
İbrahim Akkaya
Cumhuriyetten vazgeçmeyiz, vazgeçmeyeceğiz
5 gün sonra en büyük bayramı kutlayacağız..
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayacağız...
‘Kutlamaya hazırlanıyoruz’ demek daha doğru olacak..
Çünkü ulusal bayramları Türk Ulusu’ndan kaçırmak isteyen, ulusal bayramları unutturmak isteyen AKP, 5 gün içinde yeni bir yasak getirmezse..
Ya da yeni bir felaket olmazsa…
Yeni bir felaket senaryosu üretilmezse..
AKP, iktidara geldiği 2002’den bu yana Atatürk ilkelerine savaş açtı..
Bununla da kalmadı ulusal bayramların ulusça kutlanmasını engellemek adına yürütme gücünü kullandı..
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın coşkuyla kutlanmasından çok rahatsız olduğunu Cumhuriyetin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün anıtlarına çelenk sunulmasına bile yasak getirdi..
Son yıllarda 28 Ekim günleri, yani 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın resmen kutlanma gününde Türkiye’nin pek çok yerinde olduğu gibi Antalya Cumhuriyet Meydanı’nda ‘çelenk kavası, çelenk arbedesi’ yaşandı.
Antalyalıların Atası’na saygısını sunmasına, bağlılığını bildirmesine AKP hükümetleri, polis gücü ile engel oldu, engel olmakla kalmadı, Cumhuriyeti kutlamak isteyen Cumhuriyetçileri copladı, biber gazı, TOMA ve copla sindirmeye çalıştı..
Dün çelenk davası görüldü Antalya Adalet Sarayı’nda..
Gerçekten trajikomik bir davaydı..
2 polis aralarında Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD)Antalya Şube Başkanı İbrahim Daş, Eğitim İş Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık, Diş Hekimleri Odası Başkanı Hüseyin Tunç, Bağımsız Cumhuriyet Partisi(BCP) İl Başkanı Burhan Çalışkan ve Diş Hekimi Odası üyeleri Erdem Erciyeslioğlu, Adem Ilgın’ın bulunduğu 6 kişiden şikayetçi olmuştu..
İddia ise gülünç, gülünç olduğu kadar da ülkenin nereye sürüklenmek istenmesi açısından ibret verici..
İster inanın ister inanmayın, Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın iddianamesine göre Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı İbrahim Daş, Eğitim İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Mehmet Balık, Bağımsız Cumhuriyet Partisi İl Başkanı Burhan Çalışkan, Diş Hekimleri Odası Antalya Şube Başkanı Hüseyin Tunç, diş hekimi Ahmet Erdem Erciyeslioğlu ile Adil Ilgın, polise yaralamışlar, görevini yapmasına engel olmuşlar, kolluk gücüne direnmişler.,.
Sizi bilmem ama beni bu dava pek şaşırtmadı.
Ergenekon, Balyoz gibi davalarda bu ülkenin değerleri darbe yapmak, hükümeti yıkmakla, yeni bir rejimi ülkeye getirmekle suçlandı..
Kamuoyunun yakından tanıdığı 6 kişi ‘darbeci’ de olabilirdi..
Dahası ‘ paralel yapı’ mensubu olarak da haktim önüne çıkabilirlerdi..
AKP, kendinden olmayan, biat etmeyen herkese suçlu gözüyle bakıyor..
İktidarın muhalefete, muhalif sese, muhalif düşünceye asla tahammülü yok..
AKP, kendini ülkenin sahibi gibi görüyor..
Ne dersem o’ gibi son derece tehlikeli bir anlayışı sürdürüyor..
İktidardan gitmemek için de tek tip vatandaş yaratmak düşüncesiyle ülkenin ulusal değerlerini yok etme, kısıtlamaya çalışıyor.,.
Son derece önemli bir süreçten geçiyoruz..
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’ndan hemen sonra 1 Kasım’da hayati bir seçim yapacağız..
Cumhuriyet Bayramı coşkuyla kutlamak açısından bu seçim çok önem taşıyor..
Tamam ya da devam anlamına da geliyor 1 Kasım seçimleri..
Seçimden hemen önce Antalyalılar olarak gücümüzü ortaya koymalıyız..
28 Ekim’de saat 13.00’da Cumhuriyet Meydanı’nda buluşup Cumhuriyetin kurucusuna, Türkiye’nin kurucusuna, çağ değiştiren liderimiz, önderimiz Atatürk’e çelenkle saygımızı, sevgimizi, bağlılığımızı sunalım..
29 Ekim’de saat 18.00’da Konyaatı Varyatı’nda buluşun “ Cumhuriyet Yürüyüş’ne katılalım, Cumhuriyet Meydanı’nda Cumhuriyet aşığı sanatçımız Volkan Konak’ı dinleyelim..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.