
İbrahim Akkaya
Çemkirenler ve ağdalı nutuklar..
Hem yastayız, hem de isyandayız..
Gerçek şu ki terör hepimizi tehdit ediyor.
Dahası terör Türkiye Cumhuriyeti’ne kafa tutuyor..
Son aylarda yaşadıklarımızı düşününce hayatımızın pamuk ipliğine bağlı olduğu gerçeği ile yüzleşiyorsunuz..
Lafı eveleyip gevelemeye, eğip bükmeye gerek yok, teröre karşı çaresiz durumdayız..
Bakınız adamlar Elazığ’da bombalı eylem yapacağını sosyal medyadan duyuruyor..
Hem de en korunaklı yere Emniyet Müdürlüğü’ne saldırıyor..
Elazığ Valisi’nin açıklaması ilginç :
“Saldırıyı biliyorduk ama buraya olacağını tahmin edemedik”
Bu ülke bu kadar sahipsiz mi ?
Devletin istihbarat örgütleri ne iş yapar ?
Hangi saldırının istihbaratını alıp, önledi ?
Gaziantep saldırısı ise çok anlamlı..
Kürt vatandaşların kına gecesine yapılıyor bu kez canlı bomba eylemi..
PKK’yı aklamayı amaçlayan bir saldırı olarak da algılanmalı ?
Yoksa Türkiye’yi karıştırmak, etnik bir kavga yaratmak mı amaç ?
Takke düştü kel göründü, istihbarat sınıfta kaldı..
Terör istediği gibi hareket ediyor, istediği zaman istediği yerde acımasızca eylem yapıyor..
Şurası yadsınamaz bir gerçek ki devletin işgal edildiğini 15 Temmuz akşamı gördük..
Çılgınca bir eylem miydi, yoksa Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne açık açık bir tehdit miydi bunu tarih yazacak..
Sizi bilmem ama ben uyuyamıyorum..
Düşlerimi kanlı eylemler karartıyor..
Kan ter içinde uyanıyorum, her an kötü bir şey olacakmış gibi yüreğim pır pır atıyor adeta.
1960, 1971 ve 1980 askeri darbeleri ile birlikte aradaki günün aktüel söylemiyle askeri ve sivil kalkışmaları gördük ve yaşadık, 15 Temmuz gibisini görmedik..
Türkiye üzerinde hani planlar, kirli emeller vardı da işin bu noktaya geldiğini yönetenler gibi biz de tahmin edemedik..
Tehlikenin nereden geleceği de belirsiz..
PKK mı, FETÖ mü, DAİŞ’ mi, PYD mi say sayabilirsen..
Ama bilinen bir gerçek var bu terör örgütlerini yöneten, Türkiye’yi bölüp parçalamak isteyen bir üst akıl, bir büyük ağabey var…
Şimdi bu ağabeyin adını yazsam hemen birileri ‘komplo teorisi üretme’ diye çemkirecek..
Bir yerlerden nemalanıp, villalarda, yalılarda oturan monşerler de ‘ olayı sulandırmayalım’ türünden bilimsel nutuklar atacak, ağdalı köşe yazıları döktürecek.
Kendilerini kaf dağında görür bu tipler..
Her şeyi onlar bilir..
Halk ağzıyla konuşmazlar, bilgilerle donatıldıkları izlenimini yaratmak için kitabi bir dil seçerler..
Havalarından geçilmez, burunları bir karış havada, halkı küçümserler, iktidara her koşulda yalakalık yaparlar, lafa gelince de ‘tarafsız-bağımsız’ olduklarını söylerler.,.
Söylerler de söylediklerini kendileri de inanmaz..
Antalya’da da var bu tiplerden..
Topluma sızdı bu tipler..
Sürpriz ziyaretler yapıyorlar..
Sosyal medyayı kullanıyorlar.
Akıllı telefonları devreye sokuyorlar.
Bir yandan iktidarı kollayıp, diğer yandan büyük ağabeye laf dokundurtmamayı kendilerine görev bilmişler..
Bunları niçin mi yazdım ?
Ben Antalya için de çok endişeliyim..
Dilerim kaygılarım yersiz çıkar..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.