
Cengizhan Gököz
BOĞAZIMIZI ‘KESME’YİN !
Son günlerin, en önemli yerel gündemini Kemer’in Beydağları Sahil Milli Parkında yer alan Kesme Boğazı’na yakın planlanan HES Projesi üzerine tartışmalar oluşturuyor.
Kemer’ in hemen içinde bulunan Çalış Tepesine Maden Arama Ruhsatı ve Taş Ocağı Ruhsatı verecek kadar gözünü rant bürümüş zihniyetin, Antalya’ nın en önemli doğal alanlarına saldırıları ilk olmadığı gibi son da olmayacak görünüyor.
Kesme Boğazı’ na HES yapılma fikrinin aynı zamanda GATAP Başkanı olan AKP’ li Tekirova Belediye Başkanı Yusuf URAS’ dan çıktığı iddia ediliyor.
Fikrin kimden çıktığı önemli değildir.
Antalya’ nın çevresini ve doğal güzelliğini; Antalya ve çevresine rant kazandırıyoruz gerekçesi ile yemin etmişçesine kararlı siyasal iktidarın Kesme Boğazına yönelik icraatına karşı çıkmak başta Kemer olmak üzere tüm Antalyalıların öncelikli sorumluluğudur.
Çevre Etkileşim Değerlendirme (ÇED) toplantısına Kemer insanının katılmaması güzel bir tepkidir.
Bana göre, toplantı salonu dışında verilen tepki, bizzat salona girilerek, katliamı gerçekleştirecek firma yetkililerine verilmeliydi.
Antalya Yerel Basının konuya sahip çıkması, farkındalık yaratması ve Muhalefet Partileri Belediye Başkanlarının ve Parti Yöneticilerinin açıklamaları da takdire şayandır.
Bu tepkinin; tüm sivil toplum kuruluşları, başta Antalya Barosu olmak üzere Meslek Örgütlerinin Başkan ve Yöneticilerinin de, bu süreçte Antalya’ nın doğal güzelliklerini ve çevresini koruma sorumluluklarından dolayı vakit geçirilmeden verilmesi gerekir.
Kemer’ de Avukatlık yapan Değerli Meslektaşım Av.Umut Güneş’ in, konuya ilişkin tepkileri ve dava açması bu tür tepkilerde savunma kurumu mensuplarının ve onun örgütlü kuruluşu olan Baroların önemini ortaya koymaktadır.Bu anlamda Sayın Av.Umut Güneş’ i yürekten kutluyorum.
Bu konuda, başta Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız olmak üzere, tüm ilçe Belediye Başkanlarını basın açıklaması dışında mevzuata uygun olduğu ölçüde yargıya başvurmaya ve tüm yurtta bu katliama dur denmesini sağlayacak tepki oluşturmaya davet ediyorum.
Bir sözümde bağımsız Türk Yargısına,
Çevre tahrip edilip, ağaçlar kesildikten ve su yolları bozulup, yaşayan canlılar yok edildikten sonra verilecek YD Kararlarının hiçbir hukuki ve pratik değeri bulunmamaktadır.
Bir takım usul kuralları gerekçe gösterilerek, reddedilen talepler sonucu ortaya çıkan sonuçların ve oldu bittilerin çevreye ve bizzat yargıya bakışa ne denli olumsuz sonuçlar doğurduğu ortadadır.
Bu nedenle bu ülkenin değerli evlatları olan yargıçlarımızın görev yaptıkları ve yaşadıkları ülkenin ve şehrin doğal yaşamına zarar verecek her türlü saldırıya karşı‘rant sağlayacağı nedeni ile kamu yararı’ düşüncesine itibar etmeyeceklerine ve hassasiyetlerine güvenmek istiyorum.
İnsanlarımızın haklı ve demokratik tepkilerini bir takım yurtiçi ve yurtdışı lobilerin faaliyetleri olarak gören ve göstermeye çalışan siyasal iktidara da sözüm,
Yeter artık bu ülke, Antalya, Kemer ve Kesme Boğazı bizlerindir.
Sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamak hakkımıza müdahale etmeyin.
İçinde bulunduğumuz şu mübarek Ramazan Ayı’nın hürmetine insan olarak en doğal hakkımıza saygı duyulmasını istiyorum.
Sürekli elinizde bulunan; rant, bıçak ve palalarınızı boğazımızdan çekin.
BOĞAZLARIMIZI ‘KESME’YİN…
Saygılarımla…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.