Kadına şiddet, çocuğa şiddet, taciz, tecavüz serbest. Elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor, failler. En çok can sıkan da mağdurları mağdur eden kararlar. Ve maalesef bu düzen değişmedikçe mağduriyetler de katlanacak belli oldu…

 

    İşte son düzenleme tecavüz ve istismarda somut delil aranacak. Şiddeti tolere edilebilir gören, tecavüzlere “Bir kereden bir şey olmaz” diyen bakanlar ve bunlara alkış tutanlarla geldiğimiz nokta budur…

 

    “Kadın-erkek eşit değil” dediler. Lütuf gibi ve pozitif ayrımcılık gibi kadın plajları açtılar. Rujuna, giydiğine, güldüğüne, konuştuğuna müdahale ettiler. Yetmediler doğuracağı çocuğu saydılar…

 

    Yetmediler, yetmediler devam ediyorlar…

 

    Oya gelince seçmen olarak hesaba kattıkları, sahada çalıştırdıkları kadınları ölüme terk ettiler. Etmeye kararlı olduklarını da İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz geri adımlarıyla gösterdiler…

 

    Ama Rize’de, Ordu’da, İzmir’de, Çankırı’da, Diyarbakır’da, Muğla’da, Adana’da, Antalya’da ve yurdun dört yanında direnen kadınlar ‘Yeter’ dedi…

 

    İstanbul’da Büyük Kadın Mitingi’nde buluşarak “Susmuyoruz… Korkmuyoruz… İtaat etmiyoruz” diyecek kadınlar…

 

    Şimdi korksun, bu düzen…

 

    Şimdi korksun sandıkta uğrayacağı hezimetten karar sahipleri, makam sahipler, gaf sahipleri…

 

    “Ananı da al git” diyen….

 

    “Kadın-erkek eşit değil” diyen, hor gören, aşağılayan herkes korksun…

 

    Kadınlar bir kez ayağa kalktı mı o iş bitmiştir…

 

    Sorunu çözmeden oturmaz kadın…

 

    Bir işi yarım bırakmaz…

 

     Türk kadını bugün yeniden ayağa kalktıysa o 19 Haziran’da İstanbul’da meydanlarda gümbür gümbür haklarını savunacak…

 

    Ve o haklarını alana kadar da oturmayacak…

 

    Evet, umudum kadınlarda…

 

    Umudum, gençlikte…

 

    Teşekkürler sizlere ki herşeye rağmen direniyor ve direnenlere güç veriyorsunuz…