
Songül Başkaya
1 Mayıs'ta buluşmak...
Sadece milli bayram kutlamalarında sıkıntı yaşamıyoruz. Emek mücadelesinin alanlarda verilmesi gereken birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs'ta ve pekçok diğer günde de sıkıntı yaşıyoruz...
Alanlarda bayram coşkusunu birlikte yaşamak nasıl engellenir olduysa, aynı şekilde hak aramak ya da dayanışma için sokağa çıkmak da engelleniyor...
İşte önümüzde 1 Mayıs var ve alanlar yine yasak. Antalya'da bayramlara kapatılıp konserlere vs açılan Cumhuriyet Meydanı'nda 1 Mayıs yine kutlanamayacak...
Daha da kötüsü birlikte de kutlanamayacak. Bunun iktidarla ne ilgisi var demeyin!
İleri demokratik ülkemde istenilen etnik, dini ya da siyasal görüş ayrılıklarıyla şekillenen çok sayıda zayıf dernek ve sendikanın olması ve onların da ortak noktada buluşamaması...
Baskıyla, tehditle güçlenen sendikaların üyeleri yıldırılmak isteniyor. İktidara yakın sendikalar, üye üstünlüğünü sağlamak için herşeye 'Evet' diyor...
Üyelerinin çıkarlarını koruması gereken örgütlerde, ana hedef yönetimin çıkarlarını korumaya ve hükümete en iyi hizmeti yaparak yer kapma yarışına döndü...
Ata'nın izinde yürüyen, aydınlık bir gelecek ve emek mücadelesi veren sendikalar ise imkansızlıklar içinde çabalıyor...
Ve işin tuhafı emek mücadelesi için sendikalar bir araya gelemiyor. Tıpkı vatan için mücadele ettiğini söyleyen siyasilerin, ortak düşmana karşı birlikte hareket edemediği gibi...
Tehlike hala mı görülmüyor, yoksa görülmek mi istenmiyor...
Emperyalizme ve sermayeye karşı, 'vatan ve emek' birlikteliğini sağlamalıyken, akilliğe ve yandaşlığa soyunmak seçiliyor...
Hepimizin düşmanı emperyalizm...
İşçi hakları, temel sendikal hak ve özgürlükler konusunda yol alamayışımızın ve alınan yollara barikat döşenmesinin ardındaki güç, emperyalizmdir...
Tabii emperyalistler sayesinde erk sahibi olanlar ve büyük sermaye birikimine kavuşmuş İslamcı kesimler de emek mücadelesinin karşısındadır...
Ama temel politikaları belirleyen emperyalist örgütlerdir ki biz de onlarla oldukça samimi durumdayız...
Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü vs...
O yüzden aklımızı başımıza almak zorundayız. Artık ocu, bucu, şucu demeden, ötekileştirmeden en azından meydanlarda bir araya gelelim...
Her sendikanın pankartı olsun. Her sendika temsilcinin söz hakkı olsun. Ama söylemler ortak olsun, dilekler ortak...
Çok mu zor; emek için bir araya gelmek...
En azından 1 Mayıs'ta omuz omuza olmak...
Bir kez daha düşünmekte fayda var...
Bu arada sadece sendikalar değil cemiyet, dernek, meslek örgütleri vs de alanlarda buluşmalı...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.