Eğitim sistemi hızla değişiyor, bu değişime ayak uydurmak, düzenlemeleri izlemek giderek zorlaşıyor.
Öyle ki eğitim ordusunun neferleri ile, bağlı oldukları sivil toplum örgütleri bile yapılan değişikliklerinden çoğu zaman haberdar olamıyor.
Amaç belli, 'dindar nesil" yetiştirmek, devamında 'dindar toplum' yaratmak.
Elbette dindar nesil ile birlikte 'kindar nesil'in de temelleri sağlamlaştırılıyor.
Amaç belli, Atatürk'ün kurduğu çağdaş ve modern eğitim sistemini laiklik ilkesinden uzaklaştırmak.
Milli Eğitim sistemini kökünden değiştirerek, adım adım tek tip insan üretme sistemini geçerli kılmak..
Bu yolda en tehlikeli adım atılmak üzere..
Bundan böyle öğrenciler fişlenecek.
Milli Eğitim Bakanlığı'na sunulan uygulamaya geçebilmek için talimat beklenen yeni düzenlemeye göre artık her öğrencinin bir dosyayı olacak.
Dosyada öğrencinin okul dışındaki tüm etkinliklerinin fotoğrafları, özel ilgi alanları gibi bilgiler yer alacak.
Bu bilgilere göre öğrencilere bir puanlama sistemi uygulanacak.
Üniversiteye girerken bu dosyaya bakılacak, uygunsa sorun yok.
İşe girerken de öncelikle bu dosya etkin olacak.
İleri demokrasi diye dayatılan böyle bir şey işte.
Bakacaklar çocuğun dosyasına yaz tatilinde Umre'ye gitmiş mi ?
Kitap olarak Risaleler ya da benzeri yayınları okumuş mu ?
Sosyal etkinliklere bakılacak dosyasında Kuran kursuna gitmiş mi, spor olarak Matrak'ı seçmiş mi ?
Böylelerine üniversitelerin kapısı sonuna kadar açık..
Fizik ve kimyadan yüksek puan almasa da olur !
Eğer sizin çocuğunuz yaz kamplarına gidiyor, futbol, basketbol, yüzme, voleybol sporuyla ilgileniyorsa işi
gerçekten zor.
Hele hele yaz tatilini kitap okuyarak değerlendirmiş, 'zararlı' damgasını yiyen Gogol, Balzac, Namık Kemal, Yakup Kadri, Atilla İlhan, gibi yazarları okumuşsa vay haline..
Dahası Anıtkabir'e gitmişse, Kocatepe'ye çıkmışsa üniversiteye gitmesi hayal.
Bir de göğsünde Atatürk rozeti taşıyorsa vay haline..
Demek ki ideolojik bir durum var..
Dosyada bunlar varsa ne üniversiteye girebilir, ne de iş hayali kurabilir.
Hazretler bakacaklar çocuğun dosyasına, arkadaşlarıyla konuşurken Atatürk'ten söz ettiği cümleler duyulmuş, bir başkasının çantasında ve evinde Nutuk bulunmuş ise o çocuktan hayır beklenemez !
İşte böyle bir tehlike bekliyor çocukları..
Anneler, babalar dikkatli olun, çocuğunuz fişlenecek.
Bir dosyayı olacak, orada her türlü özel bilgisi yer alacak..
Dindar nesil yetiştirmek amacıyla yola çıkanların faşizme doğru nasıl dört nala gittiklerinin bir işareti bu dosyalama ve fişleme işi..
Hepimizde aynı kuşku, acaba izleniyor muyum, dinleniyor muyum ?
Korku imparatorluğu hepimizin psikolojisini bozdu..
Telefonda konuşmaktan ürker olduk, eşe dosta ziyareti kestik, sanki çevremizde ajanlar var, sanki polis
izliyor ve gözlüyor..
Haydi bizler 1970'leri, 1980'leri gördüğümüz için biraz antrenmanlıyız, ya çocuklarımız ne olacak ?
Onların dosyalanmasına, fişlenmesine, çağdaş bir anlayışla yetişmesine engel olmaya, üniversiteyi, hatta bitirince işini bile tayin etme hakkını ve gücünü kendinde bulan hükümete karşı seyirci olmaya devam mı edeceğiz.
Bize ne dayatılıyorsa, ne uygun görülüyorsa, hangi rol tayin ediliyorsa boyun mu eğeceğiz ?
Susup kaderimize razı mı olacağız ?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.