok. 29 Mart akşamına kadar 81 vilayetin tamamında Antalya'da kavga asla yok, münakaşa, çekişme yok. Bütün teşkilat bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız”