Yüksek Seçim Kurulu(YSK)seçim takvimini açıkladı, sandık heyecanı arttı.

YSK’ya göre Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri, 30 Nisan Pazartesi günü resmen başlayacak..

Takvime göre, siyasi partiler, milletvekili aday listelerini 21 Mayıs Pazartesi akşamına göre seçim kuruluna vermiş olacaklar..

Demokrasinin devamı açısından 24 Haziran Pazar günü hayati önem taşıyor.

Gerek Cumhurbaşkanlığı seçimi gerekse milletvekili genel seçiminde kullanılan her oyun değeri çok büyük..

Seçmene 58 gün sonra tarihi bir görev düşüyor.

Sandıktan çıkacak Antalya’nın ve ülkenin geleceğinin şekillenmesini sağlayacak..

Ya demokratik sistem devam edecek, ya da Türkiye tek adam rejimine teslim edilecek..

Siyasi partilerin milletvekili aday listeleri, seçim kampanyalarında halka verecekleri mesajlar ne kadar önemliyse, Cumhurbaşkanı adayları da o kadar önemli..

AKP ve ittifak içinde olduğu MHP ve BBP’nin adayı Recep Tayyip Erdoğan..

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanlığı adaylığını ilk açıklayan kişiydi..

Kamuoyu ana muhalefet partisi CHP’nin Cumhurbaşkanı adayına kilitlendi.

İkinci Cumhuriyetçiler, dönek yazarlar, ‘havuz medyası’ olarak yorumlanan AKP ve CHP’nin yanaşma yazarları CHP’ye ulusal bayramlarda kulağı ağrıyan eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü pazarlamaya çalışıyorlar..

Acı ama gerçek CHP içinden de Gül’ün ‘Çatı Adayı’ olmasına destek verenler var..

Gül adı öne çıkmaya başlayınca, CHP’de kızılca kıyamet koptu..

İkinci bir Ekmeleddin olayı yaşamak istemeyen CHP’liler, ayağa kalktı.

Tepkiler üzerine CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “ Abdullah Gül’ün CHP’nin adayı olmasa geçmişte de bugün de gündemimizde yok” açıklamasını yapmak zorunda kaldı.

Bu açıklamadan sonra CHP’de buzların erimeye başladığı sinyalleri gelse de siyasette her an her şeyin olabileceğini de unutmamak gerekli..

CHP’de Abdullah Gül kaosu yaşanırken, aklıma 2014 yerel seçimleri geldi..

2014 yerel seçimlerinde CHP’nin Kepez’de 4 belediye başkan aday adayı vardı..

Zeki Başaran, Osman Seden, Şükriye Karaben ve Kubilay Döşeyen, dönemin CHP Kepez İlçe Başkanı Halil Bahar ve ekibiyle uyumlu ve de Kepez’de ses getiren, sempati toplayan bir seçim kampanyası yürütüyorlardı..

CHP, uzun bir süreden sonra Kepez’de belediye başkanlığını kazanma konusunda iddialıydı..

CHP’li 4 aday adayı Kepez’de canla başla çalışırken, birden tıpkı Abdullah Gül gibi kurucusu olduğu AKP’den kovulan Dokuma talanının suçlusu Kepez Belediyesi eski Başkanı Erdal Öner’in adı ortaya atıldı..

Bir bölüm CHP’li de Öner’le birlikte hareket etmeye, ‘Kepez’de seçimi kazanıyoruz’ nutukları atmaya başladı..

Erdal Öner ismi CHP’de büyük sıkıntı yarattı..

Bir bölüm CHP’li “ Öner Kepez Belediye Başkan Adayı olursa CHP’ye oy vermeyiz” diyerek isyan bayrağını açtı..

CHP Kepez’de Öner yüzünden sıkıntı giderek artarken, dönemin CHP İl Başkanı olan Antalya Milletvekili Devrim Kök, Özgür Özel’in Abdullah Gül açıklamasına benzer bir açıklama yaparak, “ Erdal Öner, CHP’nin gündeminde yok, CHP’nin Kepez’de 4 aday adayından birisini mutlaka Kepez Belediye Başkan adayı olacak. Partililerimiz ve kamuoyu rahat olsun” dedi..

Devrim kök, böyle dedi de, bu açıklamadan birkaç gün sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Antalya’ya gelerek Cam Piramit’te Büyükşehir, Muratpaşa, Konyaaltı , Döşemealtı adaylarını es geçerek, Erdal Öner’i CHP’nin Kepez Belediye Başkan Adayı olarak açıkladı..

Sonuç elbette hüsran oldu.

CHP, Kepez’de Erdal Öner yüzünden AKP’den 49 bin, MHP’den 18 bin fark yiyerek üçüncü parti oldu, bugün CHP Kepez’in çalışkan İlçe Başkanı Servet Yıldız ve ekibi bu açığı kapatmak için büyük çaba harcıyor.

CHP’nin Cumhurbaşkanı aday konusunun da Kepez Belediye Başkan adaylığı gibi olmaması dileğiyle bu anımsatmayı yapmak istedim..