Bana en çok sorulan sorulardan bir tanesi de “İdeal aile var mıdır? Nasıl mükemmel bir ailem olur? Birisinin ruh eşim olduğunu nasıl anlarım?...”

 

Cevap (hiç değişmez): İDEAL AİLE YOKTUR.

 

Tıpkı ideal saç rengi, mükemmel insan, harika ağaç olmadığı gibi ideal aile de yoktur. Olamaz, olması da mümkün değildir.

 

Aile tıpkı parmak izimiz gibidir. Nasıl ki,  dünyada var olan insan sayısı kadar parmak izi varsa, dünyada var olan evlilik sayısı kadar farklı aile yapısı mevcuttur. Her bir aile kendi şahsına münhasırdır.

 

Aslında burada yapılan en büyük hata zihnimizde var olan ideal kavramı ile ilgilidir. Sosyal hayatımız zihnimizdeki modeller ile çatışır. Gerçek maddesel dünyada; ideallik, mükemmellik, kusursuzluk yoktur. İnsan zihni, beyin çalışma mekanizmalarının getirdiği süreçlerle, ama en temelde kendini korumaya alma refleksi ile idealize düşünme yollarını tercih eder. İşte irade tam olarak burada devreye girer.

 

Şöyle ki, birey olarak biz, zihnimizdeki idealize düşüncelerin sosyal hayatta mümkün olmadığını kabullendiğimiz zaman sağlıklı bir sosyal yaşama sahip oluruz.

Çok mu bilimsel oldu? ;)

 

O halde şöyle ifade edelim. Gündelik yaşantımızda kusursuzluk yoktur. Sosyal ilişkilerinizin ve hayatınızdaki bireylerin, ‘AİLENİZİN KUSURLU’ olduğunu kabullenirseniz: Mutlu olursunuz, stresle başa çıkabilirsiniz, doğru davranış kalıpları geliştirirsiniz, sağlıklı iletişim kurarsınız…

 

Nasıl mı kabullenmemiz gerekiyor?

 

Aslında tek bir bakış açısı var. Tıpkı tek mercekli bir dürbünden bakmak gibi.

Eşinizle olan iletişiminiz zaman içerisinde size özgü gelişir, zaman içerisinde geçici ya da kalıcı birçok defa değişime uğrar.

 

Çocuklarınız ile olan ilişkinizi siz şekillendirirsiniz. Zaman içerisinde geçici ya da kalıcı birçok defa değişime uğrar.

 

İşte tam bu bakış açısıyla, ilişki oluşturma (aile olma sürecinde); her bir bireyin kendi karakteri, geçmiş sosyal çevresi ve geliştirdikleri ilişki biçimleri, anlık psikolojik durumları, mental ve fiziksel sağlık halleri vardır. Tüm bunlar bir araya geldiğinde karşımıza bambaşka aile şekilleri ortaya çıkar.

 

Çünkü sosyal ilişkiler tek faktörlü değillerdir. Aynı faktörler farklı zaman ve bireylerin etrafında farklı ailelerin inşa olmasına etki eder. 

 

Biz aile danışmanları işte tam bu sebeple danışan ailelerimize neyi yapıp yapmayacaklarını söylemeyiz. Yönlendirme yapmayız,  haklı haksız arayışında hiç değiliz. Aile içerisindeki tıkanıklığı keşfeder sonrasında tıkanıklığı açma yollarını ilgili ailenin dinamikleri ile nasıl çözümlenebileceğini gösterebiliriz.

 

Siz aileniz mükemmel olsun çabasındayken biz danışmanlar sadece bir ayna görevi üstlenerek size kendinizi fark etmenizi ve kabullenmenizi sağlamaya çalışırız. Böylece kendi ailenizin kendi içerisindeki ideal hallerini keşfedebilirsiniz.

 

Mutlu aileler…

Soru ve görüşleriniz için; @ailekarnesi

 

Bazı akademik çalışmalara göre mutluluğun anahtarı bir şeyler satın almak değil bir şeyler tecrübe etmektir.