Siyasal iktidarın ve kayıtsız şartsız destekçilerinin en büyük propagandası geçmiş ile kavga ederek ülkeyi içine düşürdükleri durumu AK lamaya çalışmak olarak ortaya çıkıyor.

   Geldiğimiz vahim noktada her haklı eleştiriye koro halinde ;

-Eskiden ülkenin durumu daha mı iyi idi.

-Ama bu iktidarın alternatifi var mı?

-Ülkede muhalefet mi var?

Gibi ana başlıklarla savunmaya geçtikleri gibi bu savunmadan güç alarak saldırıya geçiyorlar.

 - Yıllardır dinimizi yaşayamadık

- Dilimizi yasakladılar

-Darbelerle demokrasimiz yok edildi.

-Demokrasimiz vesayet altına alındı.

Şeklinde saldırılardan sonra ;

- Ülkemizin yeraltı ve yerüstü zenginlikleri yok ediliyor.

-  Tek dil tek ve bölünmez  vatan, tek bayrak ilkesi tartışmaya açılıyor.Ülke bölünüyor, insanımız kamplaştırılıyor,

-Kuvvetler ayrılığı parlamenter sistem yargı bağımsızlığı hukukun üstünlüğü yok ediliyor.

-Ülkeyi yönetenler kendileri ve çocuklarının çıkarları için yolsuzluk yapıyorlar

Şeklinde dile getirilen gerçekler karşısında

-Cumhuriyeti kuranlar bir gecede dilimizi ve dinimizi elimizden aldılar

-Ülkeyi askeri vesayet ile yönettiler

-Millete tepeden bakıp onları küçük gördüler.

-Kürtlere ve azınlıklara zulüm ettiler. Dillerini ve Dinlerini yasakladılar.

-Başörtüsü zulmü ile kızların eğitim hakkını elinden aldılar. İnsanları inançlarından dolayı fişlediler ve orduda ,bürokraside işten attılar.

Ve benzeri mağduriyet edebiyatı

Her iki tarafın söylem ve iddialarında doğruluk payı vardır.

Ülkenin geldiği noktada

İktidarın yeni Türkiye veya ileri demokrasiye ulaşmış olduğunu iddia ettiği ülkede

Cumhuriyete ve onu kuranlara karşı büyük bir haksızlık ve nankörlük yapıldığını bir daha çok net görmekteyiz.

Yeni Türkiye veya yeni Osmanlıcılık adı altında ülkemizin tıpkı Osmanlıya dayatılan Sevr antlaşmasındaki duruma getirildiğini görmemek için insanın kör olması gerekir.

Bize dayatılan mikro milliyetçiliğin önceden Osmanlıyı nasıl paramparça ettiğini göremeyenler Sevr i yırtıp atan Cumhuriyetin kurucularına saldırarak emperyalizmin  yarım kalan projesine taşeronluk yapıyorlar.

Adına ılımlı İslam ,BOP ve ne derseniz deyin işin adı Laik Türkiye Cumhuriyeti Üniter devletinin tasfiyesidir.

Kendilerine özgürlük sağlamak için yaşamlarını ortaya koyan ve bu konudaki başarılarını modern Cumhuriyet ile taçlandıran insanlara şükran duymak yerine düşmanlık ve husumet beslemek Aziz Nesinin oran vererek nitelemesinden öte nankörlüktür.Saygılarımla