Turizmdeki son veriler üzerine değerlendirmelerde bulunan ekonomist ve araştırmacı Erol Karabulut, Türkiye'nin turizmde büyük bir dengesizlik içine girdiğini belirtti. Karabulut, “Görünen tablo bir başarı değil, yapısal kırılganlık göstergesidir. Türkiye turizmde 3 pazara ve 3 şehre sıkışmış durumda” diyerek dikkat çeken uyarılarda bulundu.
Turizm Databank verilerine dikkat çeken Karabulut, 2025 yılının ilk çeyreğinde 49 pazarda toplam 1,4 milyon geceleme düşüşü yaşandığını belirtti. Karabulut "Düşüşün büyük kısmı Almanya, İran, Rusya ve İngiltere gibi ana pazarlarda görülürken; gecelemelerin %85’inin sadece Antalya, İstanbul ve bir diğer şehirde gerçekleşmesi, turizmde tehlikeli bir yoğunlaşmanın habercisidir" dedi.
“BU BİR BAŞARI DEĞİL, KRİTİK BİR YOĞUNLAŞMA SORUNU”
Bu bir başarı değil diyen Karabulut “Antalya, tek başına Türkiye’deki yabancı gecelemelerin %43,4’ünü sırtlıyor. İstanbul %40 ile ikinci sırada. Bu yoğunluk, bu iki şehrin turizm kapasitesinin ötesinde yük taşıdığını gösteriyor. Bu bir başarı değil, kırılganlık göstergesidir. Çünkü bu kadar dar bir alana sıkışan turizm, herhangi bir siyasi, ekonomik ya da çevresel krizden çok daha kolay etkilenebilir.” diye konuştu.
“YATIRIMLARIN YARIYA YAKINI ANTALYA’DA TOPLANDI”
Türkiye genelindeki turizm yatak kapasitesinin üçte birinden fazlası (%33,9) Antalya’da bulunduğuna dikkat çeken Karabulut “Muğla, İzmir, Aydın gibi şehirlerin toplam geceleme payı %3,2 gibi düşük bir seviyede. Bu, bölgesel dengesizliğin ne kadar büyük olduğunu net biçimde ortaya koyuyor. Türkiye’nin 81 ilinden yalnızca birkaçının turizmden gelir elde etmesi sürdürülebilir değil.” dedi.
“TÜRKİYE TURİZMİNE YENİ YOL HARİTASI GEREKİYOR”
Erol Karabulut, açıklamasının sonunda Türkiye turizminin çok merkezli, çeşitlendirilmiş ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşması gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi:
“Bu veriler bize gösteriyor ki artık sadece turist sayısını değil, nereden ve nerede sorularını da sormak zorundayız. Turizm politikaları, sadece tanıtım değil, stratejik planlama ve bölgesel kalkınma temelinde yeniden ele alınmalı. Aksi halde bu yığılma, bir noktadan sonra sistemin tıkanmasına neden olur.”