Cengiz Savaşeri

Cengiz Savaşeri

Gelecekteki asıl tehlike


Ülkeler, karşılıklı hasımlık yaparak ve de görüş birliğinde oldukları ülkelerle ilişkilerini koparmamak için gayret sarf etmekte.

Kimi stratejistlere göre, ülkeler olası tehlikelere karşı önlem alıyor, kimi uzmanlara göre ise, dünyadaki gelir kaynaklarından pay sahibi olabilmek adına güçlenerek strateji geliştiriyor.


Cumhuriyetin kuruluşunu hazmedemeyen, eskinin emperyalist devletleri, yaşama sebepleri olan, zenginliklerin bulunduğu coğrafyalardan nemalanmaktan hiç vazgeçmeyecektir.

Yüzyıllardır devletler büyük paralar harcayarak silah gücünü arttırma çabasında. 1. 2. dünya savaşlarından dersler çıkarabilen ülkeler, silah sanayilerine ağırlık vererek önemli silahlar geliştirmekte. Belki çıkabilecek bölgesel bir savaş veya küresel bir savaş, insanlığı büyük felaketlere sürükleyebilecektir. Ama gelecekte insanlığı bekleyen önemli tehlikeler de var.


Bu tehlikeleri sıralarsak, başta küresel ısınmayı ve iklim değişikliğini söylemek gerekir. Birçok devlet adamının ve uzmanların programında enerjiye sahip olma veya enerji üretme var. Silah sanayi dahil, diğer sanayi üretimi, hatta tarım bile enerji ile yapılıyor.


Son Ukrayna savaşı ile enerji kısıtlamasına maruz kalan başta batılı devletler olmak üzere birçok devlet, çareler üretmek için kolları sıvamış durumda. Evet, bütün bu konular milletleri zor durumda bırakacaktır ama asıl tehlike küresel ısınma ile susuzluğun vereceği zarardır.


Son 30 yıldır yaylaları, köylerdeki yaşamı, fırsat buldukça dolaşıp gözlemlemeyi adet edinmişimdir. Son yıllarda, şırıl şırıl akan derelerin kuruduğunu, gür bir şekilde akan kaynak su oluklarının adeta iplik gibi aktığını görüyorum. Hatırlarsak, buzulların eridiği haberleri gündem olmuştu. Ülkemizdeki barajların su seviyesinin düştüğünü hep birlikte televizyonlardan izledik. Sellerle karşılaştığımız felaketler de malum.


Gelecek yüzyılda gıda ve su savaşlarının olabileceği, şimdilik akıllara fazla gelmiyor olabilir ama kuvvetli bir tehlike. Devletler enerji kıtlığına çareler üretebilir. Kömür üretiminden, rüzgar ve güneş enerjisiyle bir nebze hayatlarını sürdürebilir. İnsan yaşamı için şart olan hava, güneş ve su olmazsa hayat biter. Geçmişte, ülkelerin sınırlarının kalkarak globalleşen bir dünya olacağı iddia edilirdi. Pandemi sürecinde ülkelerin sınırlarını kapatmasıyla, herhangi bir olumsuzlukta dünya devletlerinin tedbiren de olsa ayrışacağını düşünebiliriz. 21. Y.Y dünyasında yaşanacak bir gıda kıtlığı ve susuzluk, milletleri ayrıştırmakla kalmayıp, su ve gıda savaşlarına sebep olabilir. İtalya’nın Trentino bölgesinde buzdolabı mağaraları olduğu ve gıda saklandığı haberini duydum. Kıyamet deposu olarak adlandırılan Norveç’teki buz dağına kurulu tohum deposu ile ilgili geçmişte haber yapıp, köşe yazmıştım. Çok şükür ülkemizde de bu tür depolar artmakta.


Sonuç olarak açlıkla ve susuzlukla karşı karşıya gelindiğinde, devletler önce kendi milletini düşünecektir. Rusya, İngiltere, Fransa, İtalya gibi devletler milli davranacaktır. Yani biz de milli düşünmeliyiz.


Hoşça kalın, milli kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengiz Savaşeri Arşivi

Asrın Moğolları

04 Şubat 2025 Salı 11:27

Araçlara göre yol, yollara göre araç

25 Ocak 2025 Cumartesi 11:05

Çağrı konusu

12 Ocak 2025 Pazar 14:01

Hayatı severek yaşamak

28 Aralık 2024 Cumartesi 10:57

Korkulu hakimiyetin sonu

10 Aralık 2024 Salı 15:03

Bir gece ansızın girdiler

02 Aralık 2024 Pazartesi 16:43

KIŞLIK SUÇLAR

26 Kasım 2024 Salı 13:14

Milli siyasetçi? Milli basın?

13 Kasım 2024 Çarşamba 08:00

Bir safta toplanıyorlar

03 Kasım 2024 Pazar 16:55

Öcalan Meclise Gelecek Olursa

24 Ekim 2024 Perşembe 14:21