Antalyalı eğitimciler, gençlerin belirli sürelerde birlikte kalabalık şekilde zaman geçirdikleri ve salgın hastalıkların yayılma riskinin fazla olduğu okullar, yurtlar ve kreşler gibi toplu yaşam alanlarının bir an önce eğitim-öğretime uygun hale getirilmesi gerektiğini ifade ederek sosyal medyadan taleplerini peş peşe sıraladılar.

 

‘DERSLİKLER ÇOĞALTILMALI’

    Eğitim-İş Antalya Şube Yönetim Kurulu’ndan yapılan paylaşımlarda şu ifadelere yer verildi: 

    “Okullar, yurtlar ve kreşler başta olmak üzere tüm eğitim kurumlarında sağlıklı ve hijyenik ortamlar sağlanmalı; bu çalışmalar sürekli hale getirilmeli ve sürdürülebilir kılınmalıdır. Yeterli hijyene ve sağlıklı ortama erişim, temel bir insanlık hakkıdır. Eğitim kurumlarımızın hijyen şartlarının geliştirilmesi ve enfeksiyon risklerine karşı tedbirlerin zamanında alınması elzemdir. 


    Pandemiyi yalnızca izlemekle yetinen yetkililer, eğitim ortamlarını bir an önce sağlıklı hale getirmelidirler. Tüm eğitim kurumlarında eğitim-öğretimin başarıyla gerçekleşmesi için hijyenik ortam sağlanmalı, eğitim emekçilerinin ve öğrencilerin enfeksiyondan korunması için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. 


    Tüm temizlik ve hijyen malzemeleri, temizlik görevlilerinin giderleri ile kapalı ortamlardaki hava sirkülasyonunun sağlanması için geliştirilen malzemelerin maliyetleri Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ortak bütçesiyle temin edilmelidir. Eğitim emekçilerimizin ve öğrencilerimizin sağlığı ülkemizin geleceğidir. Tüm okullar yeni eğitim-öğretim yılında sağlıklı bir ortam oluşturmak üzere elden geçirilmeli, eksikleri giderilmelidir. 


    Okullarımızın tamamına her katta, her sınıfta, her odada ve her girişte olmak üzere çok sayıda dezenfektan yerleştirilmeli ve bunlar okul bütçelerine yansıtılmamalıdır. Eğitim emekçilerimizin ve öğrencilerimizin sağlığı için sınıf mevcutları azaltılmalı, hiçbir mağduriyet yaşanmayacak şekilde derslikler çoğaltılmalıdır.”

 

‘EĞİTİM, DEVLET HİZMETİDİR’

    “Sağlıklı bir eğitim ortamının sağlanması için gerekli sayıda öğretmen ataması yapılarak sınıf mevcutları azaltılmalı ve derslik sayıları artırılmalıdır. Eğitim-öğretimin başarısı için sağlıklı ortam olmazsa olmazdır. Bu nedenle her okula bir okul doktoru ve hemşiresi atanmalı; sağlıktan sorumlu okul çalışanları, eğitim emekçileri ile öğrencilerin sağlık durumlarını düzeli şekilde kontrol etmelidir. 


    Okul içlerinde yer alan laboratuvarlar ve atölyeler gibi ortam çalışma alanları için hijyen standartları geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. Burada kullanılan ortak temas yüzeyleri periyodik olarak temizlenmeli ve kontrolü yapılmalıdır. 


    Eğitim, Anayasa'mıza göre parasız, kamusal ve eşit şekilde verilmesi gereken bir devlet hizmetidir. Öğrencilerin barınma sorununun bedelsiz olarak çözülmesi, sosyal devlet ilkesinin bir gereğidir. 


    İktidarın ve devlet yöneticileri acilen öğrencilerin ihtiyacı kadar yurt yapmalı, onların buralarda ücretsiz barınmalarını sağlamalı ve temel ihtiyaç olan barınmanın bir sektör ve istismar alanı olması engellenmelidir.”

 

‘SAĞLIKLI EĞİTİMİN TEMELİ KAMUSAL EĞİTİM’

    “Sağlıklı bir eğitimin temeli, öğrencilere konforlu ve kamusal eğitim ortamı ile bu ortama eşit erişim imkânı sağlamaktır. Bu nedenle sınırlı sayıda öğrenciye eğitim-öğretim hayatları boyunca verilen karşılıksız burslardan tüm öğrenciler yararlanmalıdır. 


    KYGM bünyesindeki yurtlar pandemi döneminde hibrit ve online olarak sürdürülen eğitim-öğretime rağmen eskimiş, kapasiteleri yetersiz kalmış, öğrencilerin rahat ve konforlu bir eğitim hayatı sürdürülmelerinin önünde büyük bir engele dönüşmüştür. 


    Sağlıklı bir eğitimin temeli, öğrencilere konforlu ve kamusal eğitim ortamı ile bu ortama eşit erişim imkânı sağlamaktır. Bu nedenle tüm öğrencilerin bilgisayar ve internet gibi eğitim ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır. 


    Yeni eğitim-öğretim dönemiyle birlikte nitelikli eğitimin sağlanması için tüm sözleşmeli personeller kadroya geçirilmeli ve ihtiyaçlar dahilinde yeni kadrolu personel alımı yapılmalıdır.”


‘YURTLAR DİNCİ TARİKATLARIN ÖRGÜTLENME MERKEZİ’

    “Geleceğimiz olan milyonlarca genç, AKP iktidarının arka bahçesine ve gerici-dinci tarikatların örgütlenme merkezine dönüşmüş devlet destekli yurtlara mahkûm ediliyor. 


    Anayasamıza göre laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak öğrencilerin tüm barınma, yurt, beslenme ve eğitim-öğretim ihtiyaçları, başka aracılara devredilmeden ve doğrudan devlet tarafından sağlanmalı, sürdürülmeli ve geliştirilmelidir. 


    Öğrencilerin barınma ihtiyacını gidermeyen Gençlik ve Spor Bakanı ile Kredi ve Yurtlar Genel Müdürü hakkında görevlerini yerlerine getirmemeleri nedeniyle suç duyurusunda bulunduğumuzu; sürecin takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz. 


    Hem eğitim emekçilerinin hem de öğrencilerin psikolojik ve pedagojik açıdan huzurlu olmaları ile bulaş riskini azaltmak adına kapalı ortamlarda daha az bulunmalarını sağlamak için ülke genelinde ders süreleri 30 dakika olarak belirlenmelidir. 


    Ülke genelinde ders sürelerini 30 dakika olarak belirleyerek derslik, laboratuvar, atölye gibi kapalı ortamlarda bulunma süresini düşürebilir; enfeksiyon riskini azaltabiliriz. Bu konuda bir an önce adım atılmalıdır.”

 

    Akdeniz Gerçek Haber Merkezi

Editör: TE Bilisim