“Gidişattan endişelenmiyorum” diyen varsa Türkiye’de yaşamıyordur. İçerde ve dışarıda ciddi tehlike unsurlarının baş gösterdiği günlerden geçerken gazeteci, siyasetçi, yazar kısaca aydınlar üzerinden yürütülen operasyonları kaygıyla izliyoruz…

Evet, terörün her türlüsüyle sonuna kadar mücadele edilsin…

Ama tutarlı bir politika izlensin…

Hukuk çerçevesinde kalınsın…

Adil olunsun…

Bakın darbe girişimi sonrasında ilan edilen, uzamasından kaygı duyduğumuz bir OHAL süreci ile Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) var…

Anayasaya aykırılıkları gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne taşınan KHK’lar ile ilgili karar çıktı…

Dava reddedildi…

Gerekçe de açıklandı…

Yetki yokluğu…

Zaten davanın reddedileceği belliydi…

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 30 Eylül’de verdiği demeçte “Anayasaya aykırı da olsa KHK çıkartılabilir” demişti…

Açıklamasına CHP’yi eleştirerek devam eden Bakan, şöyle demişti: “Anayasa'da olağanüstü hal ve sıkıyönetim hallerinde çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler'in şekil ve kıstas bakımından Anayasa'ya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılamaz. Bu şu demektir burada yangın var, bina yanıyor, mevzuat diyor ki şuradan gidip su alacaksın ama yanında kuyu var. Sizin derdiniz mevzuatı uygulamak değil yangını söndürmektir. Kamu düzeni ortadan kalkarsa Anayasa'yı uygulama imkanı da ortadan kalkar. Cumhuriyet Halk Partisi bu tutumunu yeniden gözden geçirmelidir.”

Anayasa Mahkemesi de başvuruyu ret gerekçesinde aynı şeyi söyledi, “Yetkimiz yok” dedi…

Bazıları için beklenen bu karar ve açıklama bazıları için ise tedirginlik unsuru…

İşte Antalya Baro Başkanı Polat Balkan…

Dün yaptığı paylaşımda son derece haklı…

“Anayasa Mahkemesi, 668 ve 669 sayılı OHAL KHK'larının bazı kurallarının iptal edilmesi istemlerini, yetkisizlik nedeniyle reddetti.

Gerekçede, özetle ‘Anayasanın 121. Maddesi uyarınca çıkarılan KHK hükümlerinin, Anayasanın 148/1. Maddesinde yer alan '...olağanüstü hallerde, sıkıyönetim ve savaş hallerinde çıkarılan KHK'ların şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'nde dava açılamaz' hükmü karşısında, esasa geçilerek yargısal denetim yapılması mümkün değildir’ dendi.

Bu gerekçe karşısında bazı sorulara yanıt verilmelidir: Çıkarılacak bir OHAL KHK'sıyla Anayasa’nın tamamı ya da değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükümleri ya da Anayasa Mahkemesi’ni var eden hükümler ortadan kaldırılırsa, yargısal denetim yapılmayacak mıdır? Bir başka söyleyişle, bu gerekçe karşısında Anayasa bile ortadan kaldırılabilir mi?”