FETÖ’nün kökü gerçekten kazınır mı ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği gibi inlerine gerçekten girilir mi ?

Doğrusunu söylemek gerekirse bu pek kola olmayacak..

FETÖ’nün o iğrenç yüzünü gördükten sonra 3 yıl önce çete ile yollarını ayıran Antalyalı ünlü hekimin anlattıkları ile ‘mavi’ kod adlı gizli tanığın ifadeleri örtüşüyor..

İkisinin de birleştikleri nokta FETÖ’nün devletin her yerine nüfuz etmesi..

Antalya’da da etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak isteyen kişilerin olduğu, savcının bu kişilerle görüşerek anlattıklarını hazırlanmakta olan soruşturma dosyalarına koydukları söyleniyor.

Antalyalı gizli tanıkların neler anlattıklarını bir başka gün sizlerle paylaşacağım..

Bugün gizli tanık ‘Mavi’nin ifadelerine yer vererek, bizi nasıl bir tehlikenin beklediğini, bu kirli örgütün devlet içinde nasıl yuvalandığını ortaya koymaya çalışacağım.

Mavi, savcıya verdiği ifadesinde üniversite sınavına Cemaate yakın olduğunu bildiği bir dershaneye giderek hazırlandığını, sınavı kazandığını, babasının maddi durumunun iyi olmadığı için Kredi ve Yurtlar Kurumu’na başvurduğunu, bu sırada dershane öğretmeni Fatma A.’nın kendisine yardımcı olabileceğini, Cemaate ait bir yurt veya ev ayarlayabileceğini, böylece ailesine külfet olmayacağını söylediğini anlattı..

Gerisini gizli tanık Mavi’den dinleyelim:

“ Teklifi kabul ettim. O öğretmen bana o dönem yardımcı olmak için para verdi. İstanbul’da dediği yurda gittim. Orada evde kalıp kalmayacağımı sordular. Ben de kalabileceğini söyledim. Üniversite hayatım boyunca Cemaatin evinde kaldım ve orada bir dönem ‘abla’ görevini yaptım. Ev hayatım boyunca Cemaat bana sürekli burs verdi.  Evde sohbetler yapardık, teypten Gülen’in kasetlerini dinledik ve kitaplarını okuduk. Eve ilk taşındığımda başörtüsü takmaya başladım. Evde sohbetlerin haricinde ibadetlerimize dikkat etmemiz gerektiği söylendi”

Şimdi sıkı durun…

Asıl bomba geliyor..

Gizli tanık Mavi, FETÖ’nün kendisini FETÖ’cü bur subayla evlendirmesini ise şu çarpıcı sözlerle anlatıyor:

“ Eve gelen ortaokul ve lise öğrencilerine ders çalıştırdım. Son sınıfa geldiğimde Fatma isimli abla bana evlenmek isteyip, istemediğimi sordu. Ben de evlenmek istediğimi söyledim. Vesikalık fotoğrafımı istediler verdim. Bana bir talip olduğunu söylediler, ancak mesleğini söylemediler. Zaten inançlı bir koca istiyorduk. Aynı düşünce yapısına sahip olmamız yeterliydi ve Allah rızasını düşünüyorduk”

Mavi, evlilik macerasını anlatmaya devam ediyor ;:

“Fatma Abla, beni eşimle tanıştırmak üzere İstanbul Ümraniye’de bir eve götürdü. Eşimle ilk burada tanıştık. İlk görüşmemize eğitimci olduğunu söyleye eşim evlendikten sonra başımı açmamı, bunun kutsal bir dava ve önemli bir hizmet olduğunu anlattı. Ben de kabul ettim. Eşimle ikinci görüşmemizde bana Harp Okulu’nda görevli subay olduğunu söyledi. Sigara içtiğini, ara sıra naziren alkol aldığını söyledi, sonuçta eşimle evlendik”

Gizli Tanık Mavi, eşi ve kendisinin maaşlarının yüzde 10’nunu ‘Himmet’ adı altında örgüte verdiklerini, eşi ile birlikte sohbetlere katıldıklarını da söylüyor.

Mavi’nin şu sözleri de dikkat çekici :

“Bu evleri eşim bilirdi. Sohbetlerde Gülen’in kitapları okunurdu. Eşim bana Amerika’ya görev için gittiği sırada Fetullah Gülen’le bir kez görüştüğünü anlatmıştı. Yine çocuklarımızın isimlerini eşim bana Gülen’in koyduğunu ve Amerika’dan bunun kendisine ulaştırıldığını söylemişti.”

Pekala örgütten ayrılmak istenirse neler oluyordu :

Mavi’nin bu konudaki sözleri de şöyle :

“Cemaatten ayrılırsak dinden çıkacağımızı ve Peygamberimizi üzeceğimizi düşünüyorduk. Hatta Peygamberimizin Işık Evleri’nde gezdiği, dolaştığı söylenir ve sürekli evde yatarken dahi eşarp takardık. Bize yüzyılda bir müceddid( Peygamberimizin sünneti terk edilip bid’atlar yayılıncaya insanlara yeniden dinlerini öğreten ve bu bid’atleri bertaraf etmeye çalışan İslâm bilgini)geldiğini,bu yüzyılın müceddidinin de Fetullah Gülen olduğu söylendi”