Türkiye’de asgari ücret açlık sınırının altında kalırken, memur maaşları ise yoksulluk sınırının altında. Emekçi ve memur artan enflasyon altında ezilirken, AKP iktidarına yakın olan sermayedarların servetleri büyüdü. Enflasyonun önünün alınmadan yapılacak olan zammın anlamı olmadığını dile getiren Türk-İş ve DİSK temsilcileri, asgari ücret zammının ardından neredeyse her kaleme gelen zamlardan şikayetçi. Türk-İş Antalya İl temsilcisi Cemil Ünal, “Türk-İş asgari ücret belirlemesini açlık sınırı olan 14 bin 25 TL’den başlattı. Şimdi bu bizim Ekim Ayı’nda ki açlık sınırına göre bir öneri sunduk Kasım’da ne olacağı belli değil ona göre de tabi ki talebimiz yükselecek. Kiralar bir kontrol altına alınsın üretim arttırılsın ki biz enflasyona yenik düşmeyelim. Biz ne kadar asgari ücreti arttırsak da ne kadar gündeme getirsek de fiyatları zıplıyor zaten. Kiralar ona göre artıyor” diye konuştu.

yetti gari

3 ASGARİ ÜCRETLİ KOMİSYONLA KONUŞACAK

Ünal, “Yani biz enflasyonun önüne geçemediğimiz sürece, denetimi yapamadığımız sürece, kira artışının önüne geçemediğimiz sürece bu sıkıntıyı hep yaşarız. Yılda iki defa da olsa üç defada olsa enflasyonun önü alınamazsa sorun devam edecek. Toplantıda asgari ücretle hayatını idame ettiren arkadaşlarımızda olacak. Asgari ücretli çalışanları komisyon dinleyecek; arkadaşlarımızı göz ardı etmeyeceklerini umuyorum. Üretimi arttırmadan, gıda fiyatlarını, kira artışlarını denetim altına almadan bu durumun önüne geçilemez. Bunun denetiminin yapılması lazım. Asgari ücret artışı olacağı zaman kira fiyatları göz ardı ediliyor. Asgari ücretli çalışan ev sahibiymiş gibi düşünülüyor. Bununla ilgili çalışma var bunu gündeme getiriyoruz. Antalya gibi Büyükşehirler’de bu sorun hep yaşanıyor. Doğrusu asgari ücretli çalışan kiracı gibi düşünülerek bir artış yapılmasıdır. Bugüne kadar bu hiç uygulanmadı. Bu sefer bu konuyla ilgili uğraşıyoruz. Her seferinde kira fiyatlarının göz ardı edilmemesi için tepkimizi koyduk. Konfederasyon olarak 1 milyon 400 bin çalışanımız var. Hep duyarlılığımızı ortaya koyduk bundan sonraki süreci de o şekilde tamamlamak istiyoruz” dedi.

Ankara'da suç örgütü soruşturması: Emniyet görevlileri görevden uzaklaştırıldı Ankara'da suç örgütü soruşturması: Emniyet görevlileri görevden uzaklaştırıldı

türk-iş görevli - disk

İNSANCA YAŞAMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ

DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi Vedat Küçük, “Biz zamlı asgari ücreti 1 Şubat’ta alacağız. Bu gün söylediğimiz rakamın dahi, bu yüksek enflasyon koşullarında iki ay sonra 1 Şubat’ta bile uçup gideceğini hepimiz biliyoruz. O nedenle asgari ücret konusunda artık rakamların peşinde koşmak istemiyoruz. DİSK olarak Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer almıyoruz. Yani müzakere masasında yer almıyoruz ancak her yıl bir ortalama ücret haline gelmiş olan ve Türkiye’de çalışan herkesin çalışma koşullarını belirleyen asgari ücretin belirlenmesi sürecinde işyerlerinden alanlara kadar insanca yaşayacak bir asgari ücret için, insanca yaşayacak bir ücret için bu mücadeleyi sürdürüyoruz.  Bu yıl da yine hem taleplerimizi paylaşacağız ve ardından da işyerlerinden alanlara, meydanlara kadar bir mücadeleyi hep birlikte başlatacağız” dedi.

disk

VERGİDE ADALET

Vedat Küçük, “Adaletli bir vergi sistemi için bir kanun teklifi hazırladık. Kanun teklifimiz şu an Meclis’e sunulmuş durumda. Buradan bir kez daha Meclis’teki bütün siyasi partileri, Meclis’teki 600 milletvekilini vergide adalet için hazırlamış olduğumuz 5 maddelik kanun teklifini oy birliğiyle Meclis’ten geçirmeye çağırıyoruz. Biz DİSK olarak bu sürecin takipçisi olacağız. Gelirde adalet, vergide adalet mücadelemizi, 2024 yılı asgari ücretinin belirleneceği aralık ayında insanca yaşanabilir bir ücret talebiyle sürdürüyoruz. Türkiye’de ücretler değil insanca yaşamaya, hayatta kalmaya bile yetecek düzeyde değildir. Türkiye’de açlık sınırının 14 bin lirayı geçtiği, Yoksulluk sınırıysa 45 bin liraya dayandı. Bu süreçte, şu anda temmuz ayında belirlenmiş olan ve yıl sonuna kadar geçerli olan 11 bin 402 lira olan asgari ücret, açlık sınırının bile çok gerisine düşmüş durumda. Daha da önemlisi bütün dünya da asgari ücret, bir sembolik ücrettir. Asgari ücretle çalışanların oranı son derece düşüktür, istisnai bir ücrettir asgari ücret ama Türkiye’de asgari ücret, bir sembolik ücret, istisnai bir ücret değil; bir ortalama ücret haline geldi. Türkiye’de asgari ücretin ortalama ücret haline geldiğini gösteren birçok veri, Merkez Bankası’nın verileri, DİSK-AR verileri, Türkiye’nin bir asgari ücretliler toplumu haline geldiğini gösteriyor. Türkiye’nin bir asgari ücretli ülkesi haline gelmesinin nedeni ise başta sendikalaşmanın, toplu sözleşme ve grev hakkı olmak üzere sendikal hakların kullanımının önündeki engellerdir. Yani iktidarın siyasi tercihleridir” dedi.

Emekçiler açlıkla memurlar yoksullukla mücadele ediyor

MİLYONLAR YOKSULLUĞA MAHKUM

Küçük, “1974’te kişi başına milli gelirin yüzde 80’i düzeyinde olan asgari ücretin, 2023’te yüzde 47’sine kadar gerilediğini görüyoruz. Bu gerilemenin anlamı, asgari ücretle çalışanların göreli olarak yoksullaşmasıdır. Öte yandan asgari ücretle oranının artması nedeniyle bu durum, ülkemizde gelir dağılımı adaletsizliğinin ne kadar büyüdüğünü göstermektedir. Yine söylenin aksine Türkiye, asgari ücretin son derece düşük olduğu ülkelerden bir tanesi. 2013’te Avrupa’da, Türkiye’den daha düşük asgari ücretin olduğu 14 ülke varken bu 2023 yılında 4’e düşmüştür. Asgari ücret yüksek enflasyon koşullarında, enflasyon tek haneli rakamlar düşene kadar yılda 4 kez güncellenmesi gerekir. Bu süreçte, yani enflasyonun bu kadar yüksek olduğu bir süreçte, hele hele gıda enflasyonunun gelir gruplarına göre asgari ücretlilerin, dar gelirlilerin, gıda enflasyonunun yüzde 100’lerin üzerine çıktığı bu süreçte asgari ücretin bir kez belirlenmesi demek, yine milyonları açlığa ve yoksulluğa mahkum etmek demektir. O nedenle buradan bir kez daha söylüyoruz. Enflasyon tek haneli rakamlara düşene kadar asgari ücret yılda 4 kez gözden geçirilmeli ve güncellenmelidir” diye konuştu.

Kaynak: Arda KIR/ÖZEL HABER