
İbrahim Akkaya
Bir dokun bir ah işit !
İki okulda dayak…
Anadolu Lisesi’nin pansiyonunda uyuşturucu operasyonu..
Antalya’da okulların ne hale getirildiğinin en taze iki örneği..
Hem Döşemealtı’ndaki Şehit Volkan Canöz Anadolu İmam Hatip Lisesi’ndeki öğrenciye yönelik toplu ‘Deli İbrahim Dayağı’nın, hem de Kepez Aslanlar İlkokulu’ndaki dayak olayının takipçisi olacağını yazdık..
Bu iki dayak olayı ile Kemer Anadolu Lisesi Pansiyonu’na yapılan uyuşturucu operasyonu ile ilgili olarak dişe dokunur bir habere ulaşamadık..
Deli İbrahim olayı için bir inceleme ve soruşturma başlatıldığı söylendi..
Sonucun ne olacağını kestirmek güç değil..
Çabuk unutan bir yapımız olduğu için yetkililer, zamana bırakacak..
Sonra da ‘soruşturmada somut bir delile ulaşamadık” denilecek..
Diğer dayak olayı için de aynı senaryo izlenecek, inceleme ve soruşturma yapılıyormuş izlenimi yaratıldıktan sonra önceki olaylarda olduğu gibi bu olayın da üstü örtülecek..
Geçmişte de Antalya Milli Eğitim camiasında kaygı verici gelişmeler olmuştu..
Bunları yazmaya kalksak bu sütunlar yetersiz kalacak..
Eğitim gibi hepimizin üzerine titrediği sektörde yakışıksız olaylar dizisi var..
Öğretmenlerin öğrenciyi dövmesi kadar çirkin bir şey olamaz.
Lise pansiyonun tuvaletinde uyuşturucu ve uyuşturucu kullanımına yarayan düzeneklerin bulunması ise kaygının da ötesinde bir duygu…
Bu olaylar elbette sürpriz değil..
Daha da vahimlerinin yaşanmasından endişe duymalıyız..
Çünkü eğitim eğitim olmaktan çıktı..
Yaz-boz tahtasına dönüştürülen eğitim sistemi ya da modeliyle çağdaş, laik eğitimi taca atıp, dini esasları ön planda tutan bir anlayışı yerleştirme çabası olanca hızıyla sürüyor..
2017 yılına sayılı günler var, eğitim giderek eskiye dönüyor..
Baskıcı, gerekirse dayakçı, olmadı tehdit edici bir anlayışla öğrenci yetiştiren sözde eğitimciler, eğitimin içine etmeye devam ediyor..
Okullarda disiplin diye bir kavram kalmamış gibi görünüyor..
Disiplini kaba güçle, olmadı rencide ederek, afişe ederek sağlamaya çalışan eğitimsiz eğitimciler yarının sahiplerini çok yanlış yönlendirmeye başladılar..
Düşünmeyen, sorgulamayan, sorumluluk bilinci olmayan, nereye yönlendirilirse o yöne giden bir nesil yaratma çabası hedefi yüzünden yarınlarımız ipotek altına alınıyor..
AKP hükümetinin dindar-kindar nesil yaratma çabasının meyvelerini böyle alıyor almak kadar acı verici bir şey olamaz..
Ne demek okulun pansiyonunda uyuşturucu ve düzeneklerinin yakalanması ?
Bu nasıl bir kafadır ?
Olayın böylesine korkutucu boyutlara ulaşmasında kimin ve kimlerin ihmali ya da adam sendeciliği vardır ?
Bu gidiş kötü gidiş…
Bir an önce ciddi önlemler alınması gerektiğini sanırım söylemeye gerek yok..
Gerek yok da bunu hangi okul yönetimleri ile hangi öğretmenler ile yapacaksınız ?
Bir dokun bin ah işit..
Bakınız bir kötü örnek daha..
Kepez’deki Mehmet Kemal Dedeman İlkokulu’nun kantininde zararlı ürünler satılıyor..
Veliler, tepki gösteriyor..
Gösteriyor da korku imparatorluğu orada da duruma hakim..
Çocuklarını zararlı ürünlerden korumak isteyen veliler, okul yönetimine kaygılarını iletiyor, olay basına yansıyınca ‘çocuklarımıza kötü muamele yapılır ‘ endişesiyle şikayet etmekten çekiniyor, isimlerinin gizli tutulmasını istiyor..
Mehmet Kemal Dedeman İlkokulu kantininde zararlı ürünler satıldığı haberi Akdeniz GERÇEK’te haber olunca Milli Eğitim Müdürlüğü konuyu araştırması için bir ‘Maarif Müfettişi’ görevlendirmiş..
Dileriz bu inceleme ve soruşturama da diğerlerine benzemez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.