Devletin her yatırımını iktidar partili olması sebebiyle sahiplenen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, son olarak da Karayolları Bölge Müdürlüğü’nün çalışması nedeniyle Çallı Kavşağı’ndan alıp Antalyaspor Kavşağı’na taşıdığı Atatürk ve Ulusal Birlik Anıtı’nın törenini sahiplendi…

Adeta şova dönen törende de muhalefet meclis üyelerine herhangi bir mesaj gönderilmemesine, telefon, faks ya da elektronik posta ile davet yapılmamasına, belediye başkanlarına son dakikada elektronik posta gönderilmesine rağmen ya bunu bilmediğinden ya da şov yapmak adına muhalefetin katılmayışına “Hepsine davet gitti. Utançlarından gelemediler" yorumu yaptı…

Evet, muhalefetin belediye meclis üyesi olarak çok utandım…

Tıpkı Atatürk’ün adı stattan silinirken utandığım gibi…

Tıpkı Cumhuriyet devrimlerine, Atatürk’e ağır hakaretlerde bulunan kişinin adının Antalya’nın göbeğindeki parka verilmesinin teklif edildiği gün gibi…

Tıpkı bu parka şehidimizin adını önermemize rağmen Osman Yüksel Serdengeçti’de ısrar edilmesi gibi…

Tıpkı bu kenti partili-partisiz ayrımı yapmadan yönetmesi gerekenlerin senden-benden ayrımı yapmasından utandığım gibi…

Halkın oylarıyla göreve gelenlerin siyasi ikballeri ve başkaca nedenlerle partilerini bırakıp iktidara koştuklarında utandığım gibi…

Halkın çıkarlarının önüne bireysel çıkarların getirilmesinden duyduğum utanç kadar utandım…

Evet, Başkan çok utanıyorum…

Atatürk, hepimizin ortak değeri…

Milli birliğe ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde de daha mühimdi bu tören…

Keşke Büyükşehir’in peyzaj çalışmasını yaptığı, Karayolları’nın taşıdığı Ulusal Birlik Anıtı töreninde meclis de birlik olabilseydi…

Keşke istismar edilmeseydi, bizi biz yapan hiçbir ortak değerimiz…

Keşke 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları iptal edilmeseydi…

Keşke ayrıştırılmasak, kutuplaştırılmasak bir olabilseydik…

Keşke…

Keşke…

Olmadı…

Ama siz de haklısınız, herkes başkan olabilir ama kolay değil bu kentin ‘Şehrül Emini’ olabilmek…