Kuşku yok ki 15 Temmuz Türkiye için de Antalya için de, her birey için de milat..

Belki de ülkenin ve yurttaşlarının kaderinin değiştiği bir gün 15 Temmuz Cuma..

Adına darbe girişimi de denilsin, kalkışma olarak da yorumlansın başarılı olsaydı, ya da kısa sürede sonuçlanmasıydı Irak’tan, Suriye’den, Afganistan’dan bir farkımız kalmayacaktı..

Demokrasiye göz dikenlerin hevesleri kursaklarında kaldı..

Umut ve temenni ederiz ki bir daha böyle bir çılgınlığa kalkışmazlar..

15 Temmuz’un bir benzerinin yaşandığını düşünmek bile insanın tüylerini ürpertiyor..

Dahası çocuklarımız için, torunlarımız için, gelecek kuşaklar için çok büyük endişeye kapılmamıza neden oluyor..

Şimdi ulus olarak asgari müştereklerde birleşebileceğimiz bir noktaya geldik..

Bir zamanlar demokrasiyi araç olarak görenler de demokrasiden biraz olsun sapılmasının nasıl büyük tehlike ve tehditleri getireceğini gördüler, yaşadılar, korkularını da henüz yenebilmiş değiller..

Gerçek şu ki AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından beri Cumhuriyet, Atatürk ilke ve devrimleri, laik, demokratik, çağdaş eğitim gibi konularda kimi zaman ürkütücü olan uygulamalar yapıldı..

Ülkenin kurucu lideri Atatürk ismine karşı yığınla uygulamaya şahit olduk..

Kimi AKP’liler ki aralarında partinin kurucuları, yönetim kademesinde bulunanlar, milletvekilleri Atatürk ve ilkelerine karşı adeta savaş açtılar..

Ders kitaplarından çıkarılan Atatürk ve Türkiye’nin ikinci adamı İsmet İnönü’ye ‘ İki ayyaş’ denecek kadar zıvanadan çıkanlar oldu..

AKP’li belediye başkanları Atatürk’ü küçük düşürücü fıkralar anlatmaktan bile çekinmediler..

Atatürk’ün adını taşıyan Cumhuriyet dönemi kazanımlarının bazılarını yıktılar, pek çoğunun adını değiştirdiler..

Antalya’da da benzeri uygulamalara tanık olduk..

Atatürk düşmanlığını teşvik eden etkinlikler yapıldı, Atatürk ilkeleri ve Cumhuriyet kurumlarını ayaklar altına almayı hedefleyen eylem ve söylemler yapıldı..

15 Temmuz’dan sonra moda oldu ‘kandırıldık’ savunması..

AKP’liler FETÖ/PDY tarafından kandırıldığı için mi bu eylem ve söylemlerin önüne açtılar, yoksa ‘dün dündür bugün bugündür’ anlayışını da benimsiyorlar bunu  kestirmek güç..

Antalya’da Atatürk adının kaldırıldığı yerlerden biri de her Antalya’nın anılarının tanığı olan Atatürk Stadyumu idi..

Yıkıldı Atatürk Stadyumu, alanında yeni bir proje uygulanıyor.

Uygulanıyor da 100. Yıl Spor Kompleksi’nde yapılan 33 bin 32 seyirci kapasiteli stadyuma ‘Antalya Atatürk Stadyumu’ adının verilmesi beklenirken, “ Antalya Arena’ dediler..

AKP iktidarında Atatürk isminin silinmesi ya da kaldırılması bir yarışa dönerken, yeni stadyumlara ‘ Arena’ adının verilmesi gibi bir moda başladı..

‘Timsah Arena, Es Es Arena, Torku Arena, Sakarya Arena’ isimleri verilerek Atatürk’e düşmanlığı sergilenmeye çalışıldı adeta..

Antalya Arena elbette çok müthiş bir stadyum, Antalya ‘ya çok yakıştı..

Ama adı çok itici, neden ‘Antalya Atatürk Stadı’ olmasın ?

Sosyal medyada bir imza kampanyası başlatıldı..

’Change.org Erdem Çengeloğlu’ isimli kullanıcı ‘Arena Değil Atatürk Olsun’ konulu bir imza kampanyası başlattı..

Çok ilgi gördü kampanya, rekor sayıda kalımcı imza ile destek veriyor kampanyaya..

Ben özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in stadın isminin ‘ Antalya Atatürk Stadı’ olması konusunda her türlü desteği vereceğine inanıyorum.

Sosyal medyadaki ‘Arena Değil Atatürk Olsun’ kampanyası için şu ifadelere yer veriliyor : 

“Antalya'daki yeni ve görkemli "Antalya Arena" adlı stadın, Antalya insanının kültürüne uygun bir şekilde isminin Antalya Atatürk Stadyumu olarak değişmesi için başlatılan kampanyamız.  Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in bu konuda desteğini almak ve gerekli kurum/kuruluşları harekete geçirmek için başlattığımız bu kampanya Antalya halkının değerlerine sahip çıkması ve Atatürk'e olan saygısını gerek ülkesine gerek tüm dünyaya bir kez daha göstermesi için gereklidir. Daha önceki çürük raporu alarak yıkılan "Antalya Atatürk Stadyumu"nun da ismini yaşatmak ve Antalyaspor ruhunu bir kez daha canlandırmak için bu kampanyanın başarıya ulaşmasını sağla”