Antalya’nın elektrik dağıtım işini özelleştirme yöntemiyle alan CLK Akdeniz’in ortağı boşuna dememiş ‘milletin………na koyacağız’ diye..

Elektrik faturaları ile milletin canına okunuyor..

Bu yetmezmiş gibi, hukuksuz kayıp-kaçak bedelleri yasalaştırılmaya çalışılıyor..

Yandaşı firmalara elektrik dağıtım hizmetini paslayarak daha çok kazanmalarını sağlayan AKP hükümeti, Meclis’te yasalaştırmaya çalıştığı elektrikteki kayıp-kaçak bedeli dışında tam 7 ayrı kalemle vatandaşı soyuyor..

Bu kadar haksız ve hukuksuz bir uygulama olabilir mi ?

Bakınız elektrik faturalarına yansıtılan kesintilere :

-Dağıtım bedeli..

-Perakende satış hizmeti bedeli..

-Personel sayaç okuma bedeli..

-İletişim sistemleri bedeli..

-TRT fonu..

-Enerji fonu

-Belediye fonu,

Bu haksız ve hukuksuz kalemlerle 10 yılda vatandaşın cebinden tam 40 milyar zorla alınmış.

Böyle hukuk devleti olur mu ?

Devlet vatandaşını nasıl soyar ?

Yandaş firmalar daha çok kazansın diye vatandaşının dolandırılmasına nasıl çanak tutar ?

Bilen varsa beri gelsin..

Bazen olumsuz olaylar bile gerçeklerin ortaya çıkmasını, daha doğrusu vatandaşın güven duyduğu devletin kendisini nasıl kandırdığını, sırtından nasıl haksız ve hukuksuz, adaletsiz para kazandığını ve yandaşlarına kazandırdığını görmesine olanak sağlıyor..

Elektrik soygununun kıvılcımı Antalya’dan ateşlendi..

Ülkenin her yerinden de el ve cep yakan elektrik faturalarına karşı ciddi bir tepki ve direnç oluştu..

Hükümetin neden elektrik dağıtım işini özelleştirdiği de daha iyi, daha net olarak anlaşılmaya başlandı.

Yargıtay’ın kararı olmasına rağmen AKP hükümeti kayıp-kaçak bedelini yasalaştırma girişiminde bulunarak, yargı kararlarına yaklaşımını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Antalya’da dün çok önemli bir buluşma ve basın toplantısı vardı..

Tüketici Birliği Federasyonu (TBF), Tüketici Başvuru Merkezi, Tüketici Hakları ve Gıda Güvenliği Derneği, Sivil Toplum ve Diyalog Merkezi Derneği, Kaza Mağdurları, Sosyal Güvenlik ve Tüketici Hakları Derneği, Anadolu Telif ve Tüketici Hakları Derneği ile Tüketici ve Çevre Derneği ortak bir açıklama yaptılar..

Kayıp-kaçak bedeline tepkilerini sert bir üslupla ortaya koydular..

Elektrik faturalarındaki kayıp-kaçak bedelinin yasalaşması durumunda Anayasa Mahkemesi ve  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi olmak üzere tüm yargısal yolları deneyeceklerini, vatandaşın soyulmasına, kandırılmasına, parasının zorla elinden alınmasına izin vermeyeceklerini söylediler..

Bakınız ne diyor Tüketici Birlikleri Federasyonu(TBF)Genel Başkan Vekili İbrahim Güllü :

“ Elektrikte kayıp-kaçak bedellerini yasalaştırmaya yönelik düzenlemenin hak arama özgürlüğünü kısıtladığı gibi, kazanılmış hakların geri alınmasına yol açar. Bu durum evrensel insan hakları, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ilkeleriyle, evrensel tüketici haklarına aykırı. Tüketici vicdanını rahatsız eden elektrik tüketiminden alınan kayıp-kaçak bedelinin hukuk devleti ve adalet düşüncesiyle bağdaşmaz”

Görünen o ki tüketici dernekleri geri adım atmayacak..

Şimdi merakla beklenen hükümetin tutumu..

Tüketicinin sesine kulak mı verecek ?

Yoksa pek çok konuda olduğu gibi vatandaşla inatlaşacak mı ?

Halk olarak AKP hükümetinin geri adım atmasını pekala sağlayabiliriz.

Ciddi bir direniş ortaya koyarsak, tüketici derneklerinin argümanlarını iyi kullanırsak elektrik soygununa pekala dur diyebiliriz..

Çünkü halktan büyük güç yok..