Ve patron çıldırdı. Akdeniz
Gerçek Gazetesi kuruluş yıldönümü etkinliği olarak mavi yolculuğa çıktı. Marina
girişinde kafileyi beklerken izlenim yapmaya çalıştım. Aman Allahım o da ne?
Burası Adrasan’dan da yoğun. Tekne turu yolcularını taşıyan servisler trafiği
kilitlemiş. Evet, esnafın beklediği turist teknede.
Türk
Turizminin yükselen yıldızı “tekne Turları” oldu. Masalcınız yıllardır bir
ayağı Demre, Adrasan, Kemer tarafında olduğu için olaya 25 yıldır aşina. Yok
Antalya iskeleden çıkan minicik turlardan söz etmiyorum. Son yıllarda özellikle
esnaf turist şehre inmiyor diye yakınıyor ya. O taraftan gireceğiz mevzuuya.
Geçtiğimiz
haftasonu Akdeniz Gerçek ailesi olarak bir tekne turuna çıktık. Gazetemizin
kuruluş yıldönümü etkinliği olarak planlanan bu tur aslında “Suluada” sayfası
üzerinden gündeme taşınmıştı ama çıkış noktası Kemer oldu, Suluada başka sefere
kaldı.
Bizim
Manavgat bölgesi geniş, sığ, sıcak kumla kaplı. Onun içindir ki Türkiye’nin
“deniz-kum-güneş” sattığı yıllarda bolca nasiplenmiştir. Oysa Antalya’nın
batısı denize sıfır mesafedeki ormanları, koyları, serin plajları ile daha çok
“alternatif turizm” söylemine yakın durur.
Kaş,
Üçağız, Demre, Adrasan, Kemer. Bu noktalar artık tam bir yat turizm merkezi
konumunda. Aha az önce iki toplu taşıma şoförü konuşuyordu. “Bir tek yabancı
turist yok yolcuların arasında” diye. Yani “bizbize”yiz anlayacağınız.
Halihazırda diş bilesek de birbirimizi yer hale gelmedik hamdolsun ki turizmde “içerden”
yaprak kımıldıyor.
Bilen
bilir, masalcı erkencidir. Vurdumduymazlık nedeniyle geç kaldığı bi randevusu
yoktur. Kemer Marina’ya ilk ulaşan da masalcı ve ailesi oldu. (Patroniçeden de
tebrik aldı.)
Marina
girişinde kafileyi beklerken izlenim yapmaya çalıştım. Aman Allahım o da ne?
Burası Adrasan’dan da yoğun. Tekne turu yolcularını taşıyan servisler trafiği
kilitlemiş. İşte burada durdu masalcı.
“Turist
olsun” diye gelen yabancılar var. Ülkelerinin kırsalında filan yaşıyorlar
sanırımsa. Her şeyden önce ya paraları yok ya harcama kültürleri. 3-5 kuruşa
ağırlayan işletme sahipleri asıl parayı enerji ve altyapı ihalelerinden
alıyorlar malum bi yerimize koya koya.
Evet
sevgili küçük esnaf kardeşim. Hala 2-3 kuruş umuduyla dükkanı kapatıp bi tekne
turuna katılmadıysan bu gerçeği de görme şalsın yok. Bu arada 50 yıl önce şehir
hatları vapurunda “lüzumsuz aletler” satmayı icat eden yurdum insanı henüz şu
gereksiz aksesuar yığını teknelerde hediyelik eşya, mayo ve peştamal satmayı
akıl edememiş. Ama verilen yemeklere bakılırsa yakında “extra” tavuk döner veya
tükrük köfte koyarlar. Bir şişe küçük su 1 dolar mıydı? Kemerli kardeşlerimiz
alınıp gocunmak serbest. Adrasan ve Kekova turlarının yanında çok basitsiniz.
Hem güzergah, hem hizmet kalitesi olarak.
Sevgili
Buse, teknede yokluğunu oldukça hissettik. Evet, bu sayfayı yapmak senin için
epeyce zor olacak ama “önce sağlık” kardeşim.