Antalya Ticaret ve Sanayi Odası(ATSO)Başkanı Çetin Osman Budak ve Akdeniz Turistik Otel İşletmecileri Birliği(AKTOB)Başkanı Yusuf Hacısüleyman, 2015 turizm sezonunun sıkıntılı geçeceğini vurguladılar.

Yusuf Hacısüleyman, Ruble krizi yüzünden Rusya Pazarı’nda şu anda yüzde 20 olan rezervasyon iptallerinin yıl içerisinde yüzde 30’a ulaşacağını tahmin ettiklerini, bunun da Rusya Pazarı’nda 1 milyon Rus turistin azalacağı anlamına geldiğini söyledi.

Almanlarla birlikte Antalya turizmini ayakta tutuyor Rus turistler..

Antalya’yı ikinci vatan olarak seçen, konut alıp yerleşen, iş kuran, Türklerle evlenerek yeni bir hayata adım atan Ruslar var Antalya’da..

Yani Rus pazarı Antalya için hayati önem taşıyor..

ABD’nin karıştırdığı Rusya’da kriz her geçen gün tırmanıyor..

Ruble’nin büyük oranda değer kaybetmesi sonucu ‘Bizim Ruslar’ evlerine dönmek zorunda kaldı..

Antalya’da evi bulunan Rus turistlerin önemli bir bölümü konutlarını satışa çıkardı..

Bir bölümü ise Rusya’ya dönerek Vladimir Putin’in krizi çözecek formül üretmesini beklemeyi yeğliyor.

Rusya pazarının daralması turizmcilerin kendilerine çeki düzen vermeleri gerektiğinin bir işareti olarak algılanıyor..

Yeni sezonda daha iyi hizmet vermek durumundalar..

Bunun yolu da kalifiye eleman çalıştırmak..

Yani müşteri memnuniyetini en üst noktaya çekmek.

İşte bu noktada turizm yatırımcıları pinti davranıyor..

Şöyle diyor PAK Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Musa Uyar :

"Bir otel için 10 milyon dolarla, 100 milyon dolar yatırıp, 5 yıldızlı şaşaalı oteller açıyorsunuz, ama içine asgari ücretle çalışan personel koyuyorsunuz. Ondan sonra siz müşteri memnuniyeti bekliyorsunuz. Olur mu sizce, mümkün değil”

Gerçek şu ki Antalya bölgesindeki turistik tesisler çok kaliteli..

Turizmdeki rakiplerimi kıskandıracak güzellikte tesisler var..

Böylesine mükemmel tesislerde mükemmel hizmet vermek gerekmez mi ?

Dereyi görüp de çayda boğulma gibi bir durum..

5 yıldızlı görkemli tesislerde asgari ücretle eleman çalıştırılıyor..

Hatta asgari ücretin altında, boğaz tokluğuna çalışanlar var..

Yıllarca emek verdik kalifiye turizm çalışanı yetiştirdik, turizmciler, ucuz insan gücü kullanma adına yurt dışından çok düşük ücretle eleman getiriyorlar.

Hem hizmet kalitesi düşüyor, hem de kalifiye turizm emekçileri işsiz kalıyor..

Eşyanın tabiatına aykırı bir durum..

Her Şey Dahil saçmalığı da ucuz elemana yönlenme gereksinimini ortaya çıkardı..

2015 sezonunda Almanlardan sonra en iyi müşterimiz olan Rus turist sayısında 1 milyon azalma olacağına göre bu açığı kapatmak için hizmet kalitesini artırmak, müşteri memnuniyetini sağlamak gerekiyor.

Pek çok sektörde olduğu gibi taşeron sistemi turizmde de hakim durumda.

Patronlar, diğer sektörlerde olduğu gibi taşeron işçi konusunda, belli kişi ve firmaları devreye sokuyorlar.

Bu simsarlar, emekçinin alın terini turizm patronlarına kiraladığı gibi, işe girmesine aracılık ettikleri kişilerden komisyon alıyor.

Olayın bir başka çarpıcı yönü ise, turistik tesislerin yeterli denetimden geçmemiş olmaları.

Çünkü merkezleri Antalya dışında..

İş müfettişleri bir şikayet üzerine turistik tesislerin kapısını çaldıklarında istedikleri evraklara ulaşamıyor, ulaşamadıkları gibi rencide ediliyorlar, kibar bir şekilde geri çevriliyorlar..

Antalya’nın sırtında kambur olmaya devam ediyor turistik tesisler..

Taviz üstüne taviz istiyorlar, ‘ülkeye döviz kazandırıyoruz” bahanesinin ardına saklanıyorlar.

Antalya’nın havasını, suyunu, denizini, her türlü kaynağını babalarının malı gibi kullanıyorlar, sahilleri işgali sürdürüyorlar, güçlü lobileri sayesinde her dönem işlerini yürütüyorlar.