CUMHURİYET ile DEMOKRASİnin farkı anlaşılmadan, BAŞKANLIK SİSTEMİNİ tartışmanın anlamı yok!..

---Parlamenter Sistemden, Başkanlık Sistemine geçiş için 16.NİSAN.2017'de yapılacak Referandum/ halk oylaması için herkes konuyu "körün fil tarif ettiği gibi" tuttuğu, bulunduğu yerden bakarak/tutarak tarif ediyor..

--Feodal sistemden, Kapitalist sisteme geçilmeye başlandığı 18.yy'den sonra, imparatorlukların yerini, ulusal ya da Türkiye gibi uluslaşmış devletler ile federal devletler almıştır.

--Ya Türkiye Cumhuriyeti gibi ya da İngiltere, Suudi Arabistan gibi monarşi yönetimleri cumhuriyet şeklinde de olsa örgütlenmiş devletler, günümüz devlet yapılanmasının temeli olmuştur.

--CUMHURİYET: Milletin, EGEMENLİĞİNİ ELİNDE TUTTUĞU ve bunu belli süreler için seçtiği MİLLETVEKİLLERİ aracılığı ile kullandığı yönetim biçimidir. (TDK)

--DEMOKRASİ:Halkın egemenliği temeline dayanan yönetim biçimi, el erki, demokratlık. (TDK)

-Bir ülke CUMHURİYET rejimine sahip olabilir. Bu zaten tarihi bir süreç olarak yaşanmaktadır. Günümüzde Muz cumhuriyetleri olarak tanımlanan Devletler dışında, bütün devletler, CUMHURİYET olarak örgütlenmiş, yapılanmışlardır.

---Cumhuriyet şeklinde yapılanan, kurulan bütün devletler, Demokrasi ile mi yönetilmektedirler? Bir ülkenin adının ve devlet yönetim şeklinin Cumhuriyet olması, o ülkede Demokrasi olduğu anlamına mı gelir. Kuzey Kore, Suriye vb örnekler, bunun böyle olmadığını göstermektedir.

---CUMHURİYET, bir devlet yönetim sistem şekli iken, DEMOKRASİ ise KİŞİ HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİNİN önemli; tüm yurttaşların organizasyon ve devlet politikalarını şekillendirmede EŞİT HAKKA SAHİP olduğu yönetim biçimidir

--Devlet ve organizasyonlarının Cumhuriyet şeklinde organize edilmiş olması, bu yapıların DEMOKRATİK bir şekilde ve özgürce yönetiliyor olduğu anlamına da gelmez. Bu yüzden, DEMOKRASİ çok önemli bir kavramdır. Bir yaşam biçimidir.

---DEMOKRAT olunmadan, DEMOKRASİ olamaz, yaşayamaz..

--"Türk Tipi Başkanlık Sistemi", "CumhurbaşkanlığıHükümet Sistemi" gibi tanımlar yapılarak olay popülist bir şekilde geçiştirilmeye çalışılmaktadır. Bu yüzden, durumun çok iyi anlaşılması, anlatılması gerekmektedir.

---Tarih boyunca binlerce insan, Cumhuriyet ve Demokrasi için çok bedeller ödemişler; İNSAN HAKLARI ve DEMOKRASİ için de bedenlerini feda etmekten çekinmemişlerdir.

Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşları olarak bu ülkede:

---ATATÜRK ve Ulusal Kurtuluş savaşı verenler, CUMHURİYET için,

---Nazım Hikmetler, Sabahattin Aliler, Denizler gibi asılıp, katledilip sürgün edilen milyonlar da, olağanüstü ve darbe dönemlerinde DEMOKRASİ ve yurttaşlık HAKLARI için çok bedeller ödemişlerdir.

--Cumhuriyetlerde, seçim yapılarak oluşturulan her hükümet yapıları DEMOKRASİ değildir. Göstermelik demokrasilere kanmayacak kadar derin ve acı deneyimler sahip olan HALKIMIZ, bu başkanlık sistemi kandırmacasına da kanmayacaktır.

---Bu kadar çok farklı kökenden, bu kadar çok çeşitli inanç kesimlerinden gelen yurttaşların temsili, ancak kendilerini özgürce tanımlayabildikleri SİYASİ YAPI/PARTİLER ile olabilir. Bu da ancak, PARLAMENTER SİSTEM ile mümkündür.

---Başkanlık sistemi, kendi başına bir sorun iken, denetim mekanizmaları zayıf bir Başkanlık sistemi zaman ile içinden çıkılmaz sorunların kaynağı olacaktır..

---Gelinen nokta uçurumun kıyısıdır.

---Artık, ne "ALLAH BİZİ/BENİ AFFETSİN!..", ne de "BİZİ YANILTTILAR/ KANDIRDILAR!.." deme lüksümüz olmayacaktır.

---ÇÜNKÜOLMAYANIN TARTIŞMASI DA OLMAYACAKTIR.

Bu gün özgürlükler için kaygı duyarken, gün gelecek kuruluşunda bedeller ödenen devlet, millet gibi yapılar da olmayacak, kalmayacaktır.

--KARAR SİZİN!..

Not: Bu yazı 9 Mart 2017'de paylaşıldı. Benim öngörümü ittir edin de, SİZ KARAR VERDİNİZ Mİ?