Cumhurbaşkanı Adayı ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 24 Haziran seçimlerinin propaganda dönemini 22 Mayıs Salı günü Antalya’dan başlatıyor.

Kamuoyunda Akşener’in seçim kampanyasının resmi startını Antalya’dan vermesi doğal olarak merak uyandırıyor.

Her fırsatta merkez partisi olduklarını söyleyen İYİ Parti Lideri, kampanyayı Antalya’dan başlatmasının nedeni ise 32 yıl öncesine dayanıyor..

Türk siyasetinin ‘Baba’sı rahmetli Süleyman Demirel, siyasi yasaklı dönemde ilk mitingini Antalya’da yapmıştı..

Akşener’in bu yüzden bir zamanlar merkez sağın kalesi olan Antalya’dan başlamalı kararı aldığı biliniyor.

Pekala 32 yıl önce Antalya’yı karıştıran miting ve sonrasında neler olmuştu ?

Hem anıları tazelemek, hem de genç kuşaklara, yeni seçmenlere mesaj verme açısından yaşananları anımsamanın uygun olacağını düşündüm..

12 Eylül 1980 darbesini gerçekleştiren cuntacı askerler, büyük bir kıyım gerçekleştirdikleri gibi Türkiye'nin siyasi ve sosyal hayatını etkileyen kararlara da imza attılar.

Darbenin doğal sonucu olan demokrasinin askıya alınması sürecinde ‘Netekim Kenan’ başkanlığında ülkeyi yöneten 5 cuntacı general siyasi partilerin genel merkez yöneticilerine 10 yıl, il ve ilçe yöneticilerine ise 5 yıl siyaset yasağı getirdi.

Böylece  dönemin siyasi parti liderleri şimdi hiç biri hayatta olmayan Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan da 5 yıl süreyle siyasi yasaklı oldu.

DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, siyasi yasaklı olduğu dönemde (26 Ekim 1986)Antalya’da miting düzenlemek istedi.

Ancak dönemin Antalya Valisi Bahaeddin Güney(1984-1988)Turgut Özal hükümetinin talimatı doğrultusunda Demirel’in mitingi için Cumhuriyet Meydanı’nı ‘Daha önce AKSAV(Antalya Kültür ve Sanat Vakfı) uluslar arası etkinlik yapacağı için onlara verdik ettik’ gerekçesiyle tahsis etmedi..

Demirel de Antalyalılara o mitingten sonra adı ‘Demokrasi Kavşağı’ olan TEDAŞ Kavşağı’nda hitap etti..

Vali Güney, daha sonra Eskişehir’e  atandı..

Mitingten sonra Demirel ve ekibi konaklamak için Talya Oteli’ne doğru yolu çıktı, güvenlik güçleri Tekel Kavşağı’nı kapatarak geçmelerine izin vermedi.

Antalya’da o gün çok üzücü olaylar yaşandı, güvenlik güçleri Demirel’le birlikte Talya Oteli’ne gitmek isteyen gruba copla müdahale etti(bu arada ben de sırtıma bir polis copu yedim) çok sayıda kişi yaralandı, gözaltına alınanlar oldu..

Süleyman Demirel, olayların yatışmasından sonra Talya Oteli’nde düzenlediği basın toplantısında dönemin Anavatan Partili Başbakanı Turgut Özal’ı eleştirdi, “Özal’ın demokrasiden söz etmeye hakkı yok. Bugün yaşananlar Türk demokrasisi açısından utanç verici, bunun hesabını elbette soracağım ” dedi..

Demirel’in olaylı Antalya mitingi 6 Ekim 1987’de yapılan referandumun da kaderini çizdi..

Özal, kamunun gücünü kullanarak referandumda ‘hayır’ kampanyası yürüttü..

Özal’ın bakanları ‘Hayır’ kampanyasını Türkiye’nin her yerinde yaptı.

Kimi bakanlar ,’No’ yasan tişörtler giyerek halkı etkilemeye çalıştılar.

Ancak, Özal’ın ve kamunun gücü yeterli olmadı. 

Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan’ın siyasi yasakları 87 Referandumu’ndan “evet” çıkınca kalktı.

Yüksek Seçim Kurulu, halk oylaması sonuçlarını 12 Eylül 1987'de açıkladı. Halk oylamasına 24 milyon 436 bin 821 seçmen katıldı. Katılım oranı 93.6 idi.

Geçerli 23 milyon 347 bin 856 oydan 11 milyon 711 bin 461'i 'evet' (%50.16), 11 milyon 636 bin 395'i 'hayır' (yüzde 49.84) çıktı. Böylece, Geçici 4. madde yürürlükten kalktı.

Bu referandumda “Evet” oyları ile “Hayır” oyları arasındaki fark sadece 75 bin 66 oy oldu.

Demem o ki Akşener, boşuna start için Antalya’yı seçmedi.

Akşener, Antalya’yı seçerek, merkez sağ oylarına ve merkez sağın temsilcilerine güvendiğini de ortaya koymuş oldu.