Değişiklik yapılmazsa, yani AKP ile MHP her konuda olduğu gibi uzlaşmazsa 2019 yılında 3 kez sandık başına gideceğiz..

Sıkça seçim yorgunu bir ülke olduğumuz konuşulsa da bir seçimin ya da referandumun mürekkebi bile kurumadan sandık hazırlıklarına başlıyoruz..

2019’da yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçim var..

Siyaset kulislerinde AKP’nin genel seçimlerle birlikte yapılacak olan yerel seçimleri öne çekmek için formül aradığı konuşuluyor..

Bu gerçekleşir mi şimdiden bilinmez ama yaklaşık 20 ay sonra kendimizi bir kez daha sandık başında bulabiliriz.

Anayasa Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçiminin ve yerel yönetimler seçimlerinin 5 yılda bir, milletvekili genel seçimlerinin ise 4 yılda bir yapılmasını hükme bağlıyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimi 10 Ağustos 2014’te, yerel yönetimler seçimi 30 Mart 2014’te ve milletvekili genel seçimi de 1 Kasım 2015’te yapılmıştı..

Siyasi partiler anlaşarak Anayasa değişikliğine gitmezlerse 2019 yılının Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak ve halk ikinci kez Cumhurbaşkanını seçmek üzere  sandık başına gidecek.

Erken seçim seçeneği devreye girmezse 27 Ekim 2019’da milletvekili genel seçimleri yapılacak..

Öne alınmazsa Mart 2019’da ise yerel yönetimler seçimleri için bir kez daha sandık başına gideceğiz.

Sayılı gün çabuk geçer..

20 ay bu nedenle çok uzun bir süre değil..

Bunun için de siyeasi partiler ve adaylar yarın seçim olacakmış gibi kendilerini hazırlamak durumunda..

Başkaları ne düşünür bilinmez ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun  Gandi’nin rekorunu kırdığı Ankara-İstanbul arasında gerçekleştirdiği Adalet Yürüyüşü 2019 yılında yapılacak 3 seçimin önemini daha da artırdı..

Kılııçdaroğlu’nun İstanbul Maltepe Meydanı’nda 3 milyona yakın adalet, hak ve hukuk arayışında olanları buluşturması başta iktidar partisi AKP olmak üzere MHP ve diğer partileri doğal olarak etkiledi..

Gerek iktidar partisi, gerek CHP ve MHP, gerekse diğer partiler Maltepe Mitingi’nin mesajlarını iyi algılayıp, yol haritalarını buna göre yapmak durumunda..

2019 seçimleri özellikle de yerel ve genel seçimler Antalya açısından da hayati önem taşıyor..

Kuşku yok ki CHP, 2014 seçimlerinde bir anlamda AKP’li Menderes Türel’e  altın tepside sunduğu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı 2019’da geri almak isteyecek..

Çünkü Büyükşehir Belediyesi’nin ürettiği hizmetler ve olanakları genel seçimhler için de artı değer oluyor.

Özellikle kırsal seçmeni belediye hizmetlerini parti farkı gözetmeksizin değerlendiriyor.

Genel seçimlerde sandık başında aldığı hizmete göre tercihini yapıyor.

Bunun için de partilerin, özellikle de CHP’nin aday yanlışlığı yapmak gibi bir lüksü yok..

Türkiye’nin beşinci büyük kenti olan Antalya’da Büyükşehir Belediyesi kazanmak genel seçimler için de büyük avantaj..

Bu avantajı görmezlikten gelmek, ahbap çavuş ilişkilerine dayalı aday belirlemek yenilgiyi önceden kabullenmek anlamına gelir..

Bu yüzden ana muhalefet partisi adaylık için şimdiden tanıtım turlarına çıkan, genel merkezine şirinlik yarışına girenlerin dışında Antalya’yı yeniden kazandıracak isimlere yönelmeli..

CHP’de bu potansiyel fazlasıyla var.

Önemli olan bunu görmek ve değerlendirmek..