‘Bir ülkenin türkülerini yapanlar, yasalarını yapanlardan daha güçlüdür’

Bugün 1 Eylül Dünya Barış Günü..

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BM), 1981 yılındaki 57. birleşiminde, genel kurulun açılış günü olan her Eylül’ün üçüncü Salı gününü ‘Uluslararası Barış Günü’ olarak kabul etmişti.

O yıldan bu yana 1 Eylül’ü Dünya Barış Günü olarak kutlanıyor.

Bugün yine barış nutukları atılacak..

Mikrofonu eline geçiren, kameraları, objektifleri karşılarında bulunanlar barış adına bülbül bile şakıyacak, ne denli barış sevdalısı olduğunu anlatmaya çalışacak..

Ülkeyi bölüp parçalayan,kamplara ayıran, dil, din , ırk ve mezhep farkı gözeterek insanlarımız arasında husumete yol açan, bu düşünceyi de siyasi rant aracı olarak kullanmaya çalışanlar da birer barış güvercini pozu verecekler..

Gerçek şu ki barışa en çok gereksinim duyduğumuz bir dönemi yaşıyoruz.

Ülkede kirli bir savaş var..

Savaşın tarafları, kendi pis emelleri uğruna şehit kanlarının dökülmesine seyirci kalıyor..

Seyirci kalmanın ötesinde savaşı körükleyecek eylem ve söylemlere devam ediyorlar.

Mehmetçik şehit oluyor.

Bebek katilinin örgütü, asker,sivil dinlemeden insanları öldürüyor..

Şehit cenazesi olmayan gün yok gibi..

Terör örgütü her geçen gün azgınlaşıyor..

İnsanlar gergin,bezgin ve endişeli..

Saldırının nereden nasıl geleceği belli değil..

Kimsenin yüzü gülmüyor..

Herkeste gelecek endişesi hakim..

Akan kanı durdurmak konusunda ciddi bir adım atılmadığı gibi, kirli savaşı kızıştıracak açıklamalar birbirini kovalıyor.

Böylesi bir kaos ortamında 61 gün sonra ülkeyi seçime götürmekten çekinmeyen bir siyasal iktidar var..

Tek istekleri sandıktan tek başına iktidar olarak çıkmak..

Onlar için şehit kanları akmış, ülke yangın yerine dönmüş önemli değil..

‘Analar ağlamasın’ diyenler, daha çok ananın ağlamasına neden olduklarının ayırdında bile değiller.

Burada görev her zaman olduğu gibi bize, bu ülkenin sahiplerine düşüyor..

Bıtkınlık, yılgınlık göstermeden, dayatmalara boyun eğmeden barış türküleri söylemeye devam etmeliyiz.

Birbirimize daha çok sarılmalı, birlik, beraberlik duygularını güçlendirmek için özveride bulunmalıyız.

Bu ülkede yıllardır barış içinde yaşadık.

Kimsenin mezhebine, inancına, diline, rengine kem gözle bakmadık..

Kardeşi kardeşe düşman etmek isteyenlere..

Kardeşi kardeşe kırdırmak isteyenlere fırsat vermedik..

Kötü niyetli kişi ve gurupların oyunlarına gelmedik..

1 Eylül Dünya Barış Günü bu açıdan büyük önem taşıyor..

Birbirimize sıkı sıkı sarılalım..

İç ve dış düşmanları çatlatırcasına barış türküleri söylemeye devam edelim..

Tahriklere kapılmadan, oyuna gelmeden barışın hakim olduğu bir Antalya için,barış türkülerinin sürekli söylendiği bir Türkiye için el ele verelim..

Birbirimizi sevelim..

Birbirimize saygı yaklaşalım..

Bize Cumhuriyet gibi dünyanın en iyi yönetim şeklini armağan eden, miras olarak bırakanlara layık olmaya çalışalım..

1 Eylül Dünya Barış Günü kutlu olsun..

.^[