AKP’nin Demokrat Parti’yi(DP) borçlarına karşılık satın alma önerisinde bulunması siyaset kulislerinde bomba etkisi yarattı..

1 Kasım erken genel seçimlerinden ne pahasına olursa olsun tek başına iktidar çıkmak isteyen AKP, bir yandan Saadet Partisi(SP)ile seçim ittifakı yapmanın hazırlıklarını sürdürürken, diğer yandan 76 bin oyuna göz diktiği Demokrat Parti’yi borçları karşılığında satın almak için kolları sıvayınca ortalık fena halde karıştı.

DP’nin maddi açıdan büyük sıkıntı içinde olduğu bildiriliyor.

DP’nin Afyonkarahisarlı genç Genel Başkanı Gültekin Uysal, 15,5 milyon lira civarında olduğu söylenen parti borçlarını kapatmak için partinin binasını satmayı planlamış, tabandan sert tepki gelince geri adım atmak zorunda kalmıştı.

DP’nin gelirlerinin yok denecek kadar az olması ve ayakta durmakta zorlanmasını fırsat bilen AKP, borcu ödeyerek partiyi satın alma girişiminde bulununca, merkez sağın eski güçlü partinin ‘Aksaçlılar’ olarak bilinen kafa isimleri isimleri ayağa kalktı..

AKP’nin DP’yi borçlarına karşılık satın alma önerisine Antalya’daki önemli isimlerin nasıl bir tepki gösterecekleri merak konusu.

Siyaset kulislerinde AKP’nin DP’nin milyonlarca borcunu hangi kaynaktan ödeyeceği sorusu da bir diğer tartışma konusu..

AKP’nin partisini borçları karşılığı satın alma önerisinde bulunması ve bu önerinin yandaş gazetelerde pazarlık sonuçlanmış, iş bitmiş gibi gösterilmek istenmesine DP’nin genç Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın tepkisi de sert oldu.

Gültekin Uysal’ın şu sözleri dikkat çekici:

“Demokrat Parti amiyane tabirle marabasıyla satılık bir köy değildir. Türkiye’nin demokrasisinin, kalkınmasının, milli iradesinin amentüsünü yazmış ve icra etmiş büyük bir harekettir. Bu temelde Anadolu’da bu partiyi yaşatan, kuran ve bugünde gözyaşı, dua ve alın teri ile yaşatan çalışan hürriyetçi demokrat dava adamlarına hakarettir. Bütün kurullarımızla ve bütün teşkilatlarımızla bu seçimlere hazırlanmak adına mücadelemizi vermekteyiz”

Görüldüğü üzere AKP, 1 Kasım erken genel seçimlerinde tek başına iktidar olma hırsı ve telaşı ile sağa ve de sola saldırıyor..

Besleme basın, muhalefeti yıpratmak, seçmenin kafasını karıştırmak için algı yöntemleri uyguluyor..

Seçim yaklaştıkça belli merkez yada merkezlerden yönlendirilen bu tür haber ve yorumların artacağı da sürpriz olmayacak gibi görünüyor..

AKP’nin yandaş basını organize çalışıyor bu konularda..

Önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki Genel Başkan ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal ile CHP olağanüstü kurultayında Genel Başkan Adayı olan Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin 1 Kasım erke genel seçimlerinde aday gösterilmeyeceği şeklinde haber yaptılar..

Doğal olarak CHP’de kafalar karıştı, parti tabanında huzursuzluk başladı..

AKP basınının bu amaçlı haberine karşılık CHP Genel Merkezi’nden net bir yanıt gelmedi..

Muğlak sözlerle konu geçiştirilmeye çalışıldı..

Siyasi partiler 1 Kasım erken genel seçimleri için milletvekili aday listelerini yarın Yüksek Seçim Kurulu’na verecekler..

Bu yüzden heyecan dorukta..

CHP tabanında şu soruyu yanıt aranıyor :

“ AKP medyasının iddia ettiği gibi Deniz Baykal, aday gösterilmez mi ? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, buna esaret eder mi ? Ederse ve Baykal’ı çizerse CHP’nin durumu ne olur ? “

CHP, bu riski göze alır mı ?

AKP’nin daha önce Gülen Cemaati ile işbirliği yaparak Baykal’ı ve CHP’yi yıpratma çabalarına alet olur mu ?

 Bu sorunun yanıtı yarın(18 Eylül Cuma) saat 18.00’a kadar alınır..

Bekleyelim ve görelim..