Cengiz Savaşeri

Cengiz Savaşeri

Antalya’yı siyasete değişmek

Antalya’nın kentleşme sürecini ve paralelinde nüfus artışlarının hızlandığı tarihlere bakınca, birçok şeyin yeterince yapılmadığını düşünenlerdenim. 

Antalya’da 1960-70 yılları arası dönemde, kentleşme hareketleri görülmeye başlanmış. Bu dönem, ekonomik ve kültürel değişime yol açan, yeni yerleşme biçimlenmesinin başladığı dönem olmuş. Yönetime gelen belediye başkanları, birtakım projeler üreterek Antalya’yı geliştirmek için çabalamışlar. İkide bir seçim kaybedip koltuğun devredildiği de olmuş.  İddia o ki, oylarını arttırmak adına Antalya’nın göç almasına ve Masa dağının gecekondulaşmasına göz yuman başkan olmuş. Meltem mahallesinin planlanmasına ön ayak olan belediye başkanı da milletvekili olma hevesiyle başkanlığı yarıda kesip istifa etmiş. Yörüklükle övünen bir diğer başkanımız, kent merkezine ATTALOS heykeli dikmiş. Sonradan gelen başkanlar da heykele dokunmayıp önünden geçmişler. 

Genelde, yakalarında Atatürk rozetini eksik etmeyen bu zatlar, Atatürk’ün ne kadar milliyetçi olduğunu belki de fark edememişler. Masasında ve basılan ilk Cumhuriyet paralarında, Türklerin 5.000 yıldır kullandığı Bozkurt sembolünün olduğunu görmezden gelmişler.
Antalya’yı 1207 yılında fethedip bize kazandıran Selçuklu sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev, nedense hiç dile getirilmemiş. Yabancıların halk kahramanlarını sık sık dile getirenler, Anadolu’yu bizlere ebedi vatan eden Alparslan’ı nedense hiç anmazlar. Mersin’den bu tarafa Toroslar’ da dolaşıp yerleşen göçer aşiretlerin (Yörüklerin) hassasiyetlerini dikkate almayanları ibretle izlemekteyiz. 

Bazı araştırmacılar, halkın bir çoğunun  Antalya’da doğmadığını ileri sürmekte. Belki de fazla duyarlı olamayışlarının sebebi bu mayadır. Sonuçta .doyduğumuz yer olarak hepimiz Antalyalıyız. Ortak buluşma noktamız bu olmalı. 

Son yağışlar hepimizi tedirgin etti. Cumhuriyetin ilk yıllarında, başkent Ankara için yapılan imarlaşma, ve idari binalar, günümüzde de iftiharla dile getiriliyor. 1923 itibariyle başlanan imar çalışmaları, açılan geniş caddeler, meydanlar,  kent parkları, köşkler, halen ibret abidesi. 1960’lara kadar aradan 35-40 sene geçmesine rağmen, başkentimizin çalışmaları örnek alınmamış. İmar ve yol çalışmalarını jeofizikçiler ve jeologlar incelese, kentimizin nerelerinden derelerin geçtiği ve kapatıldığı ortaya çıkacaktır. Su, bulduğu iğne deliğinden geçer. Yani eski yatağını gene bulur ve taşkına sebep olur. 
Bütün bu konuları düşünmek fazla akla zarar verebilir. Bence en kolay faaliyet, yeni rant bölgeleri oluşturup beton tüccarlarına şirin görünmek. Nasılsa yağmur suları kendine bir yol bulur.

Hoşça kalın, başınıza bir iş gelmeden rantçıları çok irdelemeyin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cengiz Savaşeri Arşivi

Asrın Moğolları

04 Şubat 2025 Salı 11:27

Araçlara göre yol, yollara göre araç

25 Ocak 2025 Cumartesi 11:05

Çağrı konusu

12 Ocak 2025 Pazar 14:01

Hayatı severek yaşamak

28 Aralık 2024 Cumartesi 10:57

Korkulu hakimiyetin sonu

10 Aralık 2024 Salı 15:03

Bir gece ansızın girdiler

02 Aralık 2024 Pazartesi 16:43

KIŞLIK SUÇLAR

26 Kasım 2024 Salı 13:14

Milli siyasetçi? Milli basın?

13 Kasım 2024 Çarşamba 08:00

Bir safta toplanıyorlar

03 Kasım 2024 Pazar 16:55

Öcalan Meclise Gelecek Olursa

24 Ekim 2024 Perşembe 14:21