İbrahim Akkaya

İbrahim Akkaya

Bana dokunmayan yılan!

‘Zehirli Antalya Akşamlarına Son’ eylemine katıldım dün..

Bir gurup Antalya aşığı, çevre dostu düzenliyor bu eylemi..

İlki geçen hafta yapılmıştı, dün yeniden başlatıldı ve 5 gün devam edecek.

Amaç Antalya’da giderek herkesin sağlığını tehdit eden hava kirliliğine dikkat çekmek.

Eylemciler, yoğurt dağıttı kirliliğe karşı.

Hepimiz biliriz ki zehirlenmelerde ilk olarak akla yoğurt gelir.

Özdilek AVM önündeki eyleme katılım ise bir elin parmaklarını bile bulmadı.

Demek ki Antalya’da seçim kömürünün yol açtığı kirlilik bir avuç çevrecinin dışında kimseyi rahatsız etmiyor.

Vatandaşların bir bölümü eyleme ilgi gösterirken, kimilerinin ilgisizliği, dahası dudak bükerek bakışı gerçekten çok üzücü..

Ben eylemleri severim.

Zamanım izin verdiği sürece de her eyleme, etkinliğe katılmaya özen gösteririm.

Çok acıdır ki dünkü eylem gibi katıldığım diğer etkinlik ve eylemlerde hep aynı yüzleri görürüm..

Çevredekiler ne düşünür bilmem ama ben Antalya’da bir türlü kentlilik bilincinin yerleşmeyiş olmasından son derece rahatsızım..

Bunun çeşitli nedenleri de olabilir.

En önemli neden ise iktidarın yarattığı korku imparatorluğu olsa gerek.

Vatandaş “acaba başıma bir şey gelir mi ?” endişesi ile uzak durmaya çalışıyor bu tür etkinlik ve eylemlerden.

Oysa bir avuç inanmış kendileri için yapmıyor bu eylemleri.

Hem de kendilerinin iki hatta üç katı polisin gölgesinde.

Dün gördük ki Antalya’yı son yıllarda etkisi altına alan ve her geçen gün daha da çok hissedilmeye başlanan hava kirliliği bu kentte yaşayanların sorunu değil.

Dünkü eyleme olan ilgisizliği görünce sevgili kardeşim Ali Buldu’ya hak verdim.

Ali Buldu, “Havamız kirlendi, sapıttık” başlıklı yazısıyla ironi yapmış.

Böylece Antalyalıların ve kentin kurum ve kuruluşlarının hava kirliliğine karşı olan duyarsızlıklarını anlatmaya çalışmış.

Oysa halktan büyük güç olmadığını söyleriz hep.

Halk gerçekten sorunlarına sahip çıksa, gücünü gösterse yanlışlıkların ortadan hızla kaldırılması mümkün.

Sessiz çoğunluğun sesi her zaman gür çıkar.

Çıkar da bu gür sesi nerede ne zaman duyacağımızı inanın çok merak ediyorum.

Şurası bir gerçek ki Türkiye’de inanılmaz değişimler oluyor.

Kimilerine göre değişimler olumlu.

Vatandaşın sesinin çıkmayışına yoruyor bu çevreler gelişmelerin olumlu olmasını.

Gerçekten vatandaş halinden memnun mu ?

Ülkenin hızla değişime uğramasını gerçekten olumlu mu yorumluyor ?

Ya da ‘Bana dokunmayan yılan ‘ anlayışıyla mı geçiştirmeye çalışıyor günlerini.

Dünkü eyleme uzaktan bakıp dudak bükenler, kirli hava nedeniyle yatağa düştüklerinde ne düşünürler acaba ?

Ya da yakınları kirlilikten kaynaklanan ölümcül bir hastalığa yakalanırsa tavırları ne olur ?

Uzaktan bakmak iyi de, yangın evin içine kadar girince son pişmanlık çare etmeyecek elbette..

Bunun bilincinde olan kaç birey yaşıyor diye merak ediyorum Antalya’da..

Bunları yazarken de kimseyi küçümsediğim, ayıpladığım, karaladığım düşünülmesin.

Şunu net bir şekilde söylemek isterim.

Ben asla ümitsizliğe kapılmadım.

Her zaman ‘halktan büyük güç yok’ düşüncesini savunuyorum.

Halkın gerçekleri bir gün mutlaka göreceğini, gücünü mutlaka göstereceğini düşürüm ve savunurum hep.

Antalya, bir gün kirlilik için mutlaka bayrak açacak.

Kentine, ülkesine ve rejimine sahip çıkacak.

Dileğim o günlerin yakın olması..

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Akkaya Arşivi

Siyaset zor zanaat !..

27 Eylül 2019 Cuma 11:32

Yarın dizimizi dövmemek için..

26 Eylül 2019 Perşembe 10:33

Batan batana !..

25 Eylül 2019 Çarşamba 12:25

Yeni Parti Kasım’da geliyor

24 Eylül 2019 Salı 11:04

Anket oyunları !..

12 Eylül 2019 Perşembe 11:38

7 yürekli gazeteci..

11 Eylül 2019 Çarşamba 13:00

Devlet Kapısı’na saldırı

09 Eylül 2019 Pazartesi 11:48

İYİ Parti’de nefesler tutuldu

07 Eylül 2019 Cumartesi 13:09