Acımız büyük, Türkiye’nin kalbine yapılan üçüncü  alçak saldırı hepimizi derinden yaraladı..

Tepkiliyiz, kızgınız, üzgünüz..

Bu ülkenin sahipleri böyle acıları asla hak etmiyor..

Etmiyor da Saray tarafından affedilen ve yeniden ‘Ata’ uçağına alınan yandaş gazetecilerden Abdülkadir Selvi, “ Terör olaylarına bu ülkenin alışması gerekir” diyor..

37 masum insanın hayatını kaybettiği kalleş saldırıdan sonra ülkeyi yönetemeyenler, malum açıklamaları yaptılar, yapmaya da devam edecekler :

Neymiş efendim, saldırıyı yapan örgütlü ilgili somut deliller bulunmuşmuş..

Bu hain saldırıyı yapanlar en kısa sürede belirlenecekmiş.,.

Kanları yerde kalmayacakmış…

Terörün kazınacakmış…

Sabrımızı zorlamayacaklarmış..

Türkiye,  büyük bir ülkeymiş, bu işin altından başarıyla kalkarmış..

Daha pek çok mış..

Artık mışlara karnımız tok..

Çok zor bir süreçten geçiyoruz.

İç savaş kapımızda..

İş bilmez iktidar yüzünden ülke yangın yerine döndü..

Toplumda panik havası var..

Gerçek şu ki istihbarat konunda çok zayıfız..

Terör örgütleri, AKP hükümeti ile alay ediyor..

Türkiye’nin kalbinde, Ankara’da bombalar patlıyor..

Son terör saldırısı, istihbarat örgütlerinin iflasını net bir şekilde ortaya koydu..

Bakınız Antalya Barosu Başkanı Alper Tunga Bacanlı ne diyor :

“Ülkemiz iç savaşa doğru giderken biz Antalya Barosu olarak alışmayacağız.  Ambulanslardan önce gelen yayın yasaklarına alışmayacağız, vatandaşlarımız, askerlerimiz şehit olurken televizyonlarda yayınlanan anlamsız ve gereksiz dizilere, alışmayacağız. Ülke yangın yeri olmuşken, anayasa değişiklik tartışmalarına, başkanlık sistemi zorlamalarına alışmayacağız, istihbarat zafiyetlerine alışmayacağız, teröre ve destekçisi siyasal partilere alışmayacağız, canlı bomba teröristinin cenazesine giden milletvekiline alışmayacağız,  kavgalarla birbirlerine hakaret ederek gündem değiştiren cumhurbaşkanı ve siyasal parti liderlerine alışmayacağız. Korkmuyoruz. Sesleniyoruz. Sorumluluğu ve dâhil olan tüm yetkilileri istifaya davet ediyoruz.  Mustafa Kemal Atatürk’ün “ yurtta sulh cihanda sulh “ öğüdü bizim aydınlığımız olmuştur. Bunu unutturmaya çalışanlara da alışmayacağız’’’

Çok büyük bir yönetim zafiyeti var..

Otorite boşluğunu ne yazık ki teröre destek veren, alkış tutanlar dolduruyor..

En önemlisi de Türkiye’de istifa müessesesi bir türlü çalışmıyor..

Onca saldırı oluyor, yüzlerce silahsız-masum insan ölüyor, bu kahpe saldırıları önleyemeyenler istifa edip, çekip gitmiyor.

Yönetim kademesinde olanlar, başarısızlıklarını kabullenip, “ Suçlu benim, bu kadar masum insanın vebalini çekemem” diyerek ceketini alıp gitmiyor.

Sadece iktidar partisi ve şakşakçıları değim elbette suçlu.

Ülkede muhalefet görevini adam gibi yapmayanlar.

Koltuklarını korumayı ülke çıkarlarının üstünde görenler..

Oyunu aldıkları halkın mesajlarını doğru algılayamayan, algılamak istemeyen muhalefet partileri..

Muhalefet partilerinin koltukları örümcek bağlamış genel başkanları ile onları “En büyük başkan bizim başkan” sloganı ile pohpohlayan yöneticiler, danışmanlar, siyaset erbapları..

Hepiniz suçlusunuz..

Ülkenin iç savaşın eşiğine kadar gelmesine seyirci kaldığınız için..

Suçlusunuz, ülkeyi yönetenleri iyi denetleyemediğiniz için.

Suçlusunuz onca saldırıya rağmen pişkin açıklamalar yapan, suçu da size atan iktidar ve yandaşlarına adam gibi cevap vermediğiniz, veremediğiniz için..