Dilimizde meşhur bir deyiştir “Bile bile lades”
Anlamı;
aldanmadığı halde, bilerek aldanmış görünmek, iyi olmayan bir durumu bilerek
kabul etmek.
Ama ekşi
sözlüğe göre; bile bile lades demede, umudun tecrübeye olan üstünlüğü ortaya çıkar.
Ne olacağını bilirsiniz ama ya olaylar benim istediğim gibi giderse diye
düşünerekten lades dersiniz. Fakat en sonunda başınız belaya girdiğinde
“biliyordum zaten” nidası yükselir!
“Kaybedeceğini
bile bile neden
mücadele
ediyorsun dedi,
öleceğini
bile bile yaşadığını
unutmuştu
o ama… Bozmadım.”
Özdemir
Asaf
Haksız mı
Özdemir Asaf? Pek çok şeyi bile bile yaparız. Sonunun hüsranla bitebileceği
ihtimaline rağmen, bile bile severiz mesela.
Hırsıza,
arsıza, rüşvetçiye, yalancıya bile bile göz yumarız.
Bile bile
susarız kötülüğe, bile bile katlanırız eziyete.
Bile bile
yoldan çıkarız, bile bile yalan söyleriz.
Olmayacağını
bile bile, mucizelere inanır, her şeyin kendiliğinden düzelebileceğini umarız.
Bile bile
tehlikeye gireriz.
Bile bile
bekleriz, gelmeyecek olanı umutsuzca!
Bile bile
kandırırız kendimizi bile!
Bile bile
savaşır, bile bile uğraşırız!
Bile bile
konuşur, bile bile susarız!
Bile bile
katlanırız kayırmacılığa, haksızlığa!
Bile bile
isyan ederiz bazen de, başımıza gelecekleri göze alarak!
Olmayacağını
bile bile; vefasızdan vefa, ahlaksızdan dürüstlük, zalimden merhamet, korkaktan
cesaret bekleriz boşu boşuna!
Bile bile
tekrarlarız yanlışları ve bile bile sürüye dahil oluruz!
Bile bile
yalnızlığı seçeriz bazen de, doğru bildiğimiz yolda!
Öleceğimizi
bile bile her şekilde ve her durumda asılırız zorlu yaşama!
Ama yine
de bile bile çabalarız; gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğimizden emin
olmadığımız hayallerimiz için.
Yaşam
çünkü böyle bir şey!