
İbrahim Akkaya
Bayram gelmiş neyleyim ?
Çok çalkantılı bir dönemi yaşıyoruz.
Bir yandan kentin ve ülkenin kaynakları rant uğruna talan ediliyor.
Doğaya tamiri asla mümkün olmayan zararlar veriliyor.
Diğer yandan düşünmeyen, konuşmayan, sorgulamayan ‘tek tip vatandaş’ modelini yaratmak için her türlü olumsuzluk sergileniyor.
İnsanlar, izleniyor, dinleniyor, fişleniyor.
Yatak odalarına kadar giriliyor, en mahrem konular ortaya dökülüyor.
İtibarsızlaştırma, toplum önünde küçük düşürme, sakıncalı konuma sokma gibi kabul edilemez işler yapılıyor.
Toplum inanılmaz bir şekilde ayrıştırılmıyor.
İnsanlar dil, din, ırk, mezhep, hatta renk farkına göre kamplara bölünüyor.
Devlet ve hükümet eliyle resmen zulüm ediliyor.
İşkence siyasi otoritenin bir yönetim biçimi haline getiriliyor.
İşkence denince sadece fiziksel olarak algılanmasın..
Bireyleri ürkütmek, korkutmak; sindirmek için her türlü yöntem deneniyor.
Hızla ‘polis devleti’ oluyoruz.
‘Korku imparatorluğu’ egemenliğini çoktan ilan etmiş durumda.
Artık her birimiz potansiyel teröristiz.
Siyasi iktidar 2023 hedefi olan ‘siyasi İslam’ı gerçekleştirmek adına hiçbir engel tanımayan bir anlayışı benimsiyor.
Uyuyan devin uyandığı ‘Gezi Parkı eylemleri’ siyasi iktidarı öylesine ürkütüp, kızdırdı ki, bırakın eleştiriyi düşünmeyi bile yasaklayan bir yöntem yönetim biçimi haline geldi.
Renkleri bile yasaklayan bir politika izliyor siyasi iktidar.
Bu nedenle kırmızıyı hedef seçmiş durumda.
Artık kırmızı fular takana ‘terörist, kırmızı giysileri tercih edene ‘darbeci’ mantığıyla yaklaşılan bir döneme girdik.
Acı ama gerçek..
‘İleri demokrasi’ nutukları atan, hızını alamayıp, “demokratikleşme paketi’ çıkaran siyasi iktidar, kendinden olmayanlara düşman gözüyle bakıyor, ‘katli vacip’ düşüncesi ile iddialarına tamamen ters uygulamalar getiriyor.
Kısa adı BTK olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun mahkeme kararı olmaksızın Türkiye’deki tüm internet, yazılı, sözlü, görüntülü iletişim trafiğinin izlenmesine ilişkin karar aldığı otaya çıktı.
Her birimiz artık 24 saat gözaltındayız.
Aman dikkat bayram mesajlarınız bile sakıncalı görülebilir.
Mesajların içinden cımbızla ayıklanan kimi söz ve cümleler sizi sakıncalı, darbeci, dolandırıcı, reji düşmanı yapabilir.
Her an her şey olabilir.
Herkes tehdit altında..
Herkes ciddi bir baskı altında.
İktidardan yana olmayanlar için adeta yaşama şansı yok gibi.
Şu dayatılıyor hepimize:
Ya sev, ya terk et.
Yani tek seçeneğiniz var.
AKP iktidarına alkış tutacağız.
Pekala tersi olursa ?
Bunun o kadar çok örnekleri var ki yazmakla bitmez.
Ergenekon ve Balyoz davaları en geniş kapsalı örneği.
Ağaçtan düşen bilir o komutanların ve ailelerinin neler yaşadığını.
Hangi duygularla dik durmaya çalıştığını.
Baskı, zulüm ve işkenceye karşı direnme gücünü nereden ve nasıl aldıklarını..
Düşünün bir kez yarın bayram, o kişiler sevdiklerinden uzakta..
Onlar üzgün, sevdikleri daha da üzgün..
Hal böyle olunca da bayram sevincini bile unuttuk.
Böylesine karamsar, böylesine karanlık, böylesine karmaşık bir süreçte bayram gelmiş neyleyim..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.