Antalya’da onlarca hidroelektrik santral (HES) ve mikro HES, bir de Döşemealtı’nda tarım arazileri üzerine kondurulan doğalgaz çevrim santralimiz var…
Hepsine dair onlarca şey söyledik, yazdık, çizdik… Çünkü Antalya’nın HES’e, mikro HES’e ya da çevrim santraline ihtiyacı yok…
Bunu uzmanlar, bunu bilimsel araştırmalar söylüyor…
Antalya, Türkiye’nin güneş kenti…
Güneşi en fazla alan ve güneşli gün sayısı en fazla olan ili…
Yapmamız gereken ihtiyacımız olan elektriği güneş enerjisi santralinden (GES) yani güneş tarlalarından elde etmek…
Çünkü çevre dostu… Çünkü milli…
Çünkü kurulum maliyeti yüksek gibi görünse de kısa sürede
kendisini amorti ederek kara geçmek mümkün…
Üstelik kaynağın tükenmesi gibi bir durum da yok…
Buna karşı gerekli kontrolleri ve denetimleri yapılmayan,
peş peşe bir ırmağa yapılan HES’ler hem doğaya hem su
kaynaklarına hem de turizme, tarıma zararlı…
Bu konuda hükümet GES’leri teşvik etmeli…
Antalya’da büyük kamu kurumları tesislerinde güneş panelleri kurmalı…
Hep hayal ettim ve Antalya İl Genel Meclisi’nde bu konuda önerge de verdim, olmadı…
Hala bu konuda teşvik edici bir kamu yatırımı yok…
Ama Elektrik Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası gibi konuyu gündemde tutan kurumlar var…
Bu konuda yatırım yapan özel sektör var…
Ve son dönemde bu konuda büyük bir planlama atağı var. Hemen hemen her Antalya Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bu konuya dair plan teklifi var…
Devamı gelsin diyor, belediyenin de kamu kurumlarının da özendiren yatırımlara bir an önce geçmesini diliyorum…
Hızla büyüyen kentimizde enerji ihtiyacını karşılayıp, ulusal ağa katkı sunacak bir yapıyı kullanmamak büyük kayıptır…
Bu konuda mücadele veren herkesi kutlarken, Türkiye'de ultralüks ve megayat üretiminde ilk sırada olan Antalya Serbest Bölge'de (ASBAŞ), tamamiyle güneş enerjisiyle çalışan lüks tekne üretimine geçen yatırımcıyı da tebrik ediyorum…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.