16 Mayıs günü  ‘ MHP’de pişer, CHP’ye düşer’  diye yazmıştım..

Birkaç gün sonra bu öngörüyü doğrulayan gelişmeler oldu

MHP’den sonra CHP’ye de olağanüstü kurultay ateşi düştü..

Pekala bu noktaya nasıl gelindi ?

Önce Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in sponsorluğunu yaptığı Van’daki il başkanları kampında başladı hareketlilik..

Unutmadan Böcek, Van kapının sponsorluğunun hasadını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 33 projesinin açılışını yaptırarak  aldı.

CHP kulislerinde hasadın ikinci bölümü için de önemli adımlar atıldığı konuşuluyor.

Biz gelelim asıl konumuza..

CHP’nin Milletvekilleri ve Parti Meclisi(PM)üyelerinin katılımı ile Belek Sirene Otel’de yapılan Antalya Kampı gergin geçti.

Antalya kampında beklenen patlama odu.

Milletvekilleri ve Parti Meclisi üyeleri Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na yoğun eleştiri getirdiler.

Basına kapalı kamptan sızan bilgiler, Kılıçdaroğlu’nun eleştirilere çok sert karşılık verdiği ve kurultay restine hazırlandığı yönünde..

CHP kulislerinde Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun kurultayı toplayarak, genel başkanlık yarışına girmeye hazırlananlarla hesaplaşmak için ‘hodri meydan’ demeye hazırlandığı  konuşuluyor. 

Şurası yadsınamaz gerçek ki CHP’li milletvekillerinin bir bölümünün dokunulmazlıkların kaldırılması oylamasında ‘evet oyu’ vermeleri partide iç huzursuzluğu artırdı..

Özellikle Yalova Milletvekili Muharrem İnce’nin “Çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız ?” sözleri gerginliği tırmandırdı..

Kılıçdaroğlu ile birlikte ‘evet’çi milletvekillerinin ‘çirkin bir tuzağı önlemek için kabul oyu verdik’ şeklindeki savunması tatmin edici görülmedi.

Son aylarda gergin bir duruş sergileyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık tartışmalarına Antalya kampına kadar ‘toplayın imzayı gelin’ diyordu..

Antalya kampında eleştirilerin artmasından rahatsız olan ve gerginliği tavan yapan Kılıçdaroğlu’nun olağanüstü kurultay kararı alıp, genel başkanlık yarışına girebileceği genel merkeze yakın çevrelerce ifade ediliyor.

CHP’de kurultay dolaylı olarak değişim rüzgarının hızlanmasında sonbahar aylarında yapılması planlanan tüzük kurultayının siyasi iklimin ateşinin yükselmesi onucu askıya alınmasının kuşkusuz payı çok büyük.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyasi iklimdeki değişikliği sebep göstererek tüzük kurultayını askıya aldı ama partideki iklim rüzgarı önemli değişim gösterdi, rüzgarın yönü genel başkan ve genel merkez yönetiminde değişiklik yönünde esmeye başladı..

Şurası yadsınamaz bir gerçek ki CHP Genel Başkanlığı’na seçildiği ilk kurultayda ‘parti içi demokrasiyi geliştirme’ sözü veren Kemal Kılıçdaroğlu, giderek tek adam anlayışını benimsemeye, parti içi muhalefete tahammül göstermeyen bir anlayışı benimsemeye başladı..

Kılııçdaroğlu’nun Antalya kampındaki şu sözleri CHP’de taşları ciddi biçimde yerinden oynamasına neden oldu :

“Çok sesli bir yapının oy alması mümkün değil. Herkes söylediklerine dikkat etmeli. Parti disiplinine uymayan gider”

Yani Kılıçdaroğlu, rakiplerine gözdağı veriyor..

“Bana muhalefet etmeye devam ederseniz disipline giderseniz, partiden ihraç edilirsiniz” tehdidinde bulunuyor..

Kılıçıdaroğlu, AKP’nin benzeri bir yönetim tarzını CHP’de hakim kılmaya çalışıyor..

“Biat etmeyen gider” resti ile parti içinde yelkenleri giderek çok rüzgar almaya başlayan değişimi durdurmaya çalışıyor.

Olağanüstü kurultay menüsü MHP’de pişti, kokusu CHP mutfağına geldi.

Bu saatten sonra MHP’de olduğu gibi CHP’de de değişim rüzgarlarını durdurmak artık mümkün değil..

MHP’de olduğu gibi CHP’de de iktidar ve yargı müdahalesi olsa da değişim kaçınılmaz, bu rüzgarın önünde kimse duramaz..