Seçime sadece 11 gün kaldı.

11 gün sonra sandık başına giderek en önemli yurttaşlık görevini yerine getireceğiz.

30 Mart yerel seçimleri Türkiye genelinde olduğu gibi Antalya için de önem taşıyor.

Çünkü Antalya’yı 5 yıl süreyle yönetecek kadroları seçeceğiz.

Kimi çevrelerde 11 gün sonraki seçim genel seçim havasına sokulmak isteniyor.

Ülkede son dönemde yaşananlar böyle bir görüşün ağırlık kazanmasına yol açsa da seçmenin partiden çok aday yönünde tercihini kullandığını önceki seçimlerde gözledik.

Antalyalı sandık başında öncelikle iyi hizmet edeceğine inandığı adaya oyunu verme düşüncesinde olduğunu çeşitli vesilelerle ortaya koyuyor.

Yerel seçime 11 gün kala siyasi partiler ve adayların siyasi centilmenliği ön planda tutmaları Antalya açısından sevindirici.

Önce de vurguladığımız gibi bazı guruplar siyasi partilerin ve adayların seçim afişleri ile araçlarına, bayrak ve flamalarına yönelik Antalyalıya yakışmayan saldırılarını sürdürmekte ısrar ediyorlar.

Toplumun bu yakışıksız işlere prim tanımadığı da görülüyor.

30 Mart yerel seçimlerinin propaganda döneminin Antalya açısından sevindirici olan bir başka yönü ise görsel kirlilikten mümkün olduğu kadar uzak durulması.

Bunun yanında birkaç istisna dışında gürültü kirliliğine yol açacak tavır ve davranışlardan uzak durulması da dikkat çekici.

Hep söylediğimiz gibi Antalya çok özel bir kent.

Yerlisi de, yabancısı da bize hayran.

Antalya’ya imrenerek, kıskanarak bakıyorlar, Antalya’yı ilgi ve sempatiyle izliyorlar.

Bu nedenle de Antalya’nın imajını zedeleyecek, Antalya ismine gölge düşürecek olumsuzluktan Antalyalılık bilinci ile hareket ederek uzak durmamız gerekli.

Antalya’nın geleceğini şekillendirecek kadroları belirlemek bizim elimizde.

Antalya’nın kaynaklarını Antalya için kullanacak yöneticileri seçme hakkı da bizim.

Bu hakkımızı en iyi şekilde kullanmak da boynumuzun borcu.

Gerçek şu ki birkaç yıl öncesine kadar Antalya’da yaşam daha kolaydı.

Antalya’nın sahipleri Türkiye’nin vizyon kentinde yaşamanın keyfini sürüyordu.

Ancak son yıllarda Antalya, büyük sermaye guruplarının ve rantçıların akınına uğradı.

Başta AVM olarak bilinen büyük alış veriş merkezleri olmak üzere Antalya halkının cebine göz diken, Antalyalıların geleceğini ipotek altına alma çabasında olan çıkar çevrelerinin adeta istilasına uğradı Antalya.

Büyük sermaye ve rant gurupları, Antalya’yı paylaşmak için her yolu ve yöntemi deniyorlar.

Belediye başkan adayları ile belediye meclisi adaylarının belirlenmesi noktasında baskı unsuru oldular.

Antalya’nın kaynaklarını kendi çıkarları için kullanma adına paranın gücü yanında iktidar gücünü de arkalarına alarak Antalya’yı teslim almak istiyor bu çıkarcılar.

Antalyalı olarak gelecek kuşaklara yaşanabilir bir Antalya bırakmak gibi tarihi bir görevimiz var.

Bu seçimde çıkar gurupları ile onların destekçilerine dur demez isek, gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarımızı yerine getirmemiş bir nesil olarak tarih kitaplarına geçeceğiz.

30 Mart yerel seçimlerine sadece 11 gün kaldı

Kamuoyu anketleri kararsızların oranının bir hayli yüksek olduğunu gösteriyor.

Belki de Antalya’yı yönetecek kadroları kararsızların oyları belirleyecek.

Bunun için de çok iyi düşünmek ve karar vermek durumundayız.

Elbette birinci koşul da sandığa giderek oy kullanmak olacak.

Kimse alından çıkarmasın ki bir oy bile seçimin ve Antalya’nın kaderini değiştirebilir.

Daha huzurlu, daha yaşanabilir bir Antalya bizim elimizde.