
Cengiz Gülebay
Antalya'da 1 Mayıs
Ülkemiz ağır şartlar altında bir Referandum
sürecini şaibeler ve tartışmaların göbeğinde tamamladı. Buradan önemli dersler
çıkartmamız gerekiyor ki, bu süreç hepimize önemli dersler verdi. Bir araya
gelmez denilen kesimler ülkesi ve demokrasisi için bir oldu, birlikte mücadele
yürüttü. Tıpkı Kurtuluş savaşında olduğu gibi, tıpkı Çanakkale’de olduğu gibi
ırk, dil, din, mezhep, siyaset farkı gözetmeksizin memleket meselelerinde BİR
olduk.
Türkiye İşçi sınıfı, uluslararası birlik,
mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı ağır koşullar altında karşıladı.
Böylesine bir süreçte yüzü bağımsızlıktan, demokrasiden, özgürlükten yana olan
tüm antiemperyalist kesimlerin kol kola girmeleri dışında, hiçbir şey
ilerici-devrimci bir davranış olamaz. BİRLİK’ te hareket etmenin neler
kazandıracağını en iyi çalışanlar bilir.
Gün, etnik ve dinsel kimliklerin öne
çıkarıldığı gün değil, tıpkı 1886 yılında olduğu gibi sınıf dayanışmasının öne
çıkarılacağı; sömürgeciliğe karşı bağımsızlık bayrağının dalgalandırılacağı;
emperyalizme karşı dayanışma içinde olacağımız gündür.
1 MAYIS; işçi sınıfının sınıfsız bir toplum kurma
MÜCADELE sinin, etnik, dini, siyasi, ırk, dil, din ayrılıklarının yok edilerek
yaratacağımız sınıf DAYANIŞMA’ sının sembolüdür.
Antalya’da yıllardan beri 2 ayrı yerde BİR mayıs kutlaması hep içimi
kanatmıştır. Tamda referandum sürecinin peşinden gelen 1 Mayıs’ta meydanların
birleşmesi, tüm emek kesimlerinin kol kola girmesi, BİR meydanda BİR olunması hepimizi
heyecanlandırdı, hepimize umut oldu. Emek düşmanlarına korku saldı. Yeşeren bu
umudu kurutmaya, hiç kimsenin hakkı kalmamıştır. Artık BİR olma zamanıdır ve bu
gerçekleri gören örgütler, aralarındaki her türlü ayrılıklarını bir tarafa
bırakarak, BİR olmanın ilk adımını atmışlardır. Bu İlerici-Devrimci adım Antalya’da
BİRLİĞİ sağlamıştır. Bu birliğin her alanda yaygınlaşması, sürdürülmesi en
büyük dileğimdir. Bu birliğin sağlanmasında emeği geçen tüm örgütleri yürekten kutluyorum.
İşte şimdi daha da güçlüyüz. Bundan sonra;
Siyasi iktidarı boyunca emeğe saldıran, tüm kazanımlarımızı yok eden,
memurların iş güvencesine, işçilerin kıdem tazminatına gözünü diken Emek
düşmanı AKP Siyasal İktidarına karşı Tüm sendikal örgütler olarak ortak tavır
alacağımızı umuyorum. BİR Mayıs Birliğimizin, dayanışmamızın ve mücadelemizin
sembolüdür. Biliyoruz ki; Zafer Boyun eğenlerin değil, birleşerek direnenlerin
olmuştur.
Her
türlü faşizme dur demek için. Emperyalist
politikaları, sömürüyü ve kapitalizmi yıkmak için. Kamu Emekçilerinin iş güvencelerini sağlayan “657 Sayılı Devlet
Memurları Kanunu” değiştirilerek kamu emekçilerinin performansa dayalı esnek
çalışma yönetimi ile iş güvencesiz, siyasi iktidarın memuru ve koşulsuz
kapıkulu yapılmasına karşı çıkmak için. İşsizliği, yoksulluğu, güvencesiz
istihdamı ve tekelci anlayışı ortadan kaldıracak, Milli Gelirin paylaşımında
adalet ve eşitliğin sağlandığı sosyal devleti yeniden tesis etmek için. Feodal düzenin yıkıldığı, birlik ve
beraberliğimizi güçlendirecek eşit, özgür, laik, demokratik, hukukun
üstünlüğünün esas alındığı, emekten yana bir düzeni yaratmak için. Doğru
tarım politikalarıyla üretici çiftçinin korunduğu, yerli üretimin ve üreticinin
desteklendiği, yeniden kendi kendine yeten bir ülke için. Etnik kimlik ve mezhepsel ayrışmaya neden olacak, parlamenter demokrasi
yerine tek adamlığı getirecek, emek düşmanı yeni anayasa dayatmasına karşı
durmak için. Halkımızın ve dünya halklarının baş düşmanı, savaş
kışkırtıcısı, yağmacı emperyalizme direnmek için. Savaşa karşı, yurtta ve dünyada barışı savunmak için. Grevli, Toplu
Sözleşmeli Sendikal hakların özgürce kullanılabilmesi için. Emekten yana ve emekçilerin haklı
taleplerine duyarlı bir iktidar için. Cumhuriyetimizin kazanımları, ülkenin
birliği bütünlüğü ve tam bağımsız Türkiye için.
Yolsuzluğa-yoksulluğa-faşizme
karşı BİRLİKTE direneceğiz. Yaşasın BİR Mayıs.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.