1 Kasım’dan sonra yeniden başlayan seçim takvimi CHP örgütlerinde olanca hızıyla devam ediyor.

CHP Antalya Örgütü’nde gerek delege seçimleri, gerekse ilçe kongreleri ‘post kavgası’na dönüştürülmüş durumda.

Delege seçimlerinde olduğu gibi ilçe kongrelerinde de müthiş bir yarış var.

CHP’de etikten, ilkeden, örgüt hiyerarşisinden bahsederek daha 10 ay önce mevcut belediye başkanının, eski belediye başkanlarının, meclis üyelerinin ve milletvekili aday adayı olma ikbali kuranların açık desteğiyle ilçe başkan adayı olanlara karşı örgütten gelen gücüyle, partisinin menfaati için aday olan bir belediye meclis üyesine karşı linç kampanyası başlatanlar bugün suspus olmuş durumda…

Dahası ilçe başkan adayı, yöneticisi olma peşindeler…

CHP’de başlayan kongre sürecinde kimi ilçelerde belediye meclis üyeleri ilçe başkan adaylıklarını açıkladı…

Konyaaltı’nda ise hem belediye meclis üyesi hem grup sözcüsü hem de CHP İl Başkan Yardımcısı olan İlhan Buğdaycı, bugün adaylığını açıklıyor…

Belediye meclis üyesi olan birinin ilçe başkanlığının etik olmayacağı görüşünü pek çok kez deklare eden Buğdaycı’nın bu görüşünün gereğini yapması bekleniyor…

Öyle ya etik…

Bu arada eğer Buğdaycı seçilirse ve görevinden istifa etmezse, atanarak görev yapan bir belediye meclis üyesi ilçe başkanının yerini, seçimle gelecek olan belediye meclis üyesi, grup sözcüsü alacak...

Öte yandan seçimlere, belediye başkanlarının, seçilmişlerin açık müdahalesi ise sürüyor…

Bir tarafta belediye başkanı destekli il, ilçe başkan ve yönetici adayları…

Bir tarafta ise bu yapıya karşı demokratik bir yarış için mücadele etmeye çalışanlar var…

Bugün adaylığını açıklayan İlhan Buğdaycı ile birlikte CHP’de kendini söz sahibi konumunda görenler,  kendilerini siyasetin bir bileni pozisyonunda görenler, bir de gazeteci kimi dostlar, Songül Başkaya CHP Muratpaşa İlçe Başkanlığı’na aday olunca kıyameti koparmışlardı.

Neydi karşı çıkmalarının nedeni ?

Songül Başkaya’nın Büyükşehir ve Belediye Meclis Üyesi olması..

İki belediye meclisinde de CHP’nin grup sözcüsü olması..

Koro halinde ‘Etik değil’ diye bağırdılar..

Birileri de ‘ Paylaşım lazım, her yere de aday olunmaz ki ‘ diyerek siyaset  erbabı kesildiler.

Yetmedi Songül Başkaya’nın Deniz Baykal’ın adayı olduğu söylentisini fısıldadılar CHP kulislerine ve parti tabanına..

Resmen linç kampanyası başlatıldı..

Kampanyaya bazı gazeteci arkadaşlarımız da dahil oldu..

Çabuk unutan bir yapımız olduğu için yazdım bunları..

Dün eleştirdiklerini bugün uygulayamaya kalkışanları  Antalya kamuoyu, siyaset kulisleri ve CHP tabanı unutmasın istedim..

Dün etikten söz edenler, dün bir siyasetçinin çok sayıda göreve talip olmaması gerektiğini, başkalarına fırsat verilmesi gerektiğini söyleyen ve savunanlar, bugün aynı pozisyona gelince, savunma mekanizmasını devreye sokmaya çalışıyorlar.

Hep söylerim, ‘CHP’nin rakibi CHP’ diye..

CHP’de birilerinin ayağına basmak, birilerinin önünü kesmek, birilerini etik, kötük söylemleri ile küstürmek gelenek haline geldi..

Görünen o ki bu geleneği aşamayacak CHP..

Enerjisini hep içeride harcadığı için de yerinde saymaya devam ediyor, korkarım bundan sonra da devam edecek..