Turizm kötü gidiyor..

Terör bir yanda..

Sınırlarımız dışına yapılan operasyon diğer yanda..

Hükümetin kurulamıyor olmasının yarattığı kaos ise bir diğer yanda..

Antalya’ya en çok turist gönderen ülkeler vatandaşlarına” Türkiye’ye tatile gitmeyin’ çağrısı yapıyor.

Bu nedenle rezervasyon iptalleri çığ gibi artıyor..

Tesislerin pek çoğu yüzde 50 kapasiteye bile ulaşmış değil.

İleriki aylar için de umutsuz herkes..

Yani işler kesat..

İşte bu ortamda bindiği dalı kesenler var..

Yıllarca birlikte feryat ettik:

“Turist Antalya kent merkezine gelmiyor, esnaf turizm pastasından payını alamıyor” diye..

Turistik tesisleri suçladık, acenteleri suçladık, rehberleri bir hain ilan etmediğimiz kaldı..

Son günlerde Akdeniz GERÇEK’te tarihi Kaleiçi’nin sorunlarını yansıtmaya çalıştık.

Esnafın sıkıntısını kamuoyu ile paylaşıp, çözüm yolları üretilmesi gerektiğini vurgulamayı amaçladık.

Kaleiçi’nin Antalya için, turizm için ne denli önemli bir merkez olduğunu, bunun için de bölgenin ve esnafın korunup, kollaması gerektiğini anlatmaya çalıştık.

Madalyonun bir de öteki yüzü var..

Turisti hala ‘yolunacak kaz’ gören anlayış ne yazık ki devam ediyor.

Bir avuç turist geliyor onu da kazıklıyoruz.

İşte son örnek.

Kaleiçi’nde tatilini yapan, giderken de 4 halı satan alan İsviçreli turist Gabriella Nusser, aldatıldığını iddia ederek, Antalya Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu..

Ülkesine dönünce kendisine ‘antik’ diye satılan halıların ekspertizini yaptıran Nusser,

Antik olmayan halıların kendisine 4 katı fiyat satıldığını iddia ediyor.

5 bin lira civarındaki değeri olan dört halıyı 60 bin liranın üzerinde fiyatla satarak turisti dolandıran H.T. hem kendisini, hem de Kaleiçi esnafını yaktı..

Utandıran bir satış Antalya açısından..

Can çekişen Kaleiçi için ise çok kötü bir not.. 

H.T. için nasıl bir yaptırım olacağını merak ediyoruz.

Gelişmeleri izleyeceğiz, İsviçreli turistin talep ettiği para geriye ödenecek mi ?

Ayıplı satış yapan esnafa nasıl bir ceza verilecek ?

Dileriz konunun üzeri örtülmez, sıradan bir şikayet gibi algılanmaz..

BUNU YAPAN İNSAN OLAMAZ

Kamuoyunun dikkati Falez Park’ta yaşanan vahşete çevrildi..

M.K. isimli vatandaşın, parktaki köpeğini parktaki kedilere saldırtması sonucu 5 kedi öldü..

Hayvanseverler de katliamın devam etmesi için parkta sopalı, kürekli nöbet tutmaya başladı..

Dahası parktaki bu vahşeti kamera da görüntüledi..

İki hayvansever Hediye Gündüz ve Mehmet Salih Çelik, küçük dostların korunması amacıyla nöbetlerini sürdürüyor.

Vahşet yargıya da iletildi.

Nasıl bir sonuç çıkar bilinmez..

Böyle bir vahşete bir insanın izi vermesi, daha doğrusu teşvik etmesi kabul edilebilir gibi değil..

M.K. isimli vatandaşın 5 kediyi köpeklere parçalattığı yetmiyormuş gibi köpeklere döverek eziyet ettiği de söyleniyor..

Yetkililerin bu vahşeti ivedilikle durdurmaları gerektiğini sanırım söylemeye gerek yok..

Savunmasız sokak hayvanlarını öldürtmek, işkence yapmak yasalara göre suç..

İnsan hakları gibi hayvan hakları da var.

Antalya’da bu yasanın örnek olacak bir şekilde işletilmesini istiyor ve bekliyoruz..

Antalyalı tüm hayvanseverlerin de beklentisi bu yönde..