1971 yılından beri gazetecilik yapıyorum..

Demek ki tam 45 yıldır bu gazetecilik mesleğinin bir neferiyim..

Halkın haber alma hakkını kullandırmak için çabaladım geride kalan 45 yılda, görünen o ki birkaç yıl daha gazetecilik yapacağız.

Ben diğer gazetecilerden farklı olarak mesleğe spor muhabiri olarak başladım, ardından polis-adliye muhabirliği geldi..

Yarım asra yaklaşmakta olan meslek hayatımda birkaç istisnai durum dışında gazetecilerle ilgili olumsuz haber ve yorum yapmamaya özen gösterdim..

En yakınımdaki kişilerin tahrik edici yazı ve yorumlarına yanıt vermedim, bana yakışan yanıt da böyle olmalıydı..

Gazetecilik zor ve çileli bir meslek..

O nedenle gazetecilerin kader ortaklığı yaptıklarını akıllarından çıkarmadan birbirlerine sahip çıkmaları, koruyup, kollamaları gerektiğine inananlardanım.,.

Antalya’da bunun tersi oldu ve olmaya da devam ediyor..

Bir kısım gazeteciler birbirlerinin gözünü oymak için adeta fırsat kolluyor..

Bilgisayarın başına meslektaşını incitmek, yaralamak, kamuoyu önünde itibarsızlaştırmak için oturan gazeteciler var..

Öyle ki özel hayata bile girip, asla kabul edilemeyen şeyleri yazan, çok özel iş ve ilişkileri deşifre etmeyi maharet bilenler var..

İki eli kara bu kişilerin halkın gözü kulağı olamayacağını sanırım söylemeye gerek yok..

İşin daha da acı olan yönü hiçbir işte dikiş tutturamayan bazı tiplerin ‘gazeteci’ edasıyla Antalya’da dolaşıyor olmaları..

Bunları niçin mi yazdım ?

15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunan FETÖ’ye mensup Antalyalı gazetecilerin bir bölümü gözaltına alındı, bir bölümü aranıyor..

Elbette suç işlemişlerse cezalarını da çekecekler..

FETÖ’nün Antalya’da medya ayağında garip işler döndüğünü öğreniyoruz..

FETO’nun Antalya ayağında yakalanan, gözaltına alınan ve aranan gazetecilerin darbe girişiminden birkaç gün önce Antalya’da toplantı yaptıkları, bu toplantıda darbe girişimin başarılı olması halinde Antalya’da derdest edilecek gazetecilerin listesini yaptıkları iddia ediliyor..

Söylemeye gerek yok derdest edilmesi planlanan gazeteciler listesinin içinde ben de bulunuyorum.

Bu listeyi hazırlayanlar benim meslektaşım ve arkadaşım..

Ya bu insanlar bize ezelden beri düşman ve fırsat kolluyorlardı, ya da FETÖ bu gazetecilerin beyinlerini iyi yıkamış..

Bir başka ihtimal de arandığını öğrenince Pensilvanya’ya kaçan FETÖ’nün Antalya’daki kasası Nevzat Ayvacı tarafından iyi yemlenmişler..

FETÖ operasyonlarını, yakalananların ifadelerini, itiraflarını hayretle ve dehşetle öğreniyoruz..

Adı ‘Hizmet Hareketi’ olan bu çete resmen hepimizi düşman bellemiş..

Demokrasiyi yıkıp, özgürlükleri kısıtlayıp, kendisinden olmayanı infaz edip, cezaevlerine tıkmayı amaçlayan hain bir planı uygulamak istiyorlarmış..

15 Temmuz gecesi bu darbe girişimi ya da adına kalkışma denilen ihanet hareketi başarılı olsaydı bugün Antalya ve Türkiye ne halede olurdu, hayatımızda ne gibi değişiklikler yaşanırdı bunu tahmin etmek aslında zor değil..

Halkına kurşun çıkarak, bomba atacak kadar çıldırmış olan bu ihanet şebekesinin uşağı olmuş kişilerin neler yapabileceklerini düşünmek bile acı verici..