Geçmişten günümüze, bilgi sahibi
olmadan fikir sahibi olup, kendince ürettiği fikirleri etrafına anlatanlara ve
inandırmaya çalışanlara gıcık oluyorum.
Çok biliyormuş rolündeki zatlara, hangi gazeteleri okuyorsunuz veya son 6 ayda hangi
kitabı bitirdiniz sorusu sorulunca, kem küm edenlere, Müslümanlığı Cuma
namazına gitmekten ibaret sanıp, dinlediği vaazdan başka bir bilgi
edinememişlere, boş boş kıraathane muhabbeti yaparak akşamlayanlara,
mahallesindekiler için veya çevresindekiler için dedikodu üretenlere, elini yan
cebine sokup gelen geçen kadınları tepe tırnak süzenlere gıcık oluyorum. Bacaklarından kollarına dolu dolu dövmeler
yaptıranlara, gömlek düğmelerini göbeğine kadar açıp kıllı göğüslerine
yaptırdıkları dövmeleri gösteren erkeklere de hem kıl hem de gıcık oluyorum.
Başka nelere mi gıcık oluyorum; Araç kullanırken sinyal vermeden sağa sola
direksiyon kıranlara, yüksek sesli müzik çalanlara, yayalara yol vermeyenlere,
sokaklara çöp atanlara, lüzumsuz korna çalanlara, sokak ortasında bira, şarap
içip nara atanlara, tırnaklarını kesmemiş ve kirli ayaklarıyla terlik giyip
dolaşan (kadın-erkek fark etmez), göbekleri, sırtları açık, yırtık pırtık
pantolonlarla veya kalçaya yakın dar ve kısacık pantolonla gezen kadınlara da,
sokakta sakız çiğneyerek patlatanlara de gıcığım. Bir de telefon kulağında
konuşmaya dalarak araçların önüne çıkan şaşkınlara şaşırıyorum.
Bitmedi, hayvanlara tekme atanlara, eziyet edenlere gıcık değil düşmanım.
Piknik alanlarında yediklerinin artıklarını çöplerini bırakanlara kızgınım. Denizi
ve akarsuları kirletenlere, rüyamda bile sinkaf yaparak, geçmişte Orta Asya
Türk hanlıklarındaki yasaların uygulanmasını isteyenlerdenim.
Epistemolojik, heteredoks gibi anlaşılmaz kelimelerle kafa
karıştıranlara, Türkçe’yi kullanmayanlara, dün başka bu gün başka konuşanlara
de tepkiliyim.
Basın konusuna gelirsek, bir
dokunursanız bin ah çekecek haldeyiz. Tarih boyu basını kontrol altına almak
isteyenlere, sesimizi kısmak isteyenlere, abone reklam konusuyla terbiye etmek
isteyenlere, inadına aykırıyım. Gazeteciyi sever görünüp, yüzümüze gülerek
arkamızdan laf edenlere de, sokak lügatiyle içimden sıralarım.
Ayrıca, gazeteciye rastlayınca,
saygısızca ve lafını bilmeden konuşan kişilerden de yılgınım.
Bütün bu sıraladığım gıcıklıklarım ve
kızgınlıklarım neticesi, bana da gıcık olan varsa, yorumlara açığım.
Hoşça kalın gıcık olmadan neşeli
olmaya bakın.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.