Her konuda olduğu gibi 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında başlatılan FETÖ operasyonlarının da suyunu çıkardık.

İşi gücü bıraktık, birbirimizi karalamaya başladık.

Her darbe döneminde olduğu gibi ispiyon-ihbarcılık hortladı…

İnsanlar birbirlerini ‘FETÖ’cü’ diye polise ve savcılığa şikayet ediyor…

Tahmin edildiği gibi ihbarların büyük bölümü sahte..

Sahte ihbarlar aslında nefret suçu oluşturuyor..

Olay öylesine garip bir hale geldi ki insanlar kocasını, oğlunu, kızını, komşusunu, alacaklısını, kiracısını ihbar ediyor..

İhbarların büyük bölümü Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ‘155 Online İhbar Hattı’na yapılıyor..

İhbarlar o kadar çok ki polis de, savcı da işin içinden çıkamaz oldu.

Darbe girişimi sonrasında gözaltılar, tutuklamalar ve meslekten ihraçlar nedeniyle kurumların içi büyük ölçüde boşaldığı için kamu görevlilerinin de eli kolu bağlanıyor.

Asılız ihbarlar Antalya da da bir hayli fazla..

Yetkililer, ihbarların büyük bölümünün kişisel sorunlardan kaynaklanan kin ve nefrete dayalı olarak yapıldığının altını çiziyor.

Şüphesiz kin ve nefret duygusuyla yapılan ihbarların her biri araştırılıyor.

Doğal olarak da asılsız olan ihbarlar soruşturmanın sağlıklı yürütülmesini de geciktiriyor.

Polis, vatandaşların ihbarlar konusunda daha duyarlı davranması gerektiğini ifade ediyor.

Ülkenin pek çok yerinde olduğu gibi Antalya’da da oğlunu ihbar eden babalar var.

Kocasını ihbar eden eş, komşusunu ihbar eden vatandaşlar var..

Kirayı artırmaya yanaşmayan kiracısını ihbar edenler var.

Kızından boşanmak isteyen damadını ihbar edenler var.

Apartman aidatı için kapıştığı komşusuna iftira atanlar var.

Dahası uyuşturucu kullanan çocuğunu FETÖ’cü diye ihbar edenler var.

Amirine kızıp ihbar edenler de var.

Asılsız ihbar yapanlar  için de yaptırım var elbette.

Bu kişiler hakkında asılsız ihbar yapmaktan yasal işlem yapılıyor.

Bir diğer yasal işlem de iftira atanlar için yapılıyor.

FETÖ’cüleri yakalayan polislerin FETÖ’cü çıktığı bir ortamda böyle garip şeyler oluyor ne yazık ki..

İşi daha da çarpıcı olan tarafı FET’cülerin birbirlerini FETÖ’cü’ diye ihbar etmeleri..

Hayatımızın pamuk ipliğine bağlı olduğunun en net kanıtlarından birisi bu..

Bize ne oldu böyle ?

Ne yapmaya çalışıyoruz ?

Bu kin ve nefret neden ?

Dayanışmamız, birleşmemiz, uzlaşmamız gereken bir süreçte birbirimizin gözünü oymaya çalışmanın mantığı nedir ?

Darbe dönemlerinden kalan bu kötü mirası asılsız ihbar ve iftira kampanyasını benimsemek kime ne kazandırır ?

Birilerine zarar vermek, toplumun gözünde küçük düşürmek, ileride tamiri olanaksız yaralar açmak kimin yüreğini soğutur ?

Son derece sıkıntılı bir süreç..

Bu süreci en az hasarla atlatmak yerine, çözümü olanaksız noktaya taşımaya çalışmak ne kadar doğru ?

İçte ve dışta bu kadar çok düşmanımız varken kin ve nefret duygularını yaşatmaya çalışmak bize yakışıyor mu ?

Herkes aklını başına almalı..

Bu ihbar ve iftira dönemini çabuk ayıp, yarınları nasıl hazırlarız bunun arayışı içinde olunmalı.

Antalya gibi Türkiye’nin ve dünyanın gözünün üstünde olduğu bir kentin sahiplerinin birbirlerine gammazlaması yakışıyor mu ?