Neden ise, sebeplerden çok sonuçları
tartışmayı-konuşmayı pek seviyoruz. Çünkü sebepleri tartışmak, kişilere
sorumluluklar yükler. Sonuçları tartışmak-konuşmak ise kolaydır. Her şey olmuş
bitmiştir, Artık görünen köy kılavuz istemez.
--Seçilen tüm milletvekilleri de yemin
ettiğinden, dün(9 Temmuz) Sayın R.T.Erdoğan'da TBMM'de yemin ederek, bir
sürecin, dönemin başlamasına ilk adımı atmıştır.
--Bu süreçte Cumhurbaşkanı Hükümeti kurulmuş ve
gece yarısı da Cumhurbaşkanlığı Beştepe Yerleşkesinde/Külliye de bir basın
toplantısı ile yurt içi-yurt dışı kamuoyuna duyurulmuştur.
--Bugünlere gelinmesinde 2001'den bu yana
yapılan siyasi süreçleri ve katkı verenleri yazmaya gerek görmüyorum. Ha bu
arda da, Külliyede ki toplantıya katılan CHP'nin seçim sistemini denetleme
proğramını kuran, önceki dönem CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI ve
MİLLETVEKİLİ-Parti Meclisi Üyesi Emrehan HALICI'yı da kutluyor, gelinen duruma
ilişkin eleştirinin zirvesini zorlayan ama ne hikmet ise ona oy veren CHP seçmenini
de alkışlıyorum.
--Artık o, onu söyledi; bu,bunu söyledi; o, onun
şunu; bu, bunun busu martavalları ile iğdiş muhabbeti yapanlara kolay gelsin.
--Bu gün gelinen durum:
--7 Haziran seçimleri sonrası İSTİKŞAFİ
GÖRÜMELER ile havanda su döverek zaman geçirip, kamuoyunu uyutanlardan hesap
soramamış olanlar, bugün ağlamasın ve ahkam kesmesinler. Bu günlere, o
günlerden gelindi.
--Bu gün, CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ,
BAŞKANLIK/CUMHURBAŞKANI KABİNESİNİN ilk günü.
--Cumhurbaşkanı seçilen ve Kabineyi kuracak olan
Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan ve Kabinede görev verilen ve Bakanlı görevini
üstlenecek sayın Bakanlara başarılar diliyorum.
--BÜROKRASİ konusunda hem uygulamada, hem de
Hacettepe Üniversitesinde özel öğrenci olarak hazırladığı sunumu, önceki
yıllarda yıllarca ders notu olarak okutulan birisi olarak, bir iki şey demek
isterim.
--19 yy'den sonra, devletlerin ve halkın günlük
yaşamına giren Özgürlük ve Demokrasi, gelişmiş ülkeler ve çağdaş toplumlar için
olmazsa olmaz bir hal almıştır.
--Bu da, demokrasinin olmazsa olmazı seçimler
ile sağlanmıştır. Demokrasilerde, Sivil toplumda önemli bir denetleme görevi
üstlenir ve yönetimleri, hümümetleri Parlamentolar ile birlikte denetler.
--Demokrasilerde, yönetenlerin ve yönetilenlerin
en önemli sorunu BÜROKRASİ HAZRETLERİDİR. Çünkü, bürokrasi, devlet
memurlarının, yine devletin yasaları doğrultusunda, devleti yönettikleri
yönetim biçiminin adıdır. 19 yy'dan sonra da Alman sosyolog-bilim insanı Max
Weber tarafından bilmsel olarak tanımlanmış ve gerekliliği bilimsel veriler ile
ortaya konulmuştur.
--Yani 21. yy ve sonrasında da BÜROKRASİ
HAZRETLERİ şikayet edile, edile gündemde olacak ve Devletleri yönetmeye devam
edecektir.
--Bürokrasi olmazsa olmaz ise, şikayet edilen
yönleri giderilemez mi? Elbette ki evet, en azından yarattığı sorunlar en aza
indirilebilir. Nasıl mı?
--Bürokrasiyi denetleyen yapılar elbette ki
vardır. Onlar da SEÇİLMİŞ Siyasi yapılar-Parlamentolar, muhalefet ve Sivil
Toplum Örgütleri.
--Yeni kurulan CB Hükümeti ile ilgili
olumlu-olumsuz şeyler söylemek için süre vermek, siyasetin ve demokrasinin
etiği gereğidir. O yüzden, Yeni seçilen Cumhurbaşkanı ve Atağı Kabinesine
BAŞARILAR DİLEMEKTEN öteye bir şey demek doğru değildir.
--Yalnız, yönetim süreçlerini iyi bilen
BÜROKRATLARIN elinde, yönetim süreçleri konusunda deneyim sahibi olmayan Bakan
ve Üst düzey yöneticilerin sorunlar yaşamaları kaçınılmazdır. Bu ise, halka
sorun olarak döner ve Kabinenin eleştirilmesine sebep olur.
--Yeni sistemde her ne kadar öyle değil denilse
de, TBMM'nin denetim de dahil etkisi yok denecek kadar azdır.
--Bu ise, Bürokrasinin elini
güçlendirecektir.
--Ak Parti yöneticilerinin önceki yıllarda
şikayet ettikleri Bürokrasinin elemanları kendilerinden olacağı için sorun
olmayacağını düşünseler de, BÜROKRASİ kendi sistemini yaratır ve kurallarını
koyar.
--Kurulmaya çalışılacak sitemin başarısı,
bürokrasinin denetlenmesine bağlıdır. O da, güçlü bir sivil toplum ve sistemi
denetlemeye yetkisine sahip TBMM ile olacaktır.
--Her şeye rağmen, Ülkem, Milletim ve Halkım
için, yeni sistemin hayırlı, uğurlu ve başarılı olmasını dilerim.
--Demokrat ve Atatürkçü kamu oyunun da
hassasiyeti hükümetler tarafından ne kadar ciddiye alınır bilemem ama, Atatürk
ve Cumhuriyetin temel ilkelerine sahip çıkmak da Atatürkçü ve Cumhuriyetçilerin
sorumluğundadır. partisinin ve Devletin kurucu temel ilkelerinden habersiz CHP
yöneticilerin de, odalarından Atatürk resimleri sakladıklarını, Partinin Hangi
okunun neye sokulması-saklanması için çaba harcadıkları günleri de unutmayarak,
UYANIK OLMAK GEREK!..
--Değil mi?.