Türkiye kan donduran bir cinayete kurban giden Özgecan Aslan’a ağlıyor..

Herkesi derinden yaraladı bu cinayet.

Canavarların korkunç cinayeti anlatırken soğukkanlı davranmaları da nasıl bir ruh hali içinde oldukları açısından dikkat çekici.

Acımız gerçekten çok büyük.

Bugün herkes siyah giyerek kadın cinayetlerini protesto edecek..

Kadına şiddet ve kadın cinayetleri son yıllarda hızlı bir artış gösterdi..

Rakamlar ürkütücü..

12 yıllık AKP iktidarında kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 artması endişe verici.

Her 10 kadından dördü hayatları boyunca en az bir kez fiziksel şiddete uğradığını söylüyor.

Şiddetin ve cinayetlerin artmasında şüphe yok ki AKP hükümetinin ciddi bir önlen almamış olmasının payı büyük.

AKP’nin kadına bakış açısı hep olumsuz..

Kadını aşağılayıcı söylemler konusunda AKP’liler birbirleriyle yarışıyor adeta.

Kadın edeni üzerinden yapılan çirkin yorumlar ise giderek endişe verici boyutlara ulaşıyor.

Gerçek şu ki kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin sorumlusu olan AKP, kadına değer vermiyor kadınlara üçüncü sınıf vatandaş gibi davranmakta ısrar ediyor.

Her dört kadından birisinin şiddete uğruyor olması kaygıları daha da artırıyor.

‘İstikrar bozulmasın’ söylemleri ile algı yönetimi uygulayan AKP dönemindeki rakamlar toplumun ruh sağlığının da ciddi biçimde bozulduğunu gözler önüne seriyor..

12 yıllık AKP iktidarının neden olduğu tablo şöyle :

Her dört kişiden birisi depresyonda..

İş kaybı, maddi sıkıntılar, yoksulluk gibi etkenler depresyona yol açıyor.

25 bini aşkın kişi depresyon sonucu intihar ederek hayatına son verdi.

İntihar edenlerin 15-24 yaş aralığında olması da toplumun nasıl bir ruh hali içinde olduğunun en net göstergesi..

2012’dern bu yana antidepresan ilaç kullananların sayısı 30 milyonu buldu.

Uyuşturucu kullanımı da yaygınlaştı.

İlköğretim okullarına kadar girdi uyuşturucu ve antidepresan ilaç kullanımı..

Toplumun yapısı fena halde bozuldu.

Her beş çiftten biri AKP döneminde boşandı..

Cezaevlerindeki kişi sayısı 200 bin sınırına dayandı. 

Ülke olarak derin bir çöküntü içindeyiz.

Tüm bunlar olurken, AKP kadına kem gözle bakmaya devam ediyor.

Kadın bedeni üzerinden siyaset yapmayı sürdürüyor..

Gerici açıklamalarla kadınları hedef gösteriyor.

Kadına yönelik şiddeti geride kalan 1 yılda ciddiye almayan, ciddiye almadığı gibi kadını horlayan, kadının bedeni üzerinden çirkin yorumlar yapan, eylem ve söylemlerle şiddetin, tacizin ve cinayetlerin artmasına neden olan AKP, Özgecan’ın hunharca öldürülmesini yaklaşan seçimler öncesinde fırsata çevirmenin peşinde.

Dün Antalya’da konuşan Başbakan ve AKP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Özgecan için Fatiha okutarak, Özgecan Aslan’ın adını Antalya’da açılan gençlik merkezine vereceklerini söyleyerek günah çıkarmaya çalışıyor..

Yani Özgecan Aslan’ın adı bir merkeze verilerek toplumun tepkisi düşürülmeye çalışılıyor..

Antalya açısından da durum kaygı verici..

Antalya, kadına şiddet ve kadın cinayetlerinde Türkiye beşincisi..

Jandarma bölgesinde ise Türkiye birincisi..

Ülkeyi ve Antalya’yı bu hale getirenler, halkın yüzüne nasıl bakacak..

Kadını sürekli aşağılayan, kadını eve kapatmaya, toplumdan soyutlamaya, sadece erkeğin ihtiyaçlarını giderek, çocuk doğurmaya zorlayan, her doğan çocuk için altın vereceğini söyleyerek işi siyasete döken AKP, kadına yönelik şiddetin, tacizin, cinayetlerin gerçek suçlusu olarak hesabını vermelidir.

Hesap soracak olan da önce kadınlar, sonra her vatandaştır..