CHP parti meclisi

 

 

 

 

 

CHP Parti Meclisi (PM) üyesiyim. Kurultay’dan sonraki bu en yüksek karar organına, kırk yıllık bir siyasal çalışmadan sonra, Antalya Milletvekili olduğum sırada seçilebildim. Bu büyük onur için örgütüme ve Sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na şükranlarımı sunuyorum.

           Ne var ki kurultay süreci başlamışken bazı yapısal sorunları bu iki yıllık sürenin bitimine az bir zaman kalmışken söylemeyi görev sayıyorum. Çünkü bir tüzük kurultayı yapılması gündemdedir.

           Parti Meclisi (PM) CHP tüzüğüne göre en yüksek karar organıdır ama şu andaki durumu itibarıyla siyaset üreten bir organ durumunda değildir. Siyaseti oluşturan organ, Merkez Yönetim Kurulu’dur. MYK tüzük uyarınca Genel Başkan Yardımcılarından oluşur. Bunları da Genel Başkan Parti Meclisine seçilenlerin arasından atayarak göreve başlatır.

           Daha önce MYK üyelerini PM kendi içinden seçiyor ve hatalı bulduğu MYK üyelerine güvensizlik önergesi vererek MYK üyeliğinden düşürebiliyordu. Hatta MYK’nın tamamen düşürülerek yerine yenisinin seçilmesi yetkisi de vardı.

           Ancak Önceki Genel Başkanımız Sayın Deniz Baykal döneminde yapılan tüzük değişikliğiyle bugünkü sistem getirildi. Kurultayın kararına karşın Deniz Baykal’ın genel başkanlığı döneminde bu hükümler uygulanmadı. Ta ki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçip kurultay kararının uygulanması konusunda uyarıda bulununcaya kadar… Bu uyarı geldiğinde ise Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan olmuştu.

           Bilim Kültür ve Yönetim Platform kontenjanından genel Başkan tarafından seçilip Kurultayın takdirine sunulan 12 üyeden sekiziyle doğrudan seçilen 52 üye olmak üzere toplam 60 kişiden oluşan Parti Meclisinin sayısının 40’a indirilmesi planlanıyor. Bunun doğru bir değişiklik olacağı kanısındayım. Çünkü altmış kişilik bir mecliste siyaset oluşturma sürecine doğrudan katılma olanağı çok kısıtlıdır. Parti Meclisi üyelerinin mümkün olduğunca Genel Merkezde bulunması ve doğrudan siyaset üretmesi zorunludur.

           Bugün; siyaseti MYK takip etmekte, MYK oluşturmakta ve Parti Meclisi Tüzüğün zorunlu kıldığı hususlarda karar organı olarak MYK’nın önüne koyduğu konuları onay mercii olarak kalmaktadır. Bunun yetersiz olduğu açıktır.

           Diğer yandan MYK üyeleri mutlaka PM tarafından seçilmeli; MYK üyelerinin tek, tek veya hep birlikte görevden alınması yetkisi Parti Meclisinde olmalıdır.

           Parti Meclisi tarihi, aynı zamanda CHP’nin de tarihidir.

CHP’yi 1973 ve 1977 başarılarına götüren; Parti Meclisi ve Genel Başkan Bülent Ecevit’in sağlam politikaları olduğu halde, 23. Kurultay’da (27 Kasım 1976) Tüzük değişikliğiyle parti meclisi ve merkez yönetim kurulu kaldırıldı, yerine 21 kişilik “Genel Yönetim Kurulu” oluşturuldu.

Böylece CHP “Tek Adam Partisi” haline getirilmiş oldu.

1977 yılında yılların birikimiyle iktidara gelen CHP, tek adam dönemiyle iki yıl içinde bozguna uğrayıp; ara seçimlerini kaybederek iktidardan düşmüştür. Bu sonuçta kuşkusuz birçok neden vardır. Ancak en önemli nedeninin siyaset üretememek olduğunu söyleyebilirim. Çünkü yükselen terör dalgasının nereden geldiğini, nasıl önleneceğini, çözüm çarelerini bulmak zorundaydık…

CHP’nin içinde tartışmaların en yoğun olduğu dönemlerde bile en büyük başarıların kazanılmasının bir nedeninin de Parti Meclisi’nin genel başkana denk bir siyasal unsur olarak bulunmasıdır düşüncesindeyim.

  Sonuçta Kurultaylarımızın iki güne sıkıştırılması yanlışından uzaklaşmalı, bir - iki haftalık kurultaylar yapabilmeyi başarmalı, Parti Meclisini kırk kişiye indirirken en azından genel başkana denk siyaset üreten bir organ haline getirmeliyiz.

  Türkiye’nin CHP’den başka bu günkü karabasandan çıkışı yoktur. Unutmayalım siyasette iyi örgütlenen kazanır…

 

                  

                  

                

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gürkut Acar Arşivi

Yurttaşı enayi yerine koymak

28 Nisan 2021 Çarşamba 19:37

Bu sefer kaçıncı?

26 Nisan 2021 Pazartesi 06:30

Amirallere zulüm

13 Nisan 2021 Salı 06:48

Güvenlik soruşturması

05 Nisan 2021 Pazartesi 06:38

Papalagi

31 Mart 2021 Çarşamba 06:30

Örsan Öymen'e açık mektup!

19 Mart 2021 Cuma 06:38

Bu kaçıncı?

01 Mart 2021 Pazartesi 06:39

AKP'den sonra da Türkiye var olacak

15 Şubat 2021 Pazartesi 06:35